Diyarbakır'da Kurban Bayramı alışverişi: Bakan çok, alan yok

Kurban Bayramı öncesi Diyarbakır’da çarşı pazar ve canlı hayvan borsasının nabzını tuttuk.

07 Temmuz 2022 03:58
Paylaş

Fırat TOPAL
Diyarbakır

Kurban Bayramı’na iki gün kala Diyarbakır’da çarşı, pazar ve canlı hayvan borsasının nabzını tuttuk. Çarşıda vatandaş bir şey alamazken, esnaf da satış yapamamaktan şikayetçi. Kurbanlık satışları da gerçekleşmemiş. Alım gücü düşen yurttaş bakıyor ama alamıyor.

Diyarbakır’ın Canlı Hayvan Borsasından yurttaşların umutla beklediği Kurban Bayramı’nda, kurbanlık satışı yok denecek az ve canlı hayvan borsası bomboş. Besiciler, maliyetinin arttığını, buna rağmen hayvan fiyatlarında ciddi bir artışın olmamasına karşın satış yapamadıklarını söylerken, yurttaşlar ise alım güçlerinin olmadığını, bakmakla yetindiklerini dile getirdi.

"SIFIRA GİDİYORUZ SORAN YOK"

Çelebi Eren, halkın alım gücünün fazlasıyla düştüğünü bu durumun kurbanlık alımını da fazlasıyla etkilediğini söyleyerek, hayvancılık yapanları daha kötü günlerin beklediğini ifade etti. Eren, “Millette para yok, 1 torba un 570 TL, 4.5 litre yağ 180 TL, millet nasıl kurbanlık alsın? Ne ile geçinecek insanlar? Diyecek bir şey yok. Yem pahalı, bir torba yem 300 TL’nin üzerinde, arpa 6.50 TL, mercimek samanın tonu 3 bin 500 TL, nasıl hayvan besleyeceğiz? Geçen sene samanı 1750’ye aldık, kış ayında 4 bin TL’ye çıktı. Şu an umut yok, iflas edecek hayvancılık yapanlar. Zaten zarar edeceğim ama ne kadar edeceğim, bilmiyorum. Sıfıra gidiyoruz, soran yok. Çok zor yani durumumuz ve önümüzdeki yıllar kuraklık da var. Bu meselenin çözümü yok, üretim yoksa çözüm de yok. Her şeyin başı yakıttır, ayda 4-5 defa yakıta zam geliyorsa kriz var demektir. Zaten böyle giderse 50 TL’ye çıkacak. Ayda 2 bin TL ahır kirası veriyorum ve ben daha siftah yapmadım, satış yok” dedi.

"BAYRAMA İKİ GÜN KALMIŞ KİMSE YOK"

Mahmut Kılıç 25 yıllık besici. Artan besicilik maliyetleri karşısında verdikleri emeğin boşa gittiğini belirten Kılıç, hayvancılık yapmayı bırakmak zorunda kalacağını söyledi. Kılıç, “İnsanlar ekonomiden dolayı alamıyor, her şey pahalı. Yeme zam geldi, şu an hayvan fiyatı düşmüş, bu ay da düşüyor. Hayvancılık yapan da zor durumda, geçen yıl 25 bin TL masraf yapan çiftçi, bu yıl 50-75 bin TL masraf ediyor. Yemin torbasını 50 TL’ye alırken şimdi 200 TL, değişiyor hatta. Bunu hayvana yansıtsak müşteri alamıyor, ucuza versek zarar ediyoruz. Dışarıdan gelen besiciler var, kâr etmeden hayvanını satıp gidiyor, emeği ise boşa gidiyor. Fiyat düşer ama alım gücü de düşük, bir şey değişmez. Hayvancılık yapan bu işi bıraksa daha iyi en azından kafası rahat olur. Bayrama iki gün kalmış kimse yok, daha önce insanlar gelip adağını alırdı, şu an öyle bir hava yok. Böyle giderse bu sene son, çoğu arkadaşımız bıraktı zaten. Yem fiyatlarının düşürülmesi lazım” dedi.

"HAYVANCILIK YAPMAYI BIRAKTