06 Temmuz 2022 11:22

Ukrayna’nın yeniden inşası halkın yararına olmalı, Batı’nın ise başka fikirleri var

İsviçre'de Ukrayna'nın yeniden inşasını gündeme alan uluslararası konferans düzenleniyor. Ukrayna’da savaş sırasında yapılan liberal reformlar ülkenin yeniden inşasını emekçiler lehine olmasına engel.

Fotoğraf: Ukrayna Acil Durumlar Servisi

Paylaş

Vitaly DUDİN
opendemocracy.net

Üst düzey Ukraynalı ve Batılı yetkililer ülkenin yeniden inşasını görüşmek üzere İsviçre’de bir araya geliyor. Lugano’daki Ukrayna Konferansı, yatırım ve bunu desteklemek için gerekli reformları tartışmak üzere hükümet ve iş dünyasını bir araya getirmeyi amaçlıyor.

Rusya’nın Ukrayna’ya karşı yürüttüğü savaş sadece binlerce kişinin ölümüne ve yerinden edilmesine yol açmakla kalmadı, aynı zamanda Ukrayna’nın ekonomik refahı için de büyük bir zorluk teşkil etti. Ve bunun maliyetini omuzlayanlar da işçiler oldu.

Ukraynalı işverenler mülklerin ve altyapının tahrip edilmesiyle uğraşırken, 24 Şubat’tan bu yana işyerinde meydana gelen ölümlerin yüzde 80’inden fazlası Rus ordusu tarafından gerçekleştirildi. Resmi verilere göre demir yolu çalışanları, sağlık personeli ve diğer kamu sektörü çalışanları da dahil olmak üzere Ukrayna’da her gün bir kişi iş yerinde hayatını kaybediyor.

SAVAŞ BİTTİĞİNDE NE OLACAK?

Rus işgali nedeniyle Ukrayna’nın bu yıl GSYİH’sinin tahmini olarak yüzde 50’sini kaybetmesi bekleniyor. Yüzlerce şirket yok edildi ve bunun sonucunda istihdamın yüzde 30’u kaybedildi. Financial Times’a göre yılsonu itibariyle Ukrayna’daki işsizlik oranı yüzde 25’e ulaşarak Avrupa’da bir rekor kıracak.

Şimdiye kadar Ukraynalı işverenlere Rus işgalinin yarattığı zorluklarla başa çıkmaları için serbestlik tanındı. Devlet kurumları işgücü piyasası üzerindeki denetimlerini gevşettiler. Parlamento ve hükümet içindeki reformcular ise Ukraynalı işçilerin haklarını ellerinden alacak radikal çalışma reformlarını hayata geçirmeye çalıştılar.

Ancak milyonlarca insan Ukrayna’nın ekonomik krizinden nasıl kurtulacaklarını düşünürken ufukta beliren bir başka soru daha var: Savaş bittiğinde ne olacak?

Ülkedeki ekonomik güç ve refahın gelecekteki dengesini, Ukrayna’da şu anda yaşanmakta olan değişiklikler belirleyecek gibi görünüyor.

YAKLAŞAN DEMOGRAFİK DEĞİŞİM

Rusya’nın savaşı Ukrayna’daki işgücü maliyetlerini düşürdü. Mayıs ayında ücretler savaş öncesi döneme kıyasla ortalama yüzde 10 oranında düştü. Hammadde çıkarma, güvenlik ve el işçiliği gibi alanlarda ilan edilen ücretler neredeyse yarı yarıya azaldı.

İşgücü piyasasındaki krizin olumsuz etkilerinin işverenlerden çok işçiler tarafından hissedildiğine dair artan bir algı var. Ukraynalılar Rus işgalinin hemen ardından her türlü zorluğa katlanmaya hazırdı. Ancak savaşın gidişatı değiştikçe, herkes iş dünyasının işçilere göre avantajlı olduğu mevcut durumun adil olmadığını düşünüyor.

Bu avantaj, Ukrayna Parlamentosu’nun Ukraynalı işverenler için Ukrayna’nın çalışma mevzuatının önemli bölümlerini iptal etme kararında ifadesini buldu. En önemlisi, işverenler iş sözleşmelerini askıya alabiliyor: Bu durumda çalışanlar ücret alamıyor, ancak yine de istihdam edilmiş sayılıyor. Özel şirketlerin binlerce çalışanı, uygulama eksikliği nedeniyle resmi bir neden olmaksızın bile aylarca fiilen işsiz kaldı. 1 Nisan 2022 itibariyle yaklaşık beş milyon vatandaş bir defaya mahsus gelir kaybı yardımları için başvuruda bulundu -ancak mayıs sonu itibariyle kayıtlı işsiz sayısı 308 bindi ve bu rakam 16 kat daha düşüktü.

GÖLGE İŞVEREN CENNETİ

Böylece Ukrayna, insanları resmi olarak istihdam etmeyen ‘gölge işverenler’ için daha da büyük bir cennet haline geldi. Rusya’nın işgalinden bu yana devlet savaş dönemindeki tüm iş teftişlerini iptal etti ve Ukraynalı çalışanlar için sürekli bir sorun olan ücret borçlarını artık takip etmiyor. Binlerce özel şirket çalışanı resmi bir neden olmaksızın aylarca fiilen işsiz kaldı.

Ukrayna aynı zamanda çoğunluğu kadın olmak üzere altı milyon kişinin ülkeyi terk ettiği gerçeğiyle de uğraşıyor. Avrupa’da bazı insanlar -herkes olmasa da- kendilerini ücretlerin daha yüksek olduğu, yasalara uyulduğu, konut ve anaokullarının uygun fiyatlı olduğu ülkelerde buldu. Genç annelerin nispeten huzurlu şehirlerde çalışmaya dönmesi pek olası değil.

Sosyologlar, şu anda 60 yaşın altındaki erkeklerin ülkeyi terk etmesini yasaklayan sıkıyönetimin sona ermesinin ardından erkeklerin çalışmak, aileleriyle yeniden bir araya gelmek veya devam eden çatışmalardan korunmak için yurtdışına gideceğinden hareketle Ukrayna’nın yeni bir göç dalgasıyla karşı karşıya kalabileceğini tahmin ediyor.

Bu demografik değişimin kalıcı hale gelmesini önlemek, insanları ülkeyi terk etmek yerine ülkede kalmaya teşvik etmek için Ukrayna’nın sosyo-ekonomik politikasını gözden geçirmesi gerekecek.

YENİDEN YAPILANMA MI YOKSA ANTİ-ÜTOPYA MI?

Altyapının yeniden inşası, sanayi üretiminin başlatılması ve insani ihtiyaçların karşılanması gibi görevler, yeniden yapılanmanın geniş sosyo-insani bağlamı içinde ele alınabilir.

Ancak Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) de dahil olmak üzere uluslararası en iyi uygulamalar olmasına rağmen, Ukrayna’nın yeniden inşasının halkın görüşlerini ve uzun vadeli çıkarlarını dikkate alması pek olası görünmüyor.

Şimdiye kadar Ukrayna için hazırlanan yeniden yapılanma planları büyük ölçüde neoliberal gelenekleri takip etti. Ukrayna hükümet yetkilileri, önde gelen uzmanlar ve iş dernekleri tarafından hazırlanan bir plan, büyük ölçüde deregülasyon ve liberalizasyon ilkelerine dayanıyor. Kuşkusuz bu ilkeler, Avrupalı ortaklara önerilecek olan ‘Marshall Planı’nın sözde benzerinin temelini oluşturacaktır.

Ancak bu arada Ukrayna hükümeti tarafından bazı adımlar atılmaya başlandı bile. Örneğin, Rusya’nın büyük sanayi kuruluşlarını yok etmesinin ardından devlet, ekonomiyi yeniden canlandırmanın bir yolu olarak mikro işletmelerin geliştirilmesine odaklanmak istiyor. Ukrayna hükümetinin yeniden yapılanma önerileri mikro girişimcilere kredi vermek ya da insanları bilişim becerileri konusunda eğitmekten ibaret. Bu tür adımlar barış zamanında işe yaramış olabilir, ancak bugün serbest mesleklerin gelişimi Ukrayna’nın altyapısının tahrip olması, düşük satın alma gücü ve genel istikrarsızlık nedeniyle engellenecektir. Bu yapısal faktörler küçük işletmelerin tedarik zincirlerini kurmalarını ve tüketicilerini bulmalarını engelleyebilir.

Bu hafta Lugano’da sunulacak olan daha büyük planın, en azından kısmen, bir grup uluslararası ekonomist tarafından nisan ayında yayınlanan “Ukrayna’nın Yeniden İnşası için Bir Plan”da yer alan fikirlere dayanması muhtemel.

Bu planda şunları planlanıyor:

  1. Daha esnek iş sözleşmeleri getirilmesi ve liberal ekonomi politikasının geliştirilmesini engelleyen çalışma mevzuatının ortadan kaldırılması
  2. Yabancı şirketleri çekmek için devlet sübvansiyonları sağlanması
  3. Ukrayna’nın en büyük bankaları da dahil olmak üzere geniş çaplı özelleştirme
  4. İhracat sektörü için öncelikli kredi desteği
  5. Altyapıyı düzeltmek için düşük vasıflı ve emek yoğun kamu işlerinin kullanılması
  6. Uluslararası yardımı dağıtacak teknokratik bir ajans kurulması.

Başlıca riskler, özelleştirme ve devlet memurlarının azaltılmasının korunan işleri yok edilecek ve yeni yaratılanların güvencesiz olacak olması. Ayrıca altyapı projelerinin yabancı şirketleri zenginleştirmesi ve Ukrayna ekonomisinin yeni ve yenilikçi endüstriler geliştirmek yerine çoğunlukla maden çıkarıcı niteliğini koruması tehdidi de söz konusu. İşçi örgütlerinin yeniden yapılanma sürecindeki rolünün göz ardı edilmesi, gölge istihdam, işsizlik ve eşitsizlik sorunlarını daha da derinleştirecek.

Bununla birlikte, Ukrayna’nın yeniden inşası için göz önünde bulundurulması gereken alternatifler de var. Amaç periferik kapitalizmi yeniden inşa etmek değil, ülkeye sosyal ve dayanışma ekonomisinin unsurlarını yerleştirmek olmalı:

Sürdürülebilir ekonomik temel. Öncelik, büyük ölçekte korumalı işler yaratacak, ekonominin teknolojik düzeyini geliştirecek ve ihracat yerine iç talebe odaklanacak üretim tesislerinin ve altyapının inşasına verilmeli. Ana yatırımcı, gerekli kaynakları seferber edebilecek bir devlet olmalı.

Kamu güveninin artması. Paranın doğru yöne yönlendirilebilmesi için Ukrayna toplumunun tamamının karar alma sürecine dahil edilmesi gerekmektedir. Sendikaların altyapı projelerini ve yatırım önceliklerini desteklemesine ihtiyaç vardır.

GÜVENCELİ İSTİHDAM

Güvenceli istihdam. Ukraynalı işverenlere bireysel ve toplu sözleşmelerden doğan yükümlülüklerini askıya alma hakkı veren savaş dönemi yasası kaldırılmalı. İş müfettişlerine Ukrayna’daki işyerlerini denetleyebilmeleri için gerekli kaynak ve yetkiler sağlanmalı. Toplu kamu işlerine, işçilerin kariyer beklentilerini iyileştirmek amacıyla beceri geliştirme eşlik etmeli. Hassas grupları istihdam eden, ücretleri arttıran veya sendikaları karar alma sürecine dahil eden Ukrayna işletmelerine sübvansiyon sağlanmalı.

Özel sektör kriz sırasında son derece sorumsuz davrandığını kanıtladı. Savaş sonrası Ukrayna toplumunun entegrasyona ihtiyacı var ve bu da toplumun ve çevrenin zararına kâr elde etmeyen devlete ait ve kooperatif işletmelerin geliştirilmesiyle sağlanabilir.

Ukrayna büyük bir yıkımın üstesinden gelmek ve sanayiyi yeniden canlandırmak gibi devasa bir görevle karşı karşıya, ancak neoliberal politikalar bunun için uygun değil. Hükümetin ekonomiye müdahalesine ve istihdam programlarının finansmanına dayalı bir stratejiye ihtiyaç var. Bu da vergilendirme yoluyla yeniden dağıtım politikalarını ve Ukrayna’nın en zenginlerinin fazla servetlerine el konulmasını gerektiriyor. Bu, Ukrayna’nın uzun zamandır vadettiği ve savaşın başlangıcından bu yana siyasi gündemden düşmüş gibi görünen oligarşiden arındırma politikasının somut bir ifadesi olacaktır.

Rusya’nın savaşı kısa vadede Ukraynalı işçilerin gücünü zayıflattı. Ancak uzun vadede Ukrayna’daki işçi hareketi güçlenebilir ve istihdam koşullarını iyileştirebilir. Tüm karamsarlığa rağmen, Ukrayna toplumu daha adil bir yeniden yapılanma modeline inanıyor.

ÖNCEKİ HABER

Dolar yükselişini sürdürüyor: 17,22 TL (6 Temmuz 2022)

SONRAKİ HABER

Ağrı Diyadin’de 12 yaşındaki çocuk şüpheli şekilde ölü bulundu

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa