Emekliler insanca yaşanacak ücret talep ediyor
AKP hükümetinin sorunlarını görmezden gelmesine tepkili olan emekliler, yüzdelik zam değil “insanca ücret” talep ediyor.

Fotoğraf: Boris Thaser/Flickr (CC BY 2.0)
Ramis SAĞLAM
İzmir
Türkiye’de yaklaşık 8 milyon emekli açlık sınırının altında yaşam mücadelesi veriyor. Her geçen gün daha da yoksullaşan emeklilerin sorunları içinden çıkılmaz hal alırken, birçok emekli ise geçinebilmek için emekliliğine rağmen çalışmak zorunda. AKP hükümetinin sorunlarını görmezden gelmesine tepkili olan emekliler, yüzdelik zam değil “insanca ücret” talep ediyor.
Maaş artışlarında taraf olmak ve seslerini duyurmak amacıyla 4 Temmuz’da (bugün) ülke çapında eş zamanlı basın açıklaması gerçekleştirecek olan Tüm Emekliler Sendikası yönetici ve üyeleriyle sorunlarını konuştuk.
July 4, 2022
Açlık ve yoksulluk sınırı altında dayatılan maaş artışını kabul etmediklerini söyleyen Tüm Emekliler Sendikası Bornova Şube Başkanı Mehmet Düşünceli, “Yüzdelik zam ifade etmiyoruz. Emekli aylıklarına yüzde 32’ye kadar kademeli olarak indirilen maaşları 1900-2 bin lira olan, seyyanen artışla 2 bin 500 lira alan emeklilerin olduğu yerde biz bu yüzdelik maaş artışları doğru bulmuyoruz. Bu nedenle insanca yaşayacak bir ücret talep ediyoruz” dedi.
‘MAAŞ ARTIŞI ENFLASYON HARİÇ HESAPLANMALI’
Emekli maaş artışlarının ülkedeki enflasyonun dikkate alınmadan belirlenmesini kabul etmeyeceklerini belirten Düşünceli, “Açlık sınırının üstümde bir artış olmalı. Hükümetle yapılacak toplu sözleşme masasında bizlere yer verilmeli. Kademeli maaş indiriminin kaldırılmasını, görüşlerimiz alınarak yapılacak bir intibak yasasının hayata geçirilmesini istiyoruz. Aynı işkolundan emekli olan çalışanların arasındaki maaş farkları acilen düzeltilmelidir” diye konuştu.
‘AÇLIĞIN PENÇESİNDE YAŞIYORUZ’
Ege Üniversitesi’nden 15 yıl önce emekli olan Ersin İşgüzar, hiç emekli olmamış gibi o tarihten itibaren çalışmaya devam etmiş. Bugün aldığı 4 bin 250 lira emekli maaşıyla yaşam mücadelesi verdiğini söyleyen İşgüzar, eşinin çalışmasını ve artan hayat pahalılığı karşısında baş edemediğini ifade etti. İşgüzar, “Açlık ve sefaletin pençesinde yaşıyoruz. Açlık sınırı 6 bin 319 lira olarak açıklandı. Bana göre enflasyon karşısında 3-4 kişilik bir ailenin geliri 20 bin lira olmalıdır. En düşük emekli maaşı ise en az 10 bin lira olmalıdır” dedi.
‘BU HÜKÜMETTEN HİÇBİR BEKLENTİM YOK’
Özel sektörden emekli olan 59 yaşındaki Çetin Yurttutan ise, “Kira vermememe rağmen 3 bin lira maaş ile geçinemiyorum. Yıllarca çalıştım bir emekli ikramiyem bile olmadı. En son çalıştığım işyerinde, patron almam gereken 3 bin lira ikramiyemi ödememek için emekli dilekçemi bile almak istemedi” diyerek yaşadığı sorunu anlattı.
Evden çıkmayarak zamlarla başa çıkmaya çalıştığını belirten Yurttutan, “En son pazara gittiğimde 250 lira harcadım. Bu paranın içinde peynir- zeytin gibi giderlerimiz yoktu. Aldığımız sadece birkaç çeşit sebze ve meyveydi. Bir zamanlar dar gelirlinin yemeği olan balık tezgahının önünden geçip gitmek zorunda kaldım. Temmuz ayında emeklilere yapılacak olan zamdan hiçbir beklentim yok. Yüzde olarak yapılacak zammın bize hiçbir faydası da olmayacak. Yüzde 100 zam bile yapsalar 6 bin lira olur, bu bile açlık sınırının altında” dedi.
‘DESTEK ALMADAN YAŞAMAK ZOR’
Son yapılan zamların emeklilerin hayatını çekilmez hale getirdiğini vurgulayan Tüm Emekliler Sendikası Konak Şube Yöneticisi Hasan Aydın, “Emeklilerin büyük bir bölümü emekli olduktan sonra çalışmak zorunda kalıyor. Çalışamayan emeklilerin bir kısmı da çocuklarının desteğiyle ayakta kalmaya çalışıyor. Asgari ücret ve emekli maaşları bu ek bütçeden pay ayrılmadığını biliyoruz. Ek bütçede aslan payının Diyanet İşleri Başkanlığı, İletişim Kurulu Başkanlığı ve Kalkınma Ajansına ayrıldığını biliyoruz. Emekliler olarak, bizim talebimiz bu ek bütçeden payımızı almak” diye konuştu.
‘PORSİYONUMUZU TEKE DÜŞÜRDÜK’
Emekli maaşıyla yaşamaya çalıştığını söyleyen Sümerbank'tan işçi emeklisi Gurbet Uğur ise, “Pazara gittiğimde en ucuzunu almaya, market-market ucuzluk takip etmeye çalışıyorum. Kıtı kıtına geçinmeye, çocuklardan destek alarak yaşamaya çalışıyorum. Bize zam vereceklerin paraya daha çok ihtiyacı olduğu için kendilerine zam yapıyorlar. Benim gibi emeklilerin, çalışanların, işçilerin ihtiyacı olmadığı için bizi görmezden geliyorlar. Bize porsiyonunuzu küçültün diyorlar, biz çoktan porsiyonumuzu teke düşürdük. Eskiden patatesi, soğanı, domatesi kiloyla alırken artık sayıyla alır olduk. Pazarcılarda durumu bildikleri için son duruma ayak uydurdu” diyerek yapılan zamlardan dolayı alım güçlerinin düştüğünü söyledi.
‘SADECE EKMEK YESEK BİLE YETMEZ’
Emekli öğretmen Saadet Erkuş da “Halkın enflasyonu ve hükümetin enflasyonu olarak iki tane enflasyon oluştu. Artan enflasyon karşısında alım gücümüz düştükçe maaşımızda eriyip gitti. Üç yıl önce emekli olduğum dönemle bugün arasında alım gücümde müthiş bir uçurum oluştu. 3 milyonun üzerinde emekli bugün 2 bin lira civarında maaş alarak yaşama çalışıyor. Sadece ekmek yese bile bu maaşla nasıl geçinir bilemiyorum. Bu koşullar karşısında ağlayıp sızlamak yerine demokratik haklarımızı kullanarak örgütlenmek, mücadele etmek zorundayız. Bizler kimseden sadaka istemiyoruz. 30-40 yıl çalışmamızın karşılığını, insanca yaşayacak ücret istiyoruz” dedi.
Evrensel'i Takip Et