Kastamonu'da selden etkilenen yurttaşlar: Önlem alınsaydı bunlar yaşanır mıydı?
Karadeniz'in bir yıl sonra yeniden sular altında kalması üzerine bakanlar "Sigorta yaptırın", "Bölgenin kaderi" derken, vatandaşlar ders çıkarılmamasına ve alınmayan önlemlere dikkat çekti.
Fotoğraf: Ümit Yorulmaz / AA
Eylem NAZLIER
İstanbul
“Ne yollar yapıldı ne verilen sözler yerine getirildi. Duvar setleri düzgün şekilde çekilseydi şu an o binalarda tekrar su baskını meydana gelmezdi.”
“Bizim evimiz tamamıyla su altında kaldı, hiçbir eşyamız kalmadı. Ne kira yardımında bulundular ne tutup bir eve yerleştirdiler ne de beyaz eşya yardımında bulundular.”
Bu sözler geçen yıl sel felaketinde mağdur olan Bozkurt ve İnebolu’da yaşayan yurttaşlara ait. Geçen yıl sel felaketi yaşayan kentlerde alınmayan önlemler yine felaketlere neden oldu. Batı Karadeniz bir kez daha sular altında kaldı, sağanak sonrası dereler taştı, onlarca kişi evlerinde mahsur kaldı, iki kişi sel sularında kayboldu. O bölgede yaşayan yurttaşlar kayda değer hiçbir önlem alınmadığına dikkat çekiyor, “Önlem alınsaydı bunlar yaşanır mıydı” diye soruyor.
Bölgeye giden bakanlar ise “sigorta” ve “kader”, ”Majör bir olay yok” açıklamaları yaptı. Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, selden etkilenen Zonguldak’ta tarım arazileri zarar gören yurttaşlara “Sigorta imkanını kullanırsanız, ne beni görmenize gerek kalır ne bir başkasını” ifadelerini kullanırken, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, Karabük’te “Bölgenin kaderi, sonuç itibarıyla Karadeniz bölgemiz çok yağış alan ve coğrafi yapısı itibarıyla da oldukça meşakkatli bir coğrafya” dedi.
"ACIMI BIRAKTIM BUNLARLA UĞRAŞTIM"
Geçtiğimiz yıl İnebolu’ya bağlı Yunus köyünde yaşarken sel felaketi sonrası taşınmak zorunda kalan bir yurttaş, yaşadığı süreci şöyle özetliyor:
“Bizim kendi evimiz tamamen yıkıldı, su altında kaldı. 900 metrekare arazimizin içinde 100 metrekare evimiz vardı. Evimizin yıkılması yetmezmiş gibi arazimizin de tamamı suyun altında kaldı. Hiçbir eşyamız kalmadı. Selden sonra bir süre bir akrabamızın yanında kaldık, şimdi de merkeze geçtik. Beyaz eşya yardımı yapıldı. Kira yardımında bulunmadılar, tutup bir eve de yerleştirmediler. Arazimizin tapusu var. Kaçak göçek bir şey de yok ortada. Evimiz yıkıldıktan sonra çok büyük sıkıntı yaşadık. Çünkü evimizin kaydı yapılmamış. Ben ne zaman Kaymakamlığa gitsem ‘Bu vatandaşın kaydı yok’ sözleriyle karşılaştım. 50 bin lira gibi bir para yatırılacaktı. O para yatana kadar göbeğimiz çatladı. Biz yoksul insanlarız, yeniden bir ev yapamayız. Bir felaket yaşadık. Kendi acımı bıraktım bunlarla uğraştım. Dilenci gibi ‘Benim paraya ihtiyacım var, bana parayı yatır’ demek zorunda kaldım. Ben demeden devletin bana bu yardımı yapması lazımdı.”
“Devlet olarak yanınızdayız, sizi en kısa sürede evlerinize kavuşturacağız” sözlerine değinen yurttaş, “Bunlar hep sözde kaldı. Bizi hasıraltı etmeye çalışıyorlar. Mağduriyetimiz giderilmedi, giderileceğine dair bir emare de görmüyorum” ifadelerini kullandı.
"TOPLANAN PARA NEREDE?"
Bozkurt’ta geçen yıl yaşanan selden mağdur olan başka bir yurttaş, “Toplanan paralar yok ortada. Bana 3 bin TL para yardımında bulundular. Bozkurt’a hiçbir şey yapılmadı. Şu anki seli görüyorsunuz. Önlem alınsaydı, bunlar yaşanır mıydı” diye sordu.
"NE YOLLAR YAPILDI NE VAATLER YERİNE GETİRİLDİ"
İnsanların konuşmaya korktuklarını söyleyen yurttaş, “Süleyman Soylu’nun karşısında konuşmak isteyenler olmuş, ‘Bu provokasyon yapmak, devleti kötülemek istiyor’ denilerek korumalar adamı uzaklaştırmışlar. Adam hakkını arıyor. Hakkını aramak ne zaman provokasyon” dedi.
Bakan Soylu’nun yapılan toplantılarda “Siz acınızı yaşayın, biz sizin hakkınızı yerine getireceğiz. Kimin burada ne malı varsa hepsini alacak teker teker” sözlerini hatırlatan yurttaş, şöyle devam etti:
“Bu sözlerin hiçbiri yerine getirilmedi. Temmuzda teslim dediler temmuzda da hiçbir şey olmadı. Ne yollar yapıldı ne verilen vaatler yerine getirildi. Kanala duvar setleri çekildi, duvar setleri düzgün bir şekilde çekilseydi şu an o binalarda tekrar bu su baskını meydana gelmezdi. Bozkurt aynı şeyleri yine yaşıyor.”
"HER ŞEYİMİZ ORADA YOK OLDU"
Sürecin çok yavaş ilerlediğini söyleyen yurttaş, “Kaymakamla da konuştuk. İki daireden fazla vermiyorlar. İlk önce birdi, sonradan ikiye çıkartılar. Senin 5 dairen varsa hakkını vermiyorlar. Şu anki selde de Bozkurt artık iyice bitti. Bu saatten sonra TOKİ en güzel daireyi yapsa artık insanlar oradan almaz. Şahsen ben almam yani, böyle söyleyeyim. Ama bizim sermayemiz her şeyimiz orada mahvoldu, gitti” dedi.
"ÖDENEK NASIL YETMEZ"
“Ödenek yetmedi” sözlerini de eleştiren yurttaş, “Ödenek nasıl yetmez? Bu kadar da yalan olmaz ki... O kadar para toplandı. Biz bu parayı Kaymakam Bey'e sorduk. ‘Uzaktan size öyle geliyor, sadece setlere bu kadar para gitti. Sadece şu duvara sel gelmemesi için şu kadar para gitti’ dedi. Tabii buna inanmadık. Böyle bir şey olamaz. Devlet çimentoya vergi vermiyor, demire vergi vermiyor. Vatandaş kendi alırsa tabii ki verecek ama sen kalkıp bu kadar parayı vatandaşa mal edemezsin” ifadelerini kullandı.