Türk Tabipleri Birliği: Siyanür liçi yöntemi ile madencilik yasaklanmalı
Türk Tabipleri Birliği, Erzincan İliç’te ve Manisa’nın Yunusemre ilçesinde siyanür ve sülfürik asit atıkları tehdidine dair açıklamasında, siyanürlü liçlemenin yasaklanmasını istedi.

Anagold Madencilik'e ait siyanür havuzu | Fotoğraf: Ferit Demir/Munzur Press
İLGİLİ HABERLER

Erzincan'da maden borusu patladı, bölgeye tonlarca siyanür aktı: Soruşturma açıldı

Maden mühendislerinden siyanür sızıntısı uyarısı

Erzincan İliç'teki siyanür havuzu | "Denetim yok, inceleme yok"

75 barodan ortak çağrı: Erzincan İliç’teki altın madeni derhal kapatılmalıdır

İliç'teki siyanürcü şirket önce işçileri çağırdı sonra üretimi durdurdu
Türk Tabipleri Birliği Halk Sağlığı Kolu ve Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi Türk Tabipleri Birliği, Erzincan İliç’te siyanür liçi yöntemi ile üretim yapılan altın madeninde 21 Haziran 2022 tarihinde meydana gelen siyanür sızıntısı ve Manisa’nın Yunusemre ilçesinde üç fabrikanın siyanür ve sülfürik asit atıklarını bölgedeki sulama kanallarına boşaltması ile ilgili açıklama yayımladı. İki ilde yaşanan olayların ülkede işlenen çevre suçlarının bir insanlık suçu boyutuna geldiğini gösterdiği ifade edilen açıklamada, yaşananların kapitalist sistemin doğayı daha yüksek kâr için sömürüsünün ve canlı yaşamını hiçe saymasının sonucu olduğu vurgulandı, "Biyolojik çeşitlilik, tatlı su varlığı ve insan sağlığını tehdit edecek derecede toksik bir kimyasal olan ‘siyanürlü liçleme’ kesinlikle yasaklanmalıdır” denildi.
"ATIK HAVUZLARINDA TOPLANAN ATIK SİYANÜR ÇÖZELTİLERİ ÇOK TEHLİKELİ"
1990’lardan bu yana her yıl, artan sayılarda düşük tenörlü altın madeninin “siyanür liçi” yöntemi ile çalıştırıldığı belirtilen açıklamada madenlere dair şu bilgiler veridli:
"Bu madenler sadece cevherin çıkarıldığı maden işletmeleri değil; çıkarılan ve kırma işlemine tutulan cevherin siyanür liçi yöntemi ile işlendiği, elde edilen eriyikteki altın ve gümüşün kazanıldığı ve geride kalan ağır metallerden zengin tehlikeli atıkların depolandığı birer endüstriyel tesistir. Çıkarılan cevher, kırma işleminden sonra kapalı tank içinde veya açık alanda yığın liçi olmak üzere iki temel yöntem kullanılarak siyanür ile işlemden geçirilmektedir. Başta Erzincan İliç ilçesindeki altın madeninde olmak üzere yığın liçi uygulanan altın madeni işletmelerinde, cevher 3 ile 15 metre kalınlıkta hazırlanarak üzerine %0,05-0,1’lik NaCN çözeltisi verilmektedir. Yığının dibinden toplanan çözeltideki altın ve gümüş rafine edilerek kazanılırken, bölgenin mineralojik yapısına bağlı olarak cevherde bulunan bakır (Cu), çinko (Zn), nikel (Ni), demir (Fe) ve kobalt (Co) gibi metalleri içeren mineraller de çözünerek, çeşitli siyanür-metal komplekslerini oluşturmaktadır. Oluşan bu kompleksleri içeren atık siyanür çözeltileri ise bu işlemin sonunda atık havuzlarında toplanmaktadır. Bu atıklar çevre açısından çok tehlikelidir. Atık havuzunda oluşabilecek herhangi bir yıkılma, deprem gibi afetlerle zarar görme veya atık havuzu altında geçirgenliği ortadan kaldırmak için kullanılan geomembran tabakanın delinmesi veya yırtılması sonucu doğaya karışması ile yer altı ve yer üstü su kaynakları, toprak ve hava kirlenmektedir."
11 BÜYÜK ÇEVRE FELAKETİ YAŞANDI
Dünyada, 1971-2015 yılları arasında siyanür liçi yöntemi ile çalışan altın madenlerinin neden olduğu 11 büyük çevre felaketi yaşandığı hatırlatılan açıklamada "Bu felaketler sonucu siyanürlü atıkların karıştığı göl ve nehirlerde yaygın balık ölümleri gerçekleşmiş, tarım alanları ise siyanür bileşikleri ve ağır metallerle kirlenmiştir. Atık havuzlarından sızıntı, başlangıçta yüksek siyanür derişimleri bozuluncaya kadar, akarsu ve göllerde balıkların, kuşların ve diğer canlıların ölümlerine neden olurken; yayılan ve yeraltı, yerüstü su kaynaklarını kirleten ağır metal bileşikleri de tarım ve hayvancılık yolu ile besin zincirine girerek insanlara ulaşmakta ve zaman içinde ortaya çıkan sağlık sorunlarına neden olmaktadır. Ağır metaller; düşük derişimlerde bile toksik etki gösterebilen elementlerdir. Ağır metaller insanlar tarafından ağız, solunum ve deri yolu ile alınır ve çoğu boşaltım yolları ile (böbrek, karaciğer, barsak, akciğer, deri) atılamazlar. Bu nedenle ağır metallerin büyük bir bölümü, organizmada birikirler. Birikim sonucu, yoğunlaşan bu metaller, etkili dozlara ulaştıklarında; endokrin hastalıklar, nörolojik hastalıklar, kanserler, otizm gibi ciddi hastalıklara neden olabilirler." ifadelerine yer verildi.
Erzincan’ın İliç ilçesinde bulunan altın madeninde yaşananların Türkiye için bir ilk olmadığı vurgulanan açıklamada 2011 yılında Kütahya’da, 2021'de Giresun Şebinkarahisar’da, Gördes’te yaşanan, birkaç gün önce Manisa’nın Yunusemre ilçesinde meydana gelen ve “kaza” diye nitelenen olaylar anımsatıldı, ağır metaller içeren atığın, atık havuzlarından çevreye yayıldığı belirtildi.
Üst üste gelen bu olayların kapitalist sistemin doğayı daha yüksek kâr için sömürüsünün ve canlı yaşamını hiçe saymasının sonucu olduğunu vurgulayan TTB, Erzincan'ın İliç ilçesindeki altın madeninde, 21 Haziran 2022 gecesi liç yığınlarına siyanür taşıyan borunun kırılması sonucu 20 ton siyanür içeren sıvının taşıma borusundan dışarı aktığının raporlara yansıdığının anlaşıldığını belirtti, olayın boyutlarının, yayılımın nerelere ulaştığının bağımsız kurumlar tarafından alınacak örneklerin analizi ile ortaya konabileceğini vurguladı.
"ÇALIŞMALARA, İLGİLİ MESLEK ODALARI TEMSİLCİLERİNİN DE KATILMASI ŞARTTIR"
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının kamuoyu tepkisi ortaya çıkıncaya kadar sessiz kalmasını eleştiren TTB, "Bölgede gerçek durumun kamuoyu ile paylaşılabilmesi açısından Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından yapılan çalışmalara, ilgili meslek odaları temsilcilerinin de katılması şarttır." dedi. Açıklamada talepler şöyle sıralandı:
"Çöpler Altın Madeni İşletmesi’nin acilen kapatılması, atık baraj gölünde biriken binlerce ton tehlikeli atığın, liç yığınlarının, pasa dağlarının bilimsel yöntemlerle zararsız hale getirilmesinin en kısa zamanda sağlanması gereklidir.
Kuşkusuz ülkemizde aynı tehlikeleri içeren diğer altın madeni işletmelerinde de benzer önlemlerin alınarak olası ekosistem yıkımlarının önlenmesi gereklidir.
Ülkemizi yönetenleri; tüm canlıların yaşamına ve ekosistemlere saygılı olmaya, ülkemizde siyanür liçi yöntemi ile madenciliği yasaklamaya davet ediyoruz." (HABER MERKEZİ)
Evrensel'i Takip Et