05 Temmuz 2022 22:01

Milli Eğitim Bakanı Özer, "okul kaydı ile bağış arasında ilişki yok" dedi, peki ya gerçekler?

Milli Eğitim Bakanı Özer, okul kaydı ve bağış arasında ilişki olmadığını, kayıtların herhangi bir ödeme yapılmadan olacağını savundu. Dönem başında yaptığımız haberler ise tam tersini gösteriyor.

Mahmut Özer | Fotoğraf: Aytaç Ünal/AA

Paylaş

Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, okul kaydı ile bağış arasında ilişki olmadığını öne sürdü, tüm vatandaşların çocuklarını herhangi bir ek ücret ödemeden okullara kayıt yapabileceklerini savundu. Gazetemiz Evrensel'in dönem başında bu konuda yayımladığı birkaç haber bile durumun Bakan Özer'in dediği gibi olmadığının göstergesi.

Milli Eğitim Bakanı Özer, 2022-2023 eğitim öğretim yılı hazırlıkları kapsamında, Hacı Bayram Veli Üniversitesi Büyük Kongre ve Kültür Merkezi'ndeki toplantıda, Ankara'da görev yapan okul müdürleriyle bir araya geldi. Bakan Özer, eğitime ve eğitimdeki sorunlara dair yaptığı konuşmada "Bizim okullarımızın ihtiyacını devletimiz karşılıyor. Kayıt yapmakla bağış arasında hiçbir ilişki yok ama isteyen velimiz, bağış yapabilir. Bunu engellemiyoruz ama Türkiye Cumhuriyeti devletinin tüm vatandaşları çocuklarına herhangi bir ek ücret ödemeden okullara kayıt yapabilecekler" dedi.

OKULLARIN EKSİĞİ KALMAYACAKMIŞ

Ankara'nın 2022-2023 eğitim öğretim yılının hazırlıklarına ilişkin bütçesinin 700 milyon lira ile de sınırlı kalmayacağını ve okullardaki pek çok eksiğin tamamlanacağını savunan Özer, Bakanlığın tüm bürokratlarının bu yaz sahada olup illerdeki hazırlık çalışmalarını izleyeceğini söyledi. Kendisinin de sürecin birebir takipçisi olacağını dile getiren Özer, "Yeni eğitim yılında öğrencilerimizi, küçük onarımları yapılmış, temizlik ihtiyaçları giderilerek her türlü temizlik malzemesi alınmış, kırtasiye malzemesi alınmış, laboratuvarları güncellenmiş yeni okullarda bekleyeceğiz" ifadelerini kullandı.

BAKAN ÖZER'E GÖRE KAYIT İLE BAĞIŞ ARASINDA İLİŞKİ YOKMUŞ

Bakan Özer, kayıtlarda bağış alınmasının gerçek olmadığını iddia etti ve böyle yapılarak okul yöneticilerinin töhmet altında bırakıldığını söyledi. Bakan Özer, istisnai bazı durumlar nedeniyle sistemde böyle yaygın bir davranış olduğuna dair algı oluşturulduğunu belirtti. Özer, kayıt parasına ilişkin, şunları kaydetti:

"Yardımcı kaynak problemini nasıl çözdüysek bu bu problemi de sizlerle birlikte el birliği yaparak çözeceğiz. Göstereceğiz. Bizim okullarımızın ihtiyacını devletimiz karşılıyor. Milli Eğitim Bakanlığı karşılıyor. Her türlü ihtiyacımızı gideriyor. Kayıt yapmakla bağış arasında hiçbir ilişki yok ama isteyen velimiz, bağış yapabilir. Kayıt döneminden sonra bağış yapabilir. Bunu engellemiyoruz ama Türkiye Cumhuriyeti devletinin tüm vatandaşları çocuklarına herhangi bir ek ücret ödemeden okullara kayıt yapabilecekler ve biz eğitim sistemimizde artık bu tip kötü örneklerle değil, başarı hikayeleriyle anılacağız."

YAYIMLADIĞIMIZ HABERLERDEKİ ÖRNEKLER TAM TERSİNİ GÖSTERİYOR

Bakan Özer, kayıtla bağış arasında ilişki olmadığını savundu ancak gazetemiz Evrensel'in dönem başında bu konuda yayımladığı birkaç haber bile durumun Bakan Özer'in dediği gibi olmadığını gösteriyor.

Örnek vermek istediğimiz haberlerden ilki İstanbul'un Pendik ilçesi, Esenyalı Mahallesi'nden... Muhabirimiz Adile Doğan'ın haberindeki işçi kadınların her biri, çocuklarını kayıt ettirmek istedikleri okullarda türlü adlarla istenen pek çok masrafın dışında kayıt parası da alındığını anlatıyor. Haberde bahsedilen kayıt paraları bin TL'lerle ifade ediliyor.

Bir başka haberimiz de İstanbul Bahçelievler'den... Görüştüğümüz liseliler kayıt parası gerçeğini anlatıyor. Bu görüşmelerde toplanan paralara dair çarpıcı bir örnek de sunuldu: Dolapların kullanımı için 40 lira kiralama bedeli...

İstanbul Ataköy'de velilerle görüşen arkadaşımız Hasan Metin Taşkıran'ın haberinde ise A4 kağıdı, temizlik malzemesi hatta posta pulu isteniyor. Yekün yüzlerce lirayı tutsa da her veli bu kadar "şanslı" değil. Bazı veliler verilen IBAN'a istenen parayı yatırmazsa kayıtları yapılmıyor. Öğretmen seçimi ve adres dışı kayıtta ise rakamlar astronomik...

Kayıt için bağış toplanması gerçeği sadece 20 milyonluk İstanbul'a has değil. Antep'ten Mahmut Serem'in haberinde ise bir kadın 3 çocuğu için okullardan toplamda 900 lira istendiği anlatıyor, bir başkası ekliyor: “Ben çocuğumun normal okul ihtiyaçlarını alamamışım, okulun istediği parayı nasıl vereyim?​”

Bir başka haberimiz ise "paralı eğitim"in çarpıcı örneklerinden... Eylem Nazlıer'in haberinde veliler dil eğitimi adı altında ‘özel sınıflar’ açıldığı, çocuklarını buralara kaydettirebilmek için 4-5 bin TL para istendiğini anlatıyor.

Avcılar'da liselilerle görüşen Kaan Biçici'nin haberinde ise bir liseli anlatıyor: “500 TL aldılar bizden, kayıt parası dediler. Kâğıdı bir verdiler ‘bağış’ yazıyor. Paraya ne oldu bilmiyoruz. Koskoca okulda iki tane top var.”

Sadece kayıt paraları değil devlet okullarında çeşitli bahanelerle öğrencilerden para toplama bitmek bilmiyor. İstanbul’un Esenyurt ilçesinde bulunan Sander Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesinde okul yönetimi öğrencilerden turnike taktırma ve öğrenci kartı çıkarma bahanesiyle kişi başı 100 TL para istenmişti. (İstanbul/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

Boğaziçi akademisyenleri arkalarını 373. kez rektörlük binasına döndüler

SONRAKİ HABER

İzmit'te cemevlerinin yasal statüsü ile ilgili madde AKP’li meclis üyelerinin oylarıyla reddedildi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa