25 Haziran 2022 13:35

Sincan sokaklarında kısa bir yürüyüş

Genç Hayat’ın 412. sayısı aracılığıyla Ankara Sincan’daki gençlerle buluştuk; göçmenler, ülke gündemi ve seçim tartışmaları üzerine sohbet edip fikir alışverişi yaptık.

Fotoğraf: Rostyslav Savchyn/Unsplash

Paylaş

Halil Onur ALTAY

Sincan/Ankara 

 

Bu hafta Sincan’da gerçekleştirdiğimiz Genç Hayat dağıtımında gençlerle buluştuk. Gerçekleştirdiğimiz tartışmaların çoğunluğu göçmen ve göçmen sorunu üzerine geçmiş olsa da bir kısmı da hükümet ve seçim üzerine gerçekleşti. Genç Hayat’ın en son kapağında bulunan “Düşmanlıktan ve savaştan değil, barıştan ve kardeşlikten yanayız” sloganı göçmenlik tartışmasını açmamızı kolaylaştırdı. Günümüzde medya aracılığıyla oluşturulmaya çalışılan göçmen karşıtı ırkçı politikanın Sincanlı gençler arasında bir karşılık bulduğunu gördük. “Kendi ülkesine dönsün”, “Savaştan kaçılmaz, savaşsınlar” gibi söylemler öne çıkanlardan bazılarıydı. Bir diğer tartışma noktasıysa medyanın son zamanlarda özellikle seçip paylaştığı “Suriye’den gelen iki genç bir kadını taciz etti”, “Afganistan’dan gelen bir kişi bir kadına sözlü tacizde bulundu” gibi haberlerdi. “Kız kardeşlerimize ve ablalarımızahatta yeri geldiğinde annelerimize taciz edenleri ülkemde istemiyorum” da duyduğumuz sözlerden biriydi. Kapağımızdaki slogan aracılığıyla asıl sorunu göçmenlerin değilgöçmenliği ortaya çıkaran sermayenin oluşturduğu fikrini tartışmalarımızın merkezine yerleştirdik. Girdiğimiz bu tartışmalarda günümüz dünyasında bulunan göçmenliğin büyük bir kısmının savaşlar ve ülkelerin kısıtlayıcı politikaları sonucu olduğunu vurguladık. Dünya üzerinde savaşlar ve sermaye yanlısı politikalar bitmedikçe bizlerin de geleceğin muhtemel göçmenleri olabileceğimizi ve göçmenlere karşı mücadele etmek yerine göçmenlerle beraber savaş yanlısı sermayeye karşı mücadele etmemiz gerektiğini konuştuk. Bu konuşmalar ve tartışmalar sonucunda gençler, asıl sorunun göçmenler değil göçmenliği oluşturan savaşların olduğunu kabul ettiler. 

NE HÜKÜMETTEN MEMNUNLAR NE MUHALEFETTEN UMUTLU

Göçmen sorunu üzerine gerçekleştirdiğimiz bu tartışmalar beraberinde ülke gündemi ve seçim tartışmalarını da doğurdu. Genel olarak “Kötü yönetiyor ama o gidince yerine de daha iyi birisi gelmeyecek” tarzında cümleler duymakla beraber muhalif partileri destekleyen gençlerle de karşılaştık. Daha muhalif olanlar seçimi beklediğini dile getirirken hükümeti destekleyenler sonrasında seçilecek insanların ülkeyi daha kötü yöneteceklerini düşündüklerini söyledi. Halk olarak örgütlü mücadelemiz sonucunda beğenmediğimiz hükümetleri değiştirme ve onları seçen insanlar olarak sorgulama seçeneğimiz olduğunu dile getirdik. Bu esnadaysa son dönemlerde görmüş olduğumuz Kırgızistan örneklerini kullandık. Ama geçmişten gelen örgütlü mücadele tecrübesinin hem az olması hem de ülkemizde insanların örgütlenmeye karşı ön yargılarının fazla olması gibi olgularla karşılaştık. 

ÖNCEKİ HABER

Ya muhalefet? Bize bir çıkış sunacak mı?

SONRAKİ HABER

Hangi sınav yaşadıklarımızı ölçecek?

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa