3 Temmuz 2022 23:32

Black Sea Strom 7 Temmuz'da Diyarbakır'da | Konargöçer bir müzisyen

Konargöçer rock sanatçısı Ali Deniz Özkan, 7 Temmuz’da Diyarbakır'da sahne alacak. Birçok kentte konser veren Özkan ile müzik hayatını konuştuk.

Black Sea Strom 7 Temmuz'da Diyarbakır'da | Konargöçer bir müzisyen

Ali Deniz Özkan | Fotoğraf: Fırat Topal/Evrensel

Fırat TOPAL
Diyarbakır

Konargöçer Rock Sanatçısı, Black Sea Storm (Karadeniz Fırtınası) Grubu kurucusu Ali Deniz Özkan, Türkiye’de sırtında çantasıyla konser veriyor. 1991’den bu yana müzikle uğraşan Özkan, birçok yabancı müzik grubunda bas gitarist olarak yer aldı. Bir süre sonra Avrupa, Amerika ve Latin Amerika’da konargöçer bir şekilde müzik yapmaya karar veren Özkan, son olarak geldiği Türkiye’de de konargöçer müzik hayatını sürdürmeye devam ediyor. 2002’de kurduğu grubunun adı ise Özkan’ın Trabzonspor hayranlığından geliyor. Birçok kentte konser veren Özkan ile müzik hayatını konuştuk.

14 YAŞINDA İLK GRUBUMU KURDUM

Çocuk yaşta ailesiyle İsviçre’ye göç etmek zorunda kalan Özkan, burada henüz çocuk yaştayken ilk müzik grubunu kurduğunu söylüyor:

“1984’te ailem İsviçre’ye göçtü. Türkiye’de başladığım ilköğretimimi İsviçre’de tamamladım. ’91 senesinde henüz ortaokul öğrencisiyken ilk grubumu kurdum. 1994 senesinde Swoan adlı İsviçreli bir grupta çalmaya başladım. Bu grup ile 1999’a kadar bir birlikteliğimiz sürdü. 1999’da Swoan ayrılınca ben ABD’nin Meksika sınırında bulunan Kaliforniya eyaletinin San Diego şehrine göçtüm. Burada kısa süren birkaç grup tecrübesinden sonra 2002’de Channing Cope grubunu kurduk. 2009’a kadar birlikte kaldık. Tüm ülkede yüzlerce konser verdik, üç albüm çıkardık. Channing Cope ayrıldıktan sonra 2011’e kadar Kenseth Thibideau adlı bir sanatçı için sahne müzisyenliği yaptım ve 2002’de yan proje olarak başladığım Black Sea Storm’a odaklandım.” 

KONARGÖÇERLİK MÜZİKAL SÜREÇ İÇİN İDEAL YAŞAM TARZI

Amerika’dan sonra bir süre Latin Amerika’da yaşayan Özkan, ardından konargöçer bir şekilde müzik yapmaya karar verdiğini belirtiyor. Yaptığı yolculuklarda yaşadığı zorlukların aynı zamanda kendisi için ilham kaynağı olduğunu söyleyen Özkan, “2017’de Latin Amerika’ya gittim. 2018’de Latin Amerika’da konargöçer hayata geçtim. O gün bugündür yollardayım. Konargöçer hayatın avantajları kadar zorlukları da var. Müzik üretmek seyahat etmeyi zorlaştırıyor. Fakat yolda çok güzel arkadaşlıklar kuruyorsunuz ve o insanlardan bir süre sonra ayrılmanız gerekiyor. Bu yüzden ben devamlı yeni yerler keşfedeceğime daha önce bulunduğum yerlere geri dönüp arkadaşlıklarımı geliştirmeyi seçmişimdir. Finansınızı ihtiyaçlarınızı ona göre ayarlamanız gerekiyor. Başınıza bir şey geldiğinde sizden başka kimseniz yok. Bu yüzden devamlı B, C, D planlarınız olması gerekiyor. Dışarıdan göründüğü gibi sadece gezmek tozmaktan ibaret değil konargöçer olmak. Konargöçerlik müzikal süreç için ideal bir yaşam tarzı, çünkü hem müziğinizi insanların ayağına götürebilme fırsatı sunuyor size, hem de devamlı ruhunuzu yeni yerler, insanlar ve müzikler ile besleyebiliyorsunuz” diyor.

"KÜLTÜRDEN ÇOK EĞLENCE OLARAK GÖRÜLÜYOR"

Yıllar sonra Türkiye’ye dönüp konargöçer turnelerine devam eden Özkan, gittiği kentlerde çok iyi karşılandığını söylüyor. Özkan, müziğin bir eğlenceden ziyade keşfedilmesi gereken kültürel alan olarak görülmesi gerektiğini ifade ederek, “Belki daha önce gelseydim ülkeye kariyer anlamında daha ileri bir pozisyonda olabilirdim bugün, ama hiç pişman değilim. Avrupa, ABD ve Latin Amerika’da kariyerimi sürdürmek bana çok şey kattı. Şimdi elde ettiğim rock müzik birikimi ile kendi ülkemde yeni deneyimler kazanıyorum. Şu ana kadar Türkiye turnesi çok iyi geçti. Ben daha çok İstanbul merkezli bağımsız-rock sahnesi beni destekler diye düşünmüştüm, ama şu ana kadar Anadolu’daki kültür sanat sevdalısı kesimden gelen destek daha ön plana çıkıyor diyebilirim. Benim şimdiye kadar gözlemlediğim canlı müziğin kültürel bir etkinlikten daha çok bir eğlence olarak görülmesi ülkede. Konserim var diye haber verdiğim bazı arkadaşlarım bana, sana iyi eğlenceler diye cevap verebiliyorlar. Biz Avrupa’da ve ABD’de konserlere özellikle daha önce canlı dinlemediğimiz ön grupları dinlemek için giderdik. Kültürümüz genişlesin yeni bir şeyler dinleyelim diye” diyor. 

"DİYARBAKIR’DA TEKRAR SAHNE ALACAĞIM"

Geçtiğimiz günlerde Diyarbakır’da konser verdiğini söyleyen ve ikinci konser için de tarih veren Özkan, Diyarbakır’dan kültürel anlamda çok etkilendiğini söylüyor.

Özkan, “Kent beni çok etkiledi. Özgün, üst seviye bir kültür merkezine geleceğim aklıma gelmemişti Diyarbakır’a gelirken. İnsanlar çok sıcakkanlı, misafirperver ve projemi destekliyorlar. Diyarbakır sayesinde bölgedeki başka şehirlerde konser imkanları bulmaya başladım. Diyarbakır’daki ilk konserime gelince, Sur’da Hewş Cafe’de sahne alma fırsatı yakaladım. İnanılmaz iyi tasarlanmış, sanat odaklı bir mekan. Mekan kadar mekan sahipleri ve çalışanlar da kaliteli insanlar. Hatay, Mardin ve Urfa konserlerimden sonra 7 Temmuz’da tekrar Hewş Cafe’de çalacağım” diyor.

"DÜNYANIN FARKLI YERLERİNE AÇILAN PENCERE"

Türkiye turnesinin ardından tekrar Latin Amerika’ya döneceğini belirten Özkan, “Latin Amerika’ya geri döneceğim ama dönmeden önce Türkiye’de ikamet almayı düşünüyorum. Önümüzdeki sezon Trabzonspor kombine bileti alıp Türkiye’de bulunduğum süre zarfında gidebildiğim kadar iç saha maçlarımıza gitmek istiyorum. İdealim senenin yarısını Türkiye’de, öbür yarısını da Latin Amerika’da geçirmek. Bu şekilde Black Sea Storm’un daha bir anlam kazandığını düşünüyorum. Dünyanın farklı yerlerine açılan bir pencere gibi” diyor.

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Yüksek voltajlı teşvik

Yüksek voltajlı teşvik

Erdoğan-Şimşek programıyla emekçilerin bir ayı daha gıdaya gelen yüksek zamlar ve eriyen ücretlerle geçti. Özelleştirmelerle ihya edilen sermaye gruplarına ise sadece bir ayda ‘üretmedikleri elektrik’ için 1 milyar lira teşvik verildi. Sanayi patronları da çalıştırdıkları her kadın işçi için devletten artık daha fazla teşvik alacak.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
2 Mart 2025 - Sefer Selvi

Evrensel'i Takip Et