Sivas Katliamı'nda kaybettiğimiz Asım Bezirci ve Nesimi Çimen mezarı başında anıldı
Sivas Madımak Oteli’nde katledilen yazar, şair, eleştirmen Asım Bezirci ve Halk Ozanı Nesimi Çimen İstanbul’daki mezarları başında anıldı.
Fotoğraf: Evrensel
Sivas Madımak Oteli’nde katledilen yazar, şair, eleştirmen Asım Bezirci ve Halk Ozanı Nesimi Çimen İstanbul’daki mezarları başında anıldı. Zincirlikuyu ve Karacaahmet mezarlığında gerçekleşen anma Türkiye Yazarlar Sendikası, Divriği Kültür Derneği, Kor ve Manos Kitap tarafından düzenlendi. Anmaya Emek Partisi Genel Başkanı Ercüment Akdeniz, Sol Parti, TKP yöneticileri, Sanat Meclisi, Grup Yorum üyeleri, Rıfat Ilgaz’ın oğlu Aydın Ilgaz’ın arasında olduğu çok sayıda kişi ve kurum katıldı.
“Sivas’ın ışığı sönmeyecek. Unutursak kalbimiz kurusun” pankartının taşındığı anmada katliamda hayatlarını kaybedenlerin fotoğrafları taşındı. Sık sık “Sivas’ı unutma unutturma” sloganı atıldı.
“BU ATEŞ YÜREĞİMİZİ YAKMAYA DEVAM EDİYOR”
Divriği Kültür Derneği Başkanı Orhan Akkaya, 2 Temmuz 1993'te Madımak- Sivas'ta insanlık tarihinin en karanlık, en kanlı katliamlarından biri yaşandığını belirterek, “2 Temmuz 1993'te Türkiye’nin toplumsal, siyasal, kültürel yapısını bozmak için, 33 aydın insan, sanatçılar, ozanlar, öğrenciler, barışa semah dönen canlar, cumhuriyetin aydınlık yüzleri ateşe verilmiştir. 2 Temmuz 1993 hükümet yetkililerinin seyrettiği, mazlumun can verdiği bir yangın yeri olmuştur. 2 Temmuz 1993’te aydınların diri diri yakılmasına neden olan katiller korunmuş, yaşanan acılar görmezlikten gelinmiş, insanlık suçu zamanaşımına uğratılmaya çalışılmıştır. Bugüne kadar Sivas katliamını gerçekleştirenlerin kimileri eceliyle ölmüş, kimilerini ise cumhurbaşkanı affetmiştir. Madımak utanç müzesi yapılmamıştır. Bu ateş yüreğimizde yanmaya hep devam ediyor, hiç sönmeyecek ve Türkiye tarihinde kara bir leke olarak kadar kalmaya devam edecektir. Darbeci zihniyetlerin geçmiş zamanlarda Maraş’ta, Çorum’da, Malatya’da yaptırdıkları katliamları unutmadığımız gibi Madımak katliamını da unutmayacağız” diye konuştu.
“ONLAR KÜLLERİNDEN DOĞANLARDIR”
Türkiye Yazarlar Sendikası Genel Başkanı Adnan Özyalçıner, 29 yıl önce bugün 33 canı Sivas’ta sıkıştırdıkları Madımak Oteli’nde acımazca diri diri yaktıklarını hatırlatarak sözlerine başladı. Onların bedenlerini yaksalar da, düşüncelerini yok edemediklerini vurgulayan Özyalçıner, tersine bu vahşete karşı çıkanların özgürlükçü, eşitlikçi, demokrasiden yana düşüncelerinin daha çok yayılmasına, yaygınlaşmasına engel olmadıklarını kaydetti. “Onlar küllerinden doğanlardır” diyen Özyalçıner, “Onlar, şiirleri, türküleri, semah ve horonlarıyla dört bir yandalar. Dünya döndükçe dönüyorlar, dönecekler sürüp giden semahlarla, horonlarda” diye konuştu.
Ölümsüzleşen 33 aydından birisinin de arkadaşı ve dostu olan Asım Bezirci olduğunu anımsatan Özyalçıner, onlarca kitabı, yazılar ve sözleriyle dün olduğu gibi bugün de aralarında olduğunu ifade etti. Asım’ın, kendi deyimiyle, “ Bir halk çocuğu” olduğunu vurgulayan Özyalçıner, yakılanların hepsinin de halk çocukları olduğunu belirterek, “ Dişleriyle, tırnaklarıyla kazıyarak elde ettikleri emekleri yok edilmek istendi” dedi. Bugün de özgürlüğün, demokrasinin, eşitliğin, kardeşliğin, barışın temelinde emek ve emekçi düşüncenin yok edilmek istendiğine işaret eden Yalçıner, “Asım Bezirci’yi nasıl yaktılarsa Rıfat Ilgaz’ı da öyle yaktılar. Yüreğine indirerek. Yaşamlarındaki sıkı arkadaşlıklarında, sınıfsal birlikteliklerinde olduğu gibi, birkaç gün arayla yaşamlarını yitirip mezarlarında da yan yana oldular ” diye konuştu.
“KATLİAMLARLA YÜZLEŞMELİYİZ”
EMEP Genel Başkanı Ercüment Akdeniz, katliamlarla yüzleşmenin önemine dikkat çekerek, “Bizler doğmuş, doğacak olan çocuklarımıza bu güzel ülke de insanı yaktılar, sözü, sazı yaktılar, şiiri yaktılar, kültürü, sanatı, sanatçıyı yaktılar diyebilirsek toplumsal yüzleşmeyi sağlayabiliriz” dedi.
