Kimya Mühendisleri Odası; bakanlığı, yerel yönetimleri ve yurttaşları asbeste karşı uyardı
Yürürlüğe giren “Binaların Yıkılması Hakkında Yönetmelik” hakkında açıklama yapan Kimya Mühendisleri Odası, Bakanlığa, belediyelere ve yurttaşlara kanserojen asbest maddesine ilişkin uyarıda bulundu.
Fotoğraf: Evrensel
TMMOB Kimya Mühendisleri Odası (KMO) bugün yürürlüğe giren “Binaların Yıkılması Hakkında Yönetmelik” ile canlı sağlığı açısından son derece tehlikeli olan asbest maddesi hakkında düzenlemeler getirildiğini hatırlattı ve kanserojen asbest maddesine ilişkin uyarılarda bulundu
Yönetmeliğin Genel İlkeler başlıklı 5. Maddesi 7. Fıkrası’nda “Yapılardaki, asbest ve benzeri tehlikeli kimyasal içeren imalatlar sökülüp uzaklaştırılmadan ve Hafriyat Toprağı, İnşaat ve Yıkıntı Atıklarının Kontrolü Yönetmeliğine göre seçici yıkım yapılmadan ana yıkıma geçilemez” hükmü getirildiğini belirten KMO, 15. Maddeye göre de yıkım öncesinde asbest ve diğer tehlikeli maddelerin uzaklaştırılmasını sağlayacak seçici yıkım yapılmasının zorunlu kılındığını belirtti.
Yönetmeliğin ‘Yıkımda asbest ve diğer tehlikeli atıkların tespiti ve sökümü` başlıklı 16. Maddesine göre de “Yıkıma başlanılmadan önce asbestli imalatın var olup olmadığı, varsa asbest içeren imalatlar için asbestin türünü, miktarını ve yerini belirlemeye yönelik envanter çalışması yapılması zorunludur.” İfadesinin yer aldığı belirtildi.
Ayrıca yıkım ve söküm işlemleri sırasında, 25/1/2013 tarihli ve 28539 sayılı Resmî Gazete`de yayımlanan Asbestle Çalışmalarda Sağlık ve Güvenlik Önlemleri Hakkında Yönetmeliğe de uyma zorunluluğu hatırlatıldı.
ASBEST “KESİN KANSEROJEN” OLARAK TANIMLANIYOR
Asbest maddesinin kanserojen özelliğe sahip lifli bir mineral olduğunu belirten KMO, şu bilgileri paylaştı: “Uluslararası Kanser Araştırmaları Ajansı (IARC), kanserojen maddeler listesinde asbest maddesini, "kesin kanserojen" tanımlanması ile 1. grupta sınıflandırılmıştır. Asbest lifleri kolayca ufalanıp, toz haline gelebilir ve lifler çoğunlukla gözle görülmezler. Asbest lifleri havalandığında, ortamdaki hava akımı çok az olsa bile günlerce havada asılı kalabilirler ve solunduğunda akciğer ve farklı organlarda kansere ve farklı hastalıklara neden olurlar. Asbeste bağlı hastalıklar asbest solunduktan sonra kendini 30-40 yıl sonra bile gösterebilmektedir.”
Türkiye’de 1996 yılından 2013 yılına kadar yıllar içinde farklı yönetmeliklerle asbestin üretilmesi ve kullanılması yasaklandığı belirtilen açıklamada son oalrak 25/1/2013 tarihli ve 28539 sayılı Resmî Gazete`de yayımlanan ‘Asbestle Çalışmalarda Sağlık ve Güvenlik Önlemleri Hakkında Yönetmeliğe` göre yasak olan durumlar şöyle sıralandı:
- Asbestin her türünün çıkarılması, işlenmesi, satılması ve ithalatı,
- Asbest içeren her türlü ürünün ithalatı ve satılması,
- Asbest ürünlerinin veya asbest ilave edilmiş ürünlerin üretimi ve işlenmesi
ESKİ BİNALARDA YALITIM MALZEMESİ OLARAK HALEN MEVCUT
Bu tarihlerden önce asbestin binalarda özellikle yalıtım malzemesi olarak birçok alanda kullanıldığı belirtilen açıklamada, “Binalarda kullanılan çimentolardan, çatı yalıtım malzemelerine, yer döşemelerinden cephe giydirmelerine kadar birçok yerde asbestli malzemeler kullanılmıştır. Özellikle belirli bir tarihten önce inşa edilen yapıların birçoğunda asbestli malzeme bulunduğu değerlendirilmektedir. Binaların yıkımı sırasında eğer binada asbest var ise asbest lifleri havaya karışacak ve bölgedeki insanların sağlığı açısından risk teşkil edecektir” denildi.
İLGİLİ BAKANLIK, YEREL YÖNETİMLER VE YURTTAŞLARA UYARI
Açıklama asbeste karşı şu uyarılarla son buldu:
“Bu kapsamda 1 Temmuz itibariyle yürürlüğe girecek bu yönetmelik uyarınca buradan belediyelere ve diğer yetkili kurumlara çağrı yapmak istiyoruz. Yıkım için ruhsat düzenlenmeden önce asbest envanter çalışması istenilerek binalarda asbest varlığının olup olmadığının belgelenmesi istenmelidir. Asbest varlığının tespiti halinde yıkımdan önce asbestli malzemelerin ayrıştırılması yapılarak yıkıma ancak öyle ruhsat verilmesi sağlanmalıdır.
Asbest varlığı halinde asbest uzaklaştırma işlemi yapılırken de söküm personeli ve halkın sağlığını korumak adına gerekli önlemlerin uygulanmasının takip edilmesinin de Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı sorumluluğunda olduğunu hatırlatmak isteriz.
Ayrıca halk sağlığı için çok ciddi bir risk teşkil eden asbestten zarar görmemek ve sağlıklarını, çocuklarının geleceğini korumak adına tüm halkımızı da bu konuda bilinçli ve duyarlı olmaya davet ediyoruz.
TMMOB Kimya Mühendisleri Odası olarak bu konunun takipçisi olacağımızı kamuoyuna saygı ile duyururuz.” (HABER MERKEZİ)