Gelecekten gün çalmak için Gençlik Yaz Kampı’na!

Cemre KAVALA

Kocaeli

Karanlık başlayıp gün ışığına doymadan yine kararan soğuk kış günlerini geride bıraktık. Kimi zaman tatlı esintisiyle, kimi zaman da bastıran yağmuru ile dengesi bozulmuş yaz günlerini yaşıyoruz. Yaz deyince bol bol güneşin tadını çıkardığımız, sahillerde sohbetler ettiğimiz, yaz akşamı konserleri ile eğlendiğimiz günler canlanıyor akıllarda. Ancak üniversite şenliklerinin, gençlik festivallerinin peşi sıra geldiği aylarda yasaklar da peşi sıra geldi. Eskişehir’de AnadoluFest, Kocaeli’de FullFest yasaklanırken konser yasakları da onları takip etti. ODTÜ, Yıldız Teknik Üniversitesi, Kocaeli Üniversitesi gibi birçok üniversitede şenliklerin bir ya da birkaç günü de iptal edildi. Her yasak için türlü gerekçeler bulmuştu iktidar.Son bir ayda yapılan bu yasaklamaları kısaca değerlendirmek için biraz geçmiş yıllara bakmak gerekiyor. 2017 yılında İstanbul Ensar Vakfı’nın 38. Genel Kurulundaki konuşmasında Cumhurbaşkanı Erdoğan “Biliyoruz siyasi olarak iktidar olmak başka bir şeydir. Sosyal ve kültürel iktidar ise başka bir şeydir. Biz 14 yıldır kesintisiz siyasi iktidarız. Ama hala sosyal ve kültürel iktidarımız konusunda sıkıntılarımız var” demişti. Kültürel iktidar olma meselesini gündemlerinden hiç çıkarmadılar. Bu konuşmanın yapıldığı günden bugüne iktidar politikaları ile kendi kültürel hegemonyasını yaratmak için adımlar attı, atıyor. Son bir ayda yapılan yasaklamalar ile iktidarın yaratmak istediği kültürle uyuşmayan her etkinliği yasaklanması en bariz örnekler olarak karşımızda duruyor.

Sadece konserlerden, festivallerden rahatsız değiller elbette. Dijital platformları da hedeflerinde tutuyorlar. Yine birkaç yıl eskiye gittiğimizde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın partisinin bir toplantısında “Niçin YouTube, niçin Twitter, niçin Netflix, niçin şu, bu gibi sosyal medyalara karşı olduğumuzu anlıyor musunuz? İşte bu ahlaksızlıkları ortadan kaldırmak için” dediğini hatırlıyoruz. Geçtiğimiz günlerde Devlet Bahçelinin de Netflix’i hedef gösterip “Netflix artık haddini aşmıştır” dediğini gördük. Yani iktidar, toplumsal yaşamın bütün alanlarında siyasal, kültürel ve sosyal iktidarını yeniden üretirken kültürel alanda baskılarla ve yasaklarla yol yürüyor. Yasaklarla, engellemelerle, hedef gostermelerle birlikte gasp edilen gençliğin sosyal-kültürel yaşamı, Türkiye gençliğinin bugününü ve geleceğini karartmaya çalışmak demek oluyor.

BİRLİKTE ÜRETİP BİRLİKTE EĞLENİLEN BİR KAMP

İşte bu türden baskılar, engellemeler ve öte yandan ekonomik kriz gibi pek çok olumsuz koşulun kaygılarımızı artırdığı şu günlerde karanlığı delip geçmek, geleceğimizi ellerimizle kurmak bizlerin ellerinde. Bu sene de “Doğaya, Bilime, İnsanlığa Özgürlük” şiarıyla on dokuzuncusu gerçekleştirilecek Gençlik Yaz Kampı, tam da bu eller birleştiğinde olacakları gösterecek bizlere. Sanata müdahalelerin bu denli arttığı bir dönemde modern dans atölyesinde özgürce dans edecek, sarf ettiğimiz enerjiyi deniz kenarında uzanarak toplayacağız. Resim atölyesinde hayallerimizdeki dünyayı çizecek, hayallerimizi kâğıda dökerken bir gözümüz de Ege’nin berrak serin sularında kulaçlarımızı atmak için denizde olacak. Sinema atölyesinde son dönem sinema filmlerini konuşurken, bir yandan akşamki konserde en önleri kapma planı yapacağız. “Ne olacak bu ekonominin hali?​” diye düşünürken farklı bir iktisadın mümkün olduğunu konuşacağız. Kazanılmış hakları elinden alınan kadınların geçmişten bugüne mücadelesini birlikte konuşacak, yeni mücadele yollarını tartışacağız. İçimizdekileri kili şekillendirerek dışarı çıkaracağımız heykel atölyesindeyken bir gözümüz de alacağımız kitapları listelediğimiz kitap standında olacak. Her bir atölyede katılımcı da yürütücü de biz olacağız. Birbirimizle yarışmadan, birbirimize öğreterek kendimizi geliştireceğiz. Temizliği beraber yapacak, yemekleri birlikte hazırlarken Türkiye’nin dört bir yanından gelen gençlerle sohbet edeceğiz. Akşam sohbetlerimize gitarıyla, kemanıyla, ukulelesiyle gelenlerin melodileri eşlik edecek. Kazanma hırsıyla rekabet ederek değil, eğlencenin tadını çıkararak oyunlar oynayacağız. Beraber ürettiğimiz, paylaştığımız, eşit ve özgür geleceği inşa etmenin adımlarını attığımız bir kamp bu kamp. Mesela başta bahsettiğimiz bu yasaklara karşı ne yapacağımızı tartışacağız forumlarda, çözümler bulacağız. Yaşadığımız sıkıntıları sadece bizim yaşamadığımızı görecek, her bir soruna karşı taleplerimizin neler olduğunu ortaya koyacağız. Birlikte olmanın, sorunlara karşı birlikte hareket etmenin nasıl güç verdiğini göreceğiz hep birlikte. Bize söz hakkı tanımadıkları, kendi kültürlerini dayattıkları, geleceğimize kendilerinin karar verdiği bu düzene karşı doğaya, bilime, insanlığa özgürlük demek için 19. Gençlik Yaz Kampı’nda buluşuyoruz!