“BU KARANLIĞA HEP BİRLİKTE SON VERMELİYİZ”
“Biz bu yangınları geçmişte kalan katliamlar olarak görmüyoruz” diyen Akdeniz, “10 Ekim Gar Katliamı, Suruç'ta yakın tarihimizde de devam ediyor. 7 Haziran ile 1 Kasım seçimleri arasında yüzlerce insanımızın hayatına mal oldu. O karanlık dehlizlerde planlanmış katliam organizasyonun kodları Maraşta, Sivas’ta, Çorum'da yazılmıştır. Sivas çözülmeden Türkiye’nin karanlık suç şebekeleri çete-mafya düzeni çözülemez. Bu çerçevede Türkiye'nin aydınlık çıkışı için tek adam tek parti rejimine, bu karanlığa hep birlikte son vereceğiz. Ama bunu yaparken Sivas'ta parmağı olan simgelerle sembollerle bir ittifak zemini oluşturarak toplumsal yüzleşmeyi sağlayamayız” ifadelerini kullandı.
“KARANLIK ZİHNİYET HALA DEVAM EDİYOR”
Sivas katliamının yaşandığı dönemdeki hükümetin sözlerini hatırlatan Akdeniz, “O zihniyet, hala bu ülkeyi yönetiyorlar. Zaman aşımı davasında büyük bir mücadeleyle zaman aşımına uğraması için AKP milletvekilleri bu bayrağı devraldı. Ve nihayet zaman aşımı engellendiğinde Erdoğan, ‘hayırlı olsun’ dedi. İşte bu karanlık zihniyet devam ediyor. Sivas katliamı siyasal bir katliamdır” diye konuştu.
Zincirlikuyu Mezarlığında yapılan konuşmaların ardından anma Grup Yorum ezgileri eşliğinde sona erdi. Nesimi Çimen mezarı başında anma etkinliği şiirler, türkülerle sona erdi.
Bahçelievler Hacı Bektaşı Veli Derneği Başkanı Ufuk Emre Bektaş: Sivas'ın ışığı sönmüyor. Sivas hala yanıyor çünkü katliamlar, soykırımlar bir süreğendir. Hesaplaşılmadığı sürece, katliamcılar yargılanmadıkları, sürece hak, hakikat, adalet yerini bulmadığı zaman soykırımlar ve katliamlar süreğen hale gelir. Ne kadar insanlık suçunda zaman aşımı olmaz desek de bugün birilerinin ağzından dolu dolu hayırlı olsun çıktı.
Şair Mustafa Köz: Onlar bu ülkenin aydınlık tarihini yazdılar, yaşasaydılar yine yazacaklardı. Bu katliamlar geçmişle gelecek arasındaki o soylu köprüyü, aydınlık köprüyü yıkmak için bütün bu katliamlar. Sivas da onlardan biriydi. Onlar aramızda, bütün aydınlık düşünceleri bizimle beraber.
TMMOB Yüksek Onur Kurulu üyesi Battal Kılıç: Madımak yanmaya hala devam ediyor. Bu yangın Hallacı Mansurlardan Pir Sultanlardan günümüze kadar devam etmekte umarım bundan sonra devam etmez.1 Mayıs’larda, Gazi’de, Çorum’da Maraş’ta bu yangın hep devam etti, devam etmekte. Ankara'da Gar katliamında onlarca insanımızı kaybettik. Unutmayacağız biz bunları, unutturmayacağız. Unutursak yüreğimiz kurusun.
Aydın Ilgaz: Rıfat Ilgaz, Asım Bezirci ve Sivas'ta katledilen, yakılan aydınlarımız ne yaptı? Yakılan bu insanların suçu neydi? Kimin malına gasp etmiş, kimin bütçesinden çalmışlardı? Onlar sadece bize doğru yürümeyi ve insan gibi düşünmeyi anlatmışlar ve yazmışlardı. Bugün şunu anlıyorum mezarları başında 29 sene sonra meydan okuyorlar ve dimdik ayakta duruyorlar.
"EDEBİYATIMIZIN KIRK AYAKLI KARINCASI"
Kor ve Manos Kitap adına söz alan Neslihan Eser, Asım Bezirci’nin hayatını barış ve demokrasiye adayan bir insan olduğunu söyledi ve sözlerine şöyle devam etti: “Bir başına yazar demek yeterli mi edebiyatımızın kırk ayaklı karıncası için? Eleştirmen, deneme yazarı, araştırmacı, inceleme ve seçkilere, antoloji ve çevirilere imza atan onlarca kitabı yayın hayatımıza kazandıran çoğul türküden söz ediyoruz. Nazım Hikmet’ten Orhan Veli’ye, Pirsultan’dan İkinci Yeni’ye, Metin Eloğlu’ndan Edip Cansever’e nice esere araştırma ve incelemeyi ince ince işleyen, hayatımıza kattı Asım Bezirci. Barışın diliyle ürettiği hayatını, örgütlü ve mütevazi kişiliğiyle bize örnek kılmadı mı? Onun bize kattıkları bilimden yana bir eleştiri, sosyalizme doğru bir sanat ve yaşam anlayışıyıdır. Bizde yıllar yılı onun yayıncısı olmaktan kitapların altına imzamızı atmaktan, onunla yan yana yürümekten duyduğumuz onur ve gururla seslendik okuyucumuza...” (İstanbul/EVRENSEL)
