HDP gözaltıları, AKP seçimi!
Adana'da gözaltı süresi kasıtlı bir şekilde uzatılarak, bugün gerçekleşen HDP Genel Kongresine üye, yönetici ve delegelerin katılımın önüne geçilmiş oldu.
Fotoğraf: Evrensel
Tugay BEK
Adana'da, aralarında CHP’li Seyhan Belediye Başkan Yardımcısı Avukat Funda Buyruk, HDP Adana İl Eş Başkanları Helin Kaya ve Mehmet Karakış’ın da olduğu 37 kişi, 27 Haziran Pazartesi günü şafak operasyonu ile evlerinden gözaltına alındı.
Gözaltılar, 24 saat boyunca avukatları ile görüştürülmedi. Havuz medyası muh(a)birleri emniyete çağrılarak, algı yaratmak amacı taşıdığı aşikar olan haberler yaptırılırken, gizlilik kararı alınarak, avukatların soruşturma dosyasını incelemesine izin verilmedi.
Gözaltı süresi kasıtlı bir şekilde uzatılarak, bugün gerçekleşen HDP Genel Kongresine üye, yönetici ve delegelerin katılımın önüne geçilmiş oldu. Bu soruşturma ve gözaltılar, iktidarın HDP Genel Kongresini zayıflatmak ve zora sokmak amacı ile başvurduğu hukuksuzlukların bir parçası olarak kurgulanmıştır.
AKP MİLLETVEKİLİNDEN İTİRAF!
AKP Adana Milletvekili ve Genel Başkan Yardımcısı Jülide Sarıoğlu, paylaşmış olduğu tweet ile yürütülen soruşturmanın kaynağının ve hedefinin ne olduğunu açık etmiş oldu. Sarıoğlu, "Gözaltına alınan sözde Seyhan Belediye Başkan Yardımcısına Sosyal Yardımlar, Aile, Kadın vb müdürlükler bağlanmış. İşe almalar, tahsisler, yardımlar, sahte faturalar detaylar korkunç. Adana, iradesini terör örgütleriyle bağlantılı kişilere teslim edenlere en büyük cevabı verecek” dedi.
Gizlilik kararı alınan soruşturma dosyasında, avukatlarının dahi ulaşmadığı ‘korkunç detayları’ gözaltından yalnızca birkaç saat sonra AKP milletvekili tarafından açıklanmış olması, operasyonunun talimatının da iktidar partisi tarafından verildiğinin kabulü anlamına gelmektedir. Sarıoğlu’nun tweetinden AKP’nin, bu türden soruşturmalarla, muhalefetin kazandığı yerel yönetimlerin, suçla, ‘terörle’ bağlantılı olduğu algısını oluşturarak, seçmenin tercihlerini yönlendirmeyi murat ettiği anlaşılıyor.
AKP ve emrindeki medya tarafından, HDP’nin PKK’nin yasal uzantısı oluğunu propaganda ederek bir dizi siyasi operasyon yapıldı. Yerel seçimlerden bu yana da, HDP’nin millet ittifakının gizli ortağı olduğu, HDP ile bir işbirliği içinde olan CHP’nin de PKK ile bağlantılı olduğu, ileri sürülmektedir. Yürütülen bu kara propagandanın, oylarındaki erimenin önüne geçemediğini, bir türlü beklenen etkiyi yaratmadığının farkında olan iktidarın, hırçınlığı ve hukuk tanımazlığı her geçen gün artmaktadır.
CHP’li Seyhan Belediye Başkana yardımcısının da içinde bulunduğu gözaltı ve soruşturmaların, siyasi iktidarın yürütmüş olduğu ve seçim kampanyasının merkezine koyduğu kara propagandaya malzeme yaratma amacı taşıdığı, bizzat ‘operasyon merkezi’ tarafından itiraf edilmiştir.
Siyasi iktidar, uzunca bir süredir, emniyet ve yargıyı, toplum mühendisliği ve seçmen tercihlerini yönetme çabalarının doğrudan bir aparatı olarak kullanılmaktadır. Seçim sath-ı mailine girildiği bu süreçte, Adana’dakine benzer nitelikte daha fazla operasyonun yapılacağından kuşku yoktur. Muhalefetin diğer özneleri, bu tarz siyasi operasyonlar karşısında sessiz kalarak, sıranın kendilerine gelmesini beklemeyi tercih etmektedir. Dilediği kişi ve kurumları ‘terörist’ ilan etme ayrıcalığını elinde tutan iktidara itiraz edemeyenlerin, seçim ve sandık güvenliğini sağlayabilmesi de olası değildir. Muhalefeti kriminalize ederek gayri meşru ilan eden bu hukuksuzluk ve pervasızlığa dur demenin, gerçek anlamda demokratik bir ülke inşa etmenin yolu, birleşik bir demokrasi ittifakı oluşturmaktan geçmektedir.
