02 Temmuz 2022 03:24

“Sadece enflasyonu değil, yoksulluk sınırını aşalım”

Enflasyonun değil yoksulluk sınırının baz alınması gerektiğini söyleyen KESK MYK Üyesi Gönül Kural Şimşek, bunun yolunun emekçilerin sendikalarıyla ortak mücadeleyi örmesinden geçtiğini vurguladı.

Fotoğraf: Burcu Yıldırım/Evrensel

Paylaş

Damla KIRMIZITAŞ
Ankara

Kamudan özel sektöre ve emeklilere kadar herkesin gözü ücret ve maaş zamlarında. Kamu emekçileri ve emekliler temmuzda verilecek enflasyon farkını beklerken, aynı zamanda üst vergi dilimine girmemek için asgari ücrette yüksek bir artış istiyor. İnsanca yaşayabilmek için ücretlerin enflasyon değil en az yoksulluk sınırı baz alınarak belirlenmesi gerektiğini söyleyen KESK MYK Üyesi Gönül Kural Şimşek, bunun yolunun da emekçilerin sendikalarıyla birlikte ortak mücadeleyi örmesinden geçtiğini vurguladı. Şimşek, “Sendikaları ortak mücadeleye çekebilecek bir işyeri iradesi örgütlenmesi gerekiyor” dedi.

KESK MYK Üyesi Gönül Kural Şimşek, kamu emekçilerinin toplu sözleşmede aldıkları zammın kısa sürede eridiğine dikkat çekti. Yüksek enflasyon nedeniyle birkaç ayda aldıkları maaş artışının görünmez olduğunu söyleyen Kural, “Asgari ücretin ortalama ücrete dönüştüğünü de düşünürsek ciddi anlamda birçok kişi açlık sınırı altında yaşamlarını idame ettirmeye çalışıyor. Kamu emekçileri için de keza öyle: Türk-İş tarafından yapılan son araştırmada mayıs ayı yoksulluk sınırı 20 bin 818 lira. Yoksulluk sınırının yarısına bile yakın olmayan bir ücretle yaşıyor. Gıda enflasyonu yüzde 117’lerden bahsediliyor. Sosyal, kültürel faaliyetleri geçelim, insanlar en temel ihtiyaçlarını karşılayamaz durumda. Tatil yapmak, gezmek de bir ihtiyaç olması gereken bir şeyken bunu bırakın insanlar; kira, fatura ödeyemez, temel gıda maddelerini alamaz duruma geldi. Emekçilerin maaşı asgari ücrete yaklaşır duruma geldi. Asgari ücretin çok yüksek olmamasının altını çiziyorum. Kamu emekçilerinin ne kadar yoksullaşmış olduğunu göstermek amacıyla, emekçilerin maaşı asgari ücretin önceden 3 katıyken şimdi 1.5 katı” dedi.

"VERGİ DİLİMİNE DAİR DÜZENLEME YAPILMALI"

Kamu emekçilerine toplu sözleşmeyle gelecek olan yüzde 7’lik zam ve enflasyon farkının göstermelik bir artış olduğunu söyleyen Şimşek, “Bunların verilmesiyle büyük bir zam yapılmış gibi gösteriliyor ama durum bu değil. Enflasyona bakalım: TÜİK’nin perdelenmiş rakamı bile yüzde 73.5 ve son ay enflasyon sepetini bile açıklamadılar. Açıklanan enflasyon oranları gerçeği yansıtmıyor. Son bir yıl içinde benzin yüzde 240, elektrik yüzde 135, meyve-sebze yüzde 150, ekmek yüzde 100 artmış. Bu şekilde emekçinin kaybı karşılanmıyor. Asgari ücret vergiden muaf tutulduktan sonra asgari ücrete kadar olan kısmına kadar emekçilerin maaşlarından vergi alınmıyor. Asgari ücrette iyi artış olmazsa üst vergi dilimine girecek emekçiler. O yüzden asgari ücretin belirlenmesi de önemli. Çünkü ücretlere getirilen artış ya da enflasyon farkının vergi dilimiyle beraber görünmez olmasına neden oluyor. Bu yüzden vergi dilimine dair de bir düzenleme talep ediyoruz. Yine 3600 ek gösterge ile yapılan bazı düzenlemeler oldu. Tüm kamu emekçilerini kapsar bir çalışma yapılmadı. 4 yıllık üniversite mezunu ve özellik büro iş kolundan çalışan birçok arkadaşımız alamıyor” dedi.

"ZENGİNLERDEN SERVET VERGİSİ ALINMALI"

Kamu emekçilerin yıllardır biriken kayıplarının olduğunu söyleyen Şimşek, “Sadece temel tüketim maddeleri karşılayabilmekle çözülmüyor. Daha birçok ihtiyacı var emekçinin. Bu sebeple insanca yaşayabilmek için enflasyon ile belirlenen bir farkla değil, yoksulluk sınırı baz alınarak, bu sınırın altında olmayacak  bir maaş talep ediyoruz. Sadece kamu emekçilerine değil, herkes için insanca yaşanacak bir ücret talep ediyoruz. Halk bu kadar yoksulluk içindeyken bir yandan kur korumalı mevduata ek bütçeyle birlikte çok ciddi para aktarıldığını görüyoruz. Döviz garantili ihalelere yine ciddi para ayrılıyor. Buraya aktarılan paralar bizden vergi olarak çıkacak, enflasyon olarak çıkacak ve yoksullaşmaya devam edeceğiz. Emekten, halktan yana bir bütçe olması gerekiyor. Zenginlerden servet vergisi alınmalı ve bunlar emekçilerin maaşlarına iyileştirme olarak yansıtılmalı” diye konuştu.

"ORTAK BİR MÜCADELE ÖRMEDİĞİMİZ SÜRECE KAYBETMEYE MAHKUMUZ"

Bu taleplerin karşılanması için tek yolun mücadeleden geçtiğine dikkat çeken Şimşek şöyle konuştu: “Mücadeleyi ortaklaştırmak konusunda hâlâ gerilerdeyiz. İşçi sendikalarında da, memur sendikalarında da bu şekilde. Bu dönemde en temel taleplerimiz etrafında ortak bir mücadele örmediğimiz sürece kaybetmeye mahkumuz. Bu mücadele için de işyerlerinden başlamamız gerekiyor. İşyerlerini esas alan çalışmalar yapılmalı. Biz buraları zorlamadığımız sürece yapılan herhangi bir eylem bir grup aktivistin yaptığı eylemlerden öteye gitmiyor. Bizim genişleyeceğimiz yerler işyerleri. Sendikaları ortak mücadeleye çekebilecek bir işyeri iradesi örgütlenmesi gerekiyor” dedi.

Yeni yılda Evrensel aboneliği hediye edin
ÖNCEKİ HABER

Aliağa işçileri, mücadelelerinde Evrensel Gazetesi'nin yerini konuştu

SONRAKİ HABER

Ankara'da bir erkek boşanma aşamasında olduğu kadını öldürüp intihar etti

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa