Onur Yaser Can'ın intiharıyla ilgili 4 polis daha yargılanacak
İntihar eden Onur Yaser Can'ın ölümüyle ilgili 4 polis hakkında dava açıldı. İşkence yapmak ve evrakta sahtecilik emri vermekle suçlanan polis amiri ve ekibi ilk defa yargı önüne çıkacak.
Karakolda polisler tarafından işkence görmesinin ardından yaşamına son veren Onur Yaser Can
Fotoğraf: onuryasercan.com sitesinden alınmıştır
İntihar eden Onur Yaser Can'ın ölümüyle ilgili 4 polis hakkında dava açıldı. İşkence yapmak ve evrakta sahtecilik emri vermekle suçlanan polis amiri ve ekibi ilk defa yargı önüne çıkacak.
DW Türkçe'den Burcu Karakaş'ın haberine göre; İstanbul'da 2 Haziran 2010 tarihinde narkotik polisi tarafından gözaltına alındıktan sonra çıplak aramaya maruz bırakılan Onur Yaser Can'ın intiharında sorumluluğu bulunduğu iddia edilen dördü polis beş kişi hakkında dava açıldı.
DAVA SÜRECİNE NASIL GELİNDİ?
ODTÜ Mimarlık Fakültesi mezunu Onur Yaser Can, 2 Haziran 2010 tarihinde İstanbul Harbiye'de esrar satın aldığı iddiasıyla karakola götürüldü. Nöbetçi savcının "İfadesini alıp bırakın” talimatıyla serbest kaldı. Ancak iki gün sonra tutanaklarda eksiklik olduğu gerekçesiyle yeniden ifadeye çağrıldı. Genç mimar, üçüncü kez şubeye çağırıldığı gün yani 23 Haziran 2010'da intihar etti. Anne Hatice Can, oğlunun intiharından sonra kot pantolonun arka cebinde bir not buldu. Notta, “Narkotik Şube’de çırılçıplak soyulup yere çöktürülüp öksürtüldüm. Onurumla oynadılar. Korkuyordum” yazıyordu.
Onur Yaser Can'ın ölümünün ardından polisler Salih Bahar ve Soner Gündoğdu hakkında "resmi belgede sahtecilik” suçundan dava açıldı ancak duruşma sırasında çıplak aramayı itiraf etmelerine rağmen polisler hakkında işkence ve kötü muameleyle ilgili kovuşturmaya yer olmadığına karar verildi.
İKİ POLİSE EVRAKTA SAHTECİLİK SUÇUNDAN CEZA
İki polis memuru, evrakta sahtecilik suçundan 2 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı. Yargıtay kararı bozunca dava yeniden görüldü ve 25 Ekim 2019 tarihinde 6 yıl 5 ay 15'er gün hapis cezasına çarptırıldılar. İstanbul 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen dava sırasında dört polis ve bir bilirkişinin daha verileri yok ettiği ve kayıtları sildiği ortaya çıktı. Mahkeme, olayda sorumluluğu bulunan beş kişi hakkında da suç duyurusunda bulundu. Ancak İstanbul Valiliği iddiaların soyut olduğu gerekçesiyle iki kez soruşturma izni vermedi. Onur Yaser Can’ın kardeşi Ezgi Can karara itiraz etti. İstanbul Bölge İdare Mahkemesi, valiliğin soruşturma izni vermemesine ilişkin kararı 12 Temmuz 2021'de oybirliği ile kaldırdı. Kararın kaldırılmasının ardından dördü polis beş kişi hakkında "gerçeğe aykırı bilirkişilik yapma”, "resmi belgede sahtecilik”, "resmi belgeyi bozma, yok etme” suçlarından şimdi dava açıldı. İlk duruşma, 30 Eylül’de görülecek.
Yargılama sürerken anne Hatice Can, oğlunun acısına dayanamayarak 2014 yılında intihar etmiş, sağlık sorunları yaşayan baba Mevlüt Can ise 2019'da hayatını kaybetmişti.
EZGİ CAN: POLİS ŞİDDETİNE KARŞI MÜCADELEDE ÖNEMLİ BİR KAZANIM
DW Türkçe’ye konuşan kardeş Ezgi Can, “Hem ailemin davası özelinde hem de Türkiye'de cezasızlığa ve polis şiddetine karşı mücadelede ufak da olsa önemli bir kazanım. Annemin ve babamın direngen tavırlarının bir sonucu. Ben de bunu hem onların ruhu için hem de bu ülkedeki adalet mücadelesinin bir parçası olmak adına sürdüreceğim” dedi. Ezgi Can, ağabeyine işkence yapmak ve evrakta sahtecilik emri vermekle suçlanan polis amiri ve ekibinin ilk defa yargı önüne çıkacağını belirterek, "Davanın genişlemesi için mahkemede her fırsatta bunun bir işkence davası olduğunu hatırlatacağım” diye konuştu. (HABER MERKEZİ)