30 Haziran 2022 15:48

LGS'nin gösterdikleri | 200 bin öğrenci gelecekten umudunu kesmiş

Sınava katılım oranı yüzde 83,46'da kaldı. Doğru cevap sayısı ortalamasının en düşük olduğu alt test ise 4,74 ile matematik oldu. Eğitim Sen: Başarı bunun neresinde?

Fotoğraf: DHA

Paylaş

Bu yıl Liselere Geçiş Sistemi (LGS) kapsamındaki merkezi sınava 1 milyon 236 bin 308 öğrencinin kaydı yapıldı. Sınava 1 milyon 31 bin 799 öğrenci katıldı. Sınava katılım oranı yüzde 83,46 olarak ölçüldü. Bu oran sınav başvurusu yapan her 100 öğrenciden 16,54’ünün sınava girmediği anlamına geliyor. Sınava katılım oranı geçtiğimiz yıl yüzde 83,49 olmuştu. İki verinin karşılaştırmasına göre sınava katılmayan öğrenci oranında küçük bir artış gözleniyor.

DOĞRU SAYILARI ORTALAMASI BAŞARISIZLIĞIN GÖSTERGESİ

Yirmi soru bulunan alt testler arasında öğrencilerin doğru cevap sayısı ortalamasının en yüksek olduğu alt test 9,50 doğru cevap sayısı ortalaması ile Fen Bilimleri oldu. Doğru cevap sayısı ortalamasının en düşük olduğu alt test ise 4,74 ile matematik. On soru bulunan alt testler arasında öğrencilerin doğru cevap sayısı ortalamasının en yüksek olduğu alt test 6,45 ile Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi, en düşük olduğu alt test ise 4,59 ile Yabancı Dil. Merkezi sınavda 20 soru yöneltilen Türkçe’de doğru yanıt sayı ortalaması 9,22; 10 soru yöneltilen T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük’te bu sayı 5,54 oldu.

Bakanlığın yayımladığı rapora göre doğru cevap sayısı ortalamasının alt test türlerinde toplam soru sayısına göre oldukça düşük olduğu görülüyor.

10 soru yöneltilen Yabancı Dil alt test türünde geçtiğimiz yıl 4,93 olan doğru cevap sayısı ortalaması bu yıl 4,59’a geriledi. Bu alanda doğru cevap oranı bu yıl yüzde 45,9’a geriledi. Yabancı Dil alt test türünde ortalama soru güçlüğünün geçen yıla göre kısmi şekilde düştüğü bakanlık verilerinde yer alıyor.

TÜRKÇE’DE BAŞARI GERİLEDİ

Geçtiğimiz yıl 20 soru yöneltilen Türkçe’de doğru cevap sayısı ortalaması 9,41’di. Bu yıl ise bu ortalama 9,22’ye geriledi. Türkçe’de bu yıl ortalama soru güçlüğü 0,46 iken geçtiğimiz yıl 0,47’ydi. Bu veri geçtiğimiz yıla göre soruların kısmi olarak daha kolay olmasına rağmen doğru cevap sayısı ortalamasının düşmesi anlamına geliyor.

20 soru yöneltilen Matematik alt test türünde ortalama doğru cevap oranı bu yıl yüzde 23,7 olarak ölçülüyor. 20 soru yöneltilen Fen Bilimleri alt test türünde doğru cevap oranı ise yüzde 47,5.

Sınava giren öğrencilerin yüzde 88,38’i alt test türünde 0-10 aralığında (soruların yarısı) doğru yanıt verebildi. Bu oran Türkçe’de 62,48; İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük testinde 51,28; Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi’nde 34,64; Yabancı Dil’de yüzde 62,8; Fen Bilimleri’nde 60,06 oldu.

2022’de sınav puanı dağılımı ortalaması 285,88 oldu. Öğrencilerin yüzde 9,93’ü 400-500 puan aralığında puan aldı. Öğrencilerin yüzde 56,04 ile en yoğun bulunduğu puan aralığı ise 200-299 oldu. 300-399 puan aralığında ise öğrencilerin yalnızca yüzde 26,33’ü yer aldığı.

PUAN FARKININ TEMEL NEDENİ SOSYOEKONOMİK DURUM

Veriler öğrencilerin akademik performansları ile ailelerinin sosyoekonomik düzeyleri arasında da önemli bir ilişki olduğunu gösteriyor. Anne eğitim düzeyi arttıkça öğrencilerin sınav puanlarının da arttığı gözleniyor. Anne eğitim düzeyi ilkokul olan öğrencilerin puan ortalaması 259,97; lisansüstü olan öğrencilerin puan ortalaması 385,65. Anne eğitim düzeyi ilkokul olan öğrencilerin merkezi sınav puanı ortalaması ile anne eğitim düzeyi lisansüstü olan öğrencilerin merkezi sınav puanı ortalaması arasında 125 puan fark bulunuyor.

Öğrencilerin baba eğitim düzeyi ilkokuldan lisansüstüne doğru arttıkça merkezi sınav puanı ortalamaları da artıyor. Baba eğitim düzeyi ilkokul olan öğrencilerin merkezi sınav puanı ortalaması 268,97, lisansüstü olan öğrencilerin merkezi sınav puanı ortalaması ise 392,11. Baba eğitim düzeyi ilkokul olan öğrenciler ile lisansüstü olan öğrencilerin merkezi sınav puanı ortalamaları arasında 123 puan fark bulunuyor.

KIZ ÖĞRENCİLER TÜRKÇE’DE DAHA BAŞARILI

Bakanlığın açıkladığı istatistiklere göre alt test türlerinde cinsiyete göre en yüksek farklılaşma da Türkçe’de görülüyor. Kız öğrencilerin Türkçe’de doğru cevap sayısı ortalaması 9,83 iken erkek öğrencilerde bu sayı 8,62. Diğer alt test türlerinde bu sayıların birbirine daha yakın olduğu gözleniyor.

“BAŞARI BUNUN NERESİNDE?​”

Verileri ciddi bir başarısızlık olarak değerlendiren Eğitim Sen MYK üyesi Ahmet Karagöz bir başarıymış gibi kamuoyuna yutturulmak istendiğine dikkat çekerek, “MEB’in bu tutumunu ahlaki ve etik olarak doğru bulmuyoruz. LGS sonuçlarını 193 öğrencimizin soruların tamamını doğru cevaplandırmış olması üzerine bir başarı senaryosu yazıp çiziyorlar. Ama öğrencilerin yüzde 56’sı paylaşılan istatistiklere göre 200 ile 299 puan almış. Sayın bakanın ‘nitelikli okul’ diye tarif ettikleri okullara bu puan aralığından hiç bir öğrenci yerleşemeyecek. Başarı bunun neresinde? Sınavsız, yetenekleri doğrultusunda okullara yerleştirilmesi gereken öğrencilerimizi yarıştırıyoruz, öğrenciler arasında bir rekabet oluşturuyoruz. Bu durum öğrencilerin hem sosyolojik hem de psikolojik gelişimini etkilediği gibi başarısını da olumsuz etkiliyor. Uzun süredir MEB, öğrencilerin ve velilerin ihtiyaç duyduğu bilimsel, laik ve akademik eğitim modeli yerine kendi siyasal ideolojik ihtiyaçlarını örgütleyecek bir eğitim modeli üzerinde bir faaliyet yürütüyor. Veriler bir bütün olarak incelendiğinde öğrencilerin yaklaşık yüzde 20’si sınava girmedi. Bu büyük bir sorun ve nedenleri araştırılmıyor. Öğrencilerin yüzde 100’ü girmiş olsaydı. Bu grafik daha da kötü olacaktı” dedi.

“KAMUSAL NİTELİKLİ EĞİTİM VERİLMEDİĞİ SÜRECE BAŞARISIZLIK SÜRECEK”

Eğitim hakkının metalaştığını söyleyen Karagöz şöyle konuştu: “Akademik eğitim beklentisi olan velilerin çok büyük bir bölümü çocuklarına dışarıdan, özel okullardan, dershanelerden eğitim aldırmak zorunda kalıyor. Sosyoekonomik durumu iyi olan aileler buralarda destek sunabiliyor. Başarılı öğrencilerin başarı hikayesinin asıl nedeni de öğrenciler arasındaki bu eşitsizlik. Gönül arzu eder ki kamusal eğitim veren devlet okullarından bu başarı hikayeleri normal bir biçimde çıksa ama kalmadı. Artık böyle bir başarıdan bahsedemiyoruz. Okullarımızda 94 bin sözleşmeli öğretmen görev yapıyor. Okullardaki öğretmen eksikliği karşılanmadığı, rahatlıkla eğitim öğretim faaliyetlerini sürdürecek okullar bulunmadığı sürece bu tür başarısızlıklara tanıklık etmeye devam edeceğiz.” (İstanbul/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

Sendikalardan ortak açıklama: İş Sağlığı Güvenliği Yasası kamusal anlayışla yeniden düzenlenmeli

SONRAKİ HABER

RSF: Gazetecilere yönelik polis müdahalesine son verilsin

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa