"Fırıncıyım ama gönül rahatlığıyla eve iki ekmek götüremiyorum"
Elazığ'da ekmek ve toplu ulaşıma yapılan zamları konuştuğumuz yurttaşlar hiçbir dönemin böyle olmadığını anlatırken, bir fırıncı esnafı “Fırıncıyım ama rahatlıkla ekmek alamıyorum” diyor.
Kemal Karataş | Fotoğraf: Evrensel
Toprak COŞKUN
Alişer ÇELİK
Elâzığ
Elâzığ’da 200 gram açık ekmeğin satışı 3 liradan 4 liraya çıkarıldı. Toplu ulaşımda 4 lira olan tam bilet 6 liraya, 3 lira 50 kuruş olan öğrenci bileti 4 lira 50 kuruşa çıkarıldı. Taksimetrenin açılışı ise 12 lira olacak. Zamları konuştuğumuz yurttaşlar hiçbir dönemin böyle olmadığını anlatırken, bir fırıncı esnafı “Fırıncıyım ama rahatlıkla ekmek alamıyorum” diyor.
"İNŞAAT USTASIYIM, İŞ BULAMIYORUM"
İlk olarak Mehmet Talip ile karşılaşıyoruz. İnşaatta usta olan Talip, son dönemlerde işsiz olduğunu söylüyor: "Hayat şartları zor, geçim zor, bugüne kadar böyle bir şey görmedim, böyle bir şey yaşamadım, daha öncesinde çalışıyordum aileme bakabiliyordum, şimdi kendime bakamıyorum. Normalde inşaatlarda çalışıyordum, çimento zamlandı, malzeme zamlandı, zam olması nedeniyle şimdi iş bulamıyoruz"
"MAAŞA GELEN ZAM HEMEN ERİYOR"
Devlet su işlerinden emekli olduğunu belirten ve adını vermek istemeyen bir yurttaş ise, “Her şeyden kısıyoruz artık. Maaşıma 3 kuruş zam gelse zaten o 3 kuruş hemen eriyor, bir anlamı kalmıyor. İktidar o kadar parayı alıyor, yandaşlarına aktarıyor, 3 kuruş da halka versin, halk da faydalansın” diyor.
GİDER ÜSTÜNE GİDER
Fırıncı Kemal Karataş ile dükkanını yeni açarken karşılaşıyoruz. 52 yaşında olduğunu, 40 yıldır bu işi yaptığını anlatan Karataş, "Bundan 20 sene önce 2-3 bin ekmek çıkarıyorduk. Unun torbası 15 TL’ydi, oduna 60 lira veriyorduk, şimdi un olmuş 500 lira, odun olmuş 2 bin 500 lira. Sen gel ekmek yap, nasıl ekmek yapacaksın söyle şimdi. Bu zamana kadar ben hep fırıncılık yaptım ama en kötü dönem bu zaman” diyor.
“Giderlerini karşılayabiliyor musun?” diye sorduğumuzda, "Kimse sana peşin para olmadıkça malzeme vermez, kimse kimseye vermiyor” diyor. Devletin esnafa yardım yapıp yapmadığını sorduğumuzda ise "Eskiden yardım veriliyordu, bankalar kredi veriyordu, fakat devletin yardımı kalktı, bankalar da çok fazla faiz alıyor” diye yanıt veriyor.
"EVİME GÖNÜL RAHATLIĞIYLA İKİ EKMEK GÖTÜREMİYORUM"
Dükkanı ortağından aldığını söyleyen Karataş, "İş yapamıyordu, çalıştıramıyordu, ben geldim açtım borçlanıp. Ben fırıncıyım fakat gönül rahatlığıyla 2 tane ekmek alıp evime götüremiyorum. Misal berberin biraz müşterisi azalsa ona daha az zarar verir, çünkü çok masrafı yok, sürekli makas ya da makineye para vermiyor, ama bizim işte malzeme olmadan hiçbir şey yapamıyorsun” diyor.
"Ülkede özgürlük yok" diyen Karataş, "Her gün her şeye zam geliyor, ama bir şeye ses çıkardın mı hemen seni içeri atıyorlar, ülkede hukuk anlamında hiçbir şey kalmadı” diyor.
"MECBUR KALDIK ZAM YAPTIK, ŞİMDİ DE VATANDAŞ MİNİBÜSE BİNEMİYOR"
48 yaşındaki minibüsçü Sabahattin Çelik’e "Müşteriler fiyatlar hakkında ne düşünüyor” diye soruyoruz. Çelik, "Halkı zamma, baskıya alıştırmışlar, artık halk sesini çıkaramıyor, keşke yakıt uygun olsaydı biz de zam yapmasaydık, biz de mecburuz zaten. En son zammı mazot 13 lira iken 4 lira yaptık, bugün 30 liraya çıktı, mecbur kaldık, bizi de kurtarmıyor kazandığımız para, ihtiyaçlarımı karşılamıyorum, zam gelince de vatandaş binemiyor, onda sıkıntı yaşıyoruz” diyor.