01 Temmuz 2022 20:33

İstanbul Sözleşmesi'nden çıkılmasının 1. yılında kadınlar sokakta: Hayatlarımızdan da sözleşmeden de vazgeçmiyoruz

İstanbul Sözleşmesi'nden çekilme kararının üzerinden 1 yıl geçti. Pek çok ilde kadınlar sokağa çıkarak İstanbul Sözleşmesi'nden vazgeçmediklerini ifade etti.

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

İstanbul Sözleşmesi'nden AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kararıyla çıkılmasının üzerinden bir yıl geçti. Pek çok ilde kadınlar sokağa çıkarak İstanbul Sözleşmesi'nden vazgeçmediklerini ifade etti.

ANKARA

Ankara Kadın Platformunun çağrısıyla bir araya gelen kadınlar, sözleşmeye sahip çıktıklarını vurguladı. Sakarya Cadddesinde yapılan eylemde platform adına konuşan  Zeynep Ülger, 1 Temmuz 2021'de İstanbul Sözleşmesi'nden imza çekilmesi kararı Resmi Gazete'de yayınlandığını hatırlattı. Tek adamın bir gece yarısı kararı ile attığı imzanın aslında kadınların kazanılmış haklarına yönelik yapılacak saldırıların ilanı olduğunu belirterek, “Kadına şiddeti önleme konusunda şimdiye kadar hazırlanan en önemli uluslararası sözleşme olan İstanbul Sözleşmesi'nden imza çeken Cumhurbaşkanı 'Kadına şiddet haramdır. Eğer böyle bir sözleşmeye ihtiyacımız varsa daha iyisini hazırlarız' diyerek şiddet karşısında kadınların devlet koruması ve güvencesinde olmayacaklarını açıkça söyledi. Yıllardır uygulanması için mücadele ettiğimiz İstanbul Sözleşmesi'nden vazgeçilen bu bir yılda ne oldu? 302 kadın erkekler tarafından öldürüldü, 254 kadın cinayeti şüpheli ölüm olarak kayıtlara geçti. Kadınların nafaka hakkına, kürtaj hakkına göz dikildi, boşanmalarda aile arabuluculuğu getirileceği tartışıldı. Şiddet gören kadınlara karakollarda İstanbul Sözleşmesi kalktı biz koruma vermiyoruz denildi. Koruma tedbirlerinin reddedildiği, mevcut uzaklaştırma kararlarının uzatılmadığı, tecavüz faillerinin tutuksuz yargılandığı bir fiiliyatta failler daha da cesaretlendirildi. Erkek adalet yaşamını savunan Nevin Yıldırıma uygulanmayan haksız tahrik indirimini Pınar Gültekin'in katiline uygularken, katil Cemal Metin Avcı'nın İstanbul Sözleşmesi'nin iptali iyi oldu' sözü imza çekilmesi kararının kimlere yaradığını bir kez daha gösterdi” dedi.

"KADINLAR MÜCADELE ETMEYE ISRARLA DEVAM ETTİ"

Bu bir yılda kadınların mücadele etmeye 'İstanbul Sözleşmesi'nden vazgeçmiyoruz, sözleşme bizimdir'  demeye ısrarla devam ettiğini vurgulayan Ülger, şöyle konuştu: “Sokakta, iş yerinde, kampüslerde ve var olduğumuz her yerde siyasal islama, kayyumlara, kadın üniversitelerine, diyanet akademisine, kadın ve LGBTİ+ düşmanlarına örgütlü mücadelemizden, birbirimizin ellerinden aldığımız güçle karşı duruyoruz. İstanbul Sözleşmesi'nin önemini biz kadınların yaşamını nasıl ilgilendirdiğini tek tek her mecrada anlattık. Burada bir kez daha söylüyoruz. İstanbul Sözleşmesi'nin amacı ve içeriği kadınları her türlü şiddetten korumak, kadına yönelik şiddet ve aile içi şiddetle mücadele etmek, her türlü ayrımcılığın ortadan kaldırılmasına katkıda bulunmak ve kadınları güçlendirerek gerçek anlamda kadın erkek eşitliğini teşvik etmektir."

Çekilme kararının açıkça Anayasa'ya aykırı olması nedeniyle açılan iptal davalarını hatırlatan Ülger, “Danıştay'da görülürken her duruşmada Türkiye'nin dört bir yanından gelen kadınlar salonu doldurdu ve sözleşmeden vazgeçmeme iradesini ortaya koydu. 'Yargı bağımsızlığı' da düşünüldüğünde verilecek karar ne olursa olsun haklarımızdan , hayatlarımızdan ve eşit yaşam mücadelemizden de İstanbul Sözleşmesi'nden de vazgeçmeyeceğiz. Bizim için bitmedi” ifadelerini kullandı (Ankara/EVRENSEL)


DENİZLİ

Denizli’de kadınlar İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmediğini ifade ederek, Çınar Meydanı’nda basın açıklaması yaptı. Denizli Kadın Platformu, Denizli Kadınlar Birlikte Güçlü ve Denizli Barosu Kadın Hakları Komisyonu'nun ortak açıklamasına Ekmek ve Gül Denizli Kadın Grubu da destek verdi.

Açıklamayı Denizli Kadın Platformu adına Ayşegül Odabaşıoğlu, Denizli Kadınlar Birlikte Güçlü adına Ebru Koç Acar, Denizli Barosu Kadın Hakları Komisyonu adına Av. Ayşe Erçetin Erkoç okudu.

Yapılan açıklamada, "Sözleşmenin yürürlüğe girdiği tarihten bu yana etkin uygulanması için kararlı mücadelemizden asla vazgeçmediğimiz gibi çekilme kararına karşı da yaşamın her alanında İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmiyoruz demeye devam ettik. Danıştay’da görülen duruşmalarda çekilme kararının hukuksuz olduğu ve iptali ile ilgili görüş belirtilmiştir" ifadeleri yer aldı.

Ülkede hiç durmadan çalışan bir anıt sayacı olduğu hatırlatılan açıklamada, "Hayattan  çekip alınan binlerce kadın, İstanbul Sözleşmesi'nin gerekleri devlet tarafından yerine getirilseydi ve 6284 sayılı kanun tam uygulansaydı hayatta olacaktı” denildi.

"İstanbul Sözleşmesi, toplumsal cinsiyete dayalı şiddet karşısında can güvenliği ve şiddetsiz bir yaşam hakkı için kritik önemde bir temel hak ve özgürlükler sözleşmesidir" hatırlatmasının yer aldığı açıklama şu ifadelere yer verildi; "Çekilmeye ilişkin Cumhurbaşkanı Kararının iptali için Danıştay’da 200'e yakın dava açıldı. Çok farklı siyasi görüşlerden, meslek örgütlerinden ve sivil toplum kuruluşlarından oluşan davacılar şu ana kadar yapılan 4 grup davada, Danıştay’da, adeta hukuk ve toplumsal cinsiyet dersi verdiler. Biz de Denizli Barosu Kadın Hakları Komisyonu olarak tüm davaları takip ettik. Baromuzun açmış olduğu davada İstanbul Sözleşmesini savunduk. Şu unutulmamalı ki bu dava kadınların olduğu kadar Demokratik ve laik Türkiye Cumhuriyetinin de davasıdır. Sözleşmeden tek bir kişinin iradesi ile çekilinebiliyor olması bu ülkeyi bir arada tutan tüm değerleri ve ilkeleri yok saymaktır. Bu yüzden Anayasa’nın ve hukuk devletinin fiilen ortadan kaldırılmasını amaçlayan bu girişimin Danıştay eliyle engellenmesini bekliyoruz.” (Denizli/EVRENSEL)


DİYARBAKIR

Dicle Amed Kadın Platformu da (DAKAP), İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmenin yıldönümünde Kayapınar ilçesindeki Rojava Parkı'nda  açıklama yaptı. Açıklamaya, Özgür Kadın Hareketi (TJA), Halkların Demokratik Partisi (HDP) Diyarbakır Milletvekili Remziye Tosun, HDP Kadın Meclisi, Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD) ve çok sayıda  kadın katıldı. "Toplum için barış, kadınlar için İstanbul Sözleşmesi" pankartının açıldığı açıklamada, "Yaşasın kadın dayanışması" ve "İstanbul Sözleşmesi Yaşatır" dövizleri taşındı.

Açıklamada konuşan Türk Maden Mühendisler Odaları Birliği (TMMOB) Diyarbakır Kadın Komisyonu üyesi Kıymet Yıldız, kadınların sokaklarda, mahkeme salonlarında, Danıştay’da İstanbul Sözleşmesi’ni savunduğunu söyleyerek, İstanbul Sözleşmesi’ni uygulatmak ve yaşatmanın kendileri için öncelikli mücadele alanı olduğunu vurguladı. Yıldız, “Bizler bu mücadeleyi ortaklaştırıp büyütürken siyasal iktidar, ürettiği şiddetin dozunu her gün artırarak toplumsal cinsiyet karşıtı hareketlere saldırdı. Kadın örgütlerine kapatma davası açtı, kadın aktivistlere ve kadın siyasetçilere gözaltı ve operasyonlarla caydırıcı yargısal tacizler uyguladı” dedi.

Yıldız, sözleşmeden çekilinen bir yılda kadınların daha çok öldürüldüğünü, şüpheli kadın ölümlerinin arttığını söyledi.

ÖZEL SAVAŞ POLİTİKALARI

Devletin savaş politikalarını ve militarizm erkekliğini her gün yeniden arşa çıkardığına dikkat çeken Yıldız, “Kentlerimizde her an korucu, asker, bekçi, üniformalı, üniformasız, paramiliter veya MHP’li farketmiyor, gücünü devletten alan, nüfuzunu kullanarak, silahına güvenerek, Kürt düşmanlığı ve kadın düşmanlığı ile hareket eden, bu düşmanca bilinçle gönderilmiş, erkekler türetiliyor. Bu kişiler kadın ve çocuklara şiddetin her türünü reva görüyor ve cezasızlıkla ödüllendiriliyor. Sadece Kürt oldukları için, özel olarak hedef seçilmiş kadınlar ve çocuklar üzerinde her türlü şiddet uygulama hakkını kendinde gören bu erkek egemen, faşist düzene asla itaat etmiyoruz! Kentlerimizde yaratmaya çalıştığınız paramiliter yapılanmaların tamamına itiraz ediyoruz” ifadelerini kullandı.

"FAİLLERİN YAKASINI BIRAKMAYACAĞIZ"

“Öldürülen kadınların hesabını elbet soracağız” diyen Yıldız, şöyle konuştu: “Bu faillerin yakasını bırakmayacağız! Her davanın ısrarlı takipçisi olmaya devam edeceğiz! Ancak bunun hesabını sormak bir tek bizim boynumuzun borcu değil. Bir kez daha yineliyoruz, suça sessiz kalmak, suça ortak olmak demektir. Susmayın! Bu cinayetlere ortak olmayın! Bugün 1 Temmuz, ‘İstanbul Sözleşmesi bizimdir’ demek için buradayız. Haklarımızın ve hayatlarımızın güvencesi İstanbul Sözleşmesini uygulatmak ve yeniden yürürlüğe girmesini sağlamak biz kadınlar tarafından gerçekleşecek ve bugün bunun sözünü vermek için buradayız! Sizin eril iktidarınızı yıkacak, İstanbul Sözleşmesini yaşatacağız." (Diyarbakır/MA)


EŞİK: YAŞAM VE ÖZGÜRLÜK MESELESİDİR, VAZGEÇMİYORUZ

Eşitlik İçin Kadın Platformu (EŞİK) yaptığı açıklama ile karardan bir an önce dönülmesi çağrısı yaparken, kadınların İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmesinin mümkün olmadığını vurguladı. EŞİK açıklaması şöyle:

"KADINLARIN İSTANBUL SÖZLEŞMESİ’NDEN VEZGEÇMESİ MÜMKÜN DEĞİL"

“İstanbul Sözleşmesi’nin 'nas olmadığı', çıkılabileceğinin dile getirilmesi ve 19 Mart 2021 Cuma gecesi tek cümlelik bir kararla Türkiye’nin imzasının çekildiğinin ilan edilmesinden buyana, kaç potansiyel katilin cesaret bulduğunu, kaç kadının bu cesaretle hayattan koparıldığını ya da sakat bırakıldığını bilmemiz olanaksız ama 'İstanbul Sözleşmesi hayat memat meselesidir' demek için mahkeme salonlarında duyduklarımız yeterli. Pınar Gültekin’in katili 'İyi ki İstanbul Sözleşmesi iptal edildi' derken hayati bir gerçeği itiraf etmiş; 'Kadın cinayetleri politiktir' demişti aslında. Katilin bu cümlesi, bir siyasi kararın canlara nasıl mal olduğunu göstermektedir.

İstanbul Sözleşmesi’nden Türkiye’nin imzasının çekilmesine ilişkin Cumhurbaşkanı kararının yargılandığı Danıştay’da, 28 Nisan’da başlayıp, 23 Haziranda sonuncusu yapılan 4 duruşmada bu gerçeğin altı defalarca çizilmiş, sayısız örnekler verilmiş, hem hukuk diliyle hem de can havlinin olağan diliyle anlatılmıştı. İstanbul Sözleşmesi’nden hukuksuz ve hiçbir haklı sebebi olmaksızın çekilme kararının iptali hakkında karar verecek olan Danıştay yargıçlarına bir kez daha bu vesile ile sesleniyoruz;

Kadın Cinayetleri Politiktir, vereceğiniz karar kadınların can güvenliği hakkındadır. Tüm canlıların hayatta kalma becerisini doğuştan bildikleri ve asla unutmadıklarını hatırlayınız. İstanbul Sözleşmesi de kadınların ve cinsiyeti üzerinden şiddete maruz bırakılan herkesin hayatta kalma bilgisidir. Vereceğiniz kararı ASLA UNUTMAYACAKLARDIR.

Sözleşmeden çekilme kararının iptal edilmesi hukukun üstünlüğü için de hayat memat meselesidir.

Sözleşmeden çekilme kararının iptali hepimizin ülkesi Türkiye’nin HUKUK GÜVENLİĞİ meselesidir. Bu hukuksuz çekilme kararını iptal etmenizi, iptal edilmeyecekse davaların Anayasa Mahkemesi’ne gönderilmesini talep ediyoruz.

İstanbul Sözleşmesi davaları duruşma süreci gösteriyor ki, biz kadınlar ve LGBT+lar, daha da güçlenerek İstanbul Sözleşmesi’ne sahip çıkıyoruz ve asla vazgeçmiyoruz. (EKMEK VE GÜL)


BODRUM

eylem yapan kadınlar

Bodrum Kadın Platformu çağrısıyla bir araya gelen kadınlar Çarşı Kafe’de toplanarak, “İstanbul Sözleşmesi yaşatır” pankartı arkasında “Yaşasın kadın dayanışması”, “Kadınlar artık susmayacaklar”, “Kadın, yaşam, özgürlük”, “Jin, jiyan, azadi” sloganları eşliğinde belediye meydanına yürüyüş gerçekleştirdi.

Basın açıklamasını okuyan Derya Uysal, Danıştay’da görülen davaları hatırlatarak, “Danıştay’ın vereceği karar ne olursa olsun “Biz kazandık, kadın mücadelesi kazandı” demeye devam edeceğiz. Biz, İstanbul Sözleşmesi’nin bütün maddelerinin uygulanması mücadelesini vermeye devam edeceğimizi ve çekilme kararını tanımadığımızı bir kez daha buradan haykırıyoruz; biz kadınlar ve LGBTİ+’lar olarak, erkek-devlet şiddetini kabul etmiyoruz. Hayatımızın her alanında bize uygulanan şiddeti redediyoruz. Erkek adalete karşı gerçek adaleti savunmaktan vazgeçmiyoruz. Hayatımız ve geleceğimiz için, İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmiyoruz” dedi. (Muğla/EVRENSEL)

Yeni yılda Evrensel aboneliği hediye edin
ÖNCEKİ HABER

İlhan Taşçı: RTÜK, kanallara Mabel Matiz'in "Karakol" şarkısını yayınlamamaları için baskı kuruyor

SONRAKİ HABER

'87 MİT raporunda da yer alan ve Sedat Peker'in gündeme taşıdığı Erdoğan Demirören hakkında iddialar: Mala çökme, öldürme, haraca bağlama

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa