DİSK/Gıda-İş: Çay kanunu teklifi geri çekilmeli
DİSK’e bağlı Gıda-İş Sendikası, "İktidarın hazırlamış olduğu çay kanunu tasarısı Kemal Derviş döneminde çıkarılan 15 günde 15 yasanın devamıdır. Çay kanun teklifi geri çekilmelidir" dedi.
Rize | Fotoğraf: DHA
DİSK’e bağlı Gıda-İş Sendikası yaptığı açıklamayla “İktidarın hazırlamış olduğu çay kanunu tasarısı Kemal Derviş döneminde çıkarılan 15 günde 15 yasanın devamıdır. Çay kanun teklifi geri çekilmelidir” diyerek ÇAYKUR işçilerini, çay üreticilerini ve emekçi halkı teklife karşı mücadeleye çağırdı.
DİSK Yönetim Kurulu Üyesi ve Gıda-İş Genel Başkanı Seyit Aslan, yaptığı yazılı açıklamada, “2001 krizinin enkazının altından tüm işçilere ve emekçilere saldırı yasaları çıkmıştı. O dönemde IMF tarafından atanan ve ekonominin başına getirilen Kemal Derviş 15 günde 15 yasa çıkararak ülkeyi karanlığa sürüklemişti. Şimdi iktidarın gündeme getirdiği çay kanun tasarısı ise 15 günde 15 yasanın devamı olarak Meclise sunuluyor. 2001 krizinde çıkarılan 15 yasanın içinde Şeker, Tütün Kanunu vardı. Bu kanundan sonra TEKEL kapatıldı, arsaları haraç mezat satıldı. Şeker fabrikaları parça parça satılarak Türkiye şekere muhtaç hale getirildi. 4572 sayılı Tarım Satış Kooperatif ve Birlikler Kanunu’nda değişiklik yapılarak başta fındık olmak üzere birçok tarım ürünü serbest piyasanın inisiyatifine bırakıldı” dedi.
"BU KANUN ÜRETİCİLERİ BİTİRME KANUNUDUR"
15 Temmuz’dan sonra ÇAYKUR’un varlık fonuna devredilerek denetlenmesinin imkansız hale getirildiğini belirten Aslan, şöyle devam etti:
“Dört yıldır peş peşe zarara uğrattıkları ÇAYKUR’u, şimdi kanun yoluyla yeniden hedefe koyuyorlar. Karadeniz’in yeşil altını; Giresun, Trabzon, Rize ve Artvin illerini kapsayan, on binlerce ailenin ve milyonlarca emekçinin geçim kapısı. Şimdi çay kanunuyla çay üreticilerine, ÇAYKUR işçilerine son darbeyi vurup çay üretimini bütünüyle serbest piyasanın kaderine terk etmek istiyorlar. Bu kanun aynı zamanda ÇAYKUR’un uzun zamandır satılacak söylemlerinin gerçekleşebileceği ve satış için yol temizliği anlamına geliyor.”
Çay üreticilerinin, ziraat odalarının, ÇAYKUR işçilerinin, sendikaların, siyasi partilerin taleplerine kulaklarını tıkayan iktidarın aceleyle çay kanununu Meclise getirdiğini söyleyen Aslan, “Daha önce muhalefet milletvekillerinin verdiği beş ayrı çay kanun tasarısını komisyonlarda bekleterek gündeme bile almayan AKP iktidarının bu acelesi niye diye sormak istiyoruz. AKP’nin hazırladığı, MHP’nin desteklediği çay kanun teklifi üreticileri bitirme, ÇAYKUR fabrikalarını kapatma, çayı ve ÇAYKUR’u çay tekellerine altın tepside sunma kanunudur” dedi.
"YENİ ÇAYLIK ALANLARI ÜRETİCİ DEĞİL BAKANLIK BELİRLEYECEK"
Bu kanunla çay tekellerine çayı istedikleri fiyata alma, çay parasını uzun vadede ödeme olanaklarının getirildiğini belirten Aslan, “Bu bütünüyle çay üreticilerini bitirme oyunudur. Kanunla çaylıkların yenilenmesi demek, küçük üreticilerin tasfiyesiyle sonuçlanacak bir sürecin başlangıcının önünün açılması demektir. Kanun teklifinde çaylıkların yenilenmesini, çay tarımı için uygun arazilerin ve çaylıkların asgari büyüklüğünün belirlenmesinin yetkisi bakanlığa verilmektedir. Yani çaylık alanları üreticiler değil bakanlık belirleyecektir. Çay tekellerine çaylık alanları oluşturularak tıpkı Ordu’da fındıkta Ferrero tekelinin olduğu gibi çaylıklar özel çay firmalarına terk edilecektir. Çay üreticilerine destek, teşvik ve prim desteği gibi az olan yardımlar tümüyle ortadan kaldırılacaktır. Böylece AKP iktidarı, uzun süredir Karadeniz insanının aileden kalma toprağının, çaylığının satılmasının yolunu açacak. Çaylıklarda uzun vadeye yayılan mülkiyet değişimini sorunsuz çözmüş olacak ve özellikle verimli ve masrafı az çay arazileri el değiştirecek ve birileri tarafından toplanacaktır” dedi.
“Kanun derhal geri çekilmeli” diyen Aslan şöyle devam etti:
“Çay kanun tasarısı tüm taraflar (sendikalar, çay üreticileri, ÇAYKUR işçileri, ziraat odası, Rize, Artvin, Trabzon, Giresun’da bulunan üniversiteler, siyasi partiler, oda ve meslek örgütleri, muhtarlar, kooperatifler) dahil edilerek yeniden tartışılmalı, mutabakat ve uzlaşı ile üreticileri, işçileri, yöre halkını koruyan bir amaçla gündeme getirilmeli ve Mecliste bulunan partilerin mutabakatıyla çıkarılmalı.”
ODAK MERKEZİNE İŞÇİ VE ÜRETİCİ ALINMALI
Seyit Aslan taleplerini şöyle sıraladı:
- Çay kanun tasarısı derhal geri çekilmeli.
- Mevsimlik işçiler kadroya alınmalı.
- ÇAYKUR işçisinin sendika seçme özgürlüğüne saygı duyulmalı, baskı ve sürgünler durdurulmalı.
- Sendikal hak ve özgürlüklerin önündeki engeller kaldırılmalı, işçilerin sendika seçiminin önündeki baskılar son bulmalı.
- Yaş çay alım fiyatı çay üreticisi köylüler ve örgütleri tarafından belirlenmeli.
- Açıklanan fiyatın taban fiyat olduğu ilan edilmeli ve özel çay şirketlerinin bu fiyattan aşağıya alım yapmasını engelleyecek (denetim dahil ve yasaklama dahil) önlemler alınmalı.
- Çay üretiminde kullanılan gübre artan gübre fiyatları nedeniyle tamamen destekleme kapsamına alınmalı.
- ÇAYKUR Varlık Fonundan çıkarılmalı ve özelleştirilmesine yol açacak tüm politikalardan vazgeçilmeli.
- Çay stratejik ürün ilan edilmeli. Üretim, işleme, paketleme ve dağıtım kamu kurumu olan ÇAYKUR tarafından yapılmalı.
- Çayda kota, kontenjan dayatmalarına son verilmeli.
- Çay ithalatı yasaklanmalı.
(EKONOMİ SERVİSİ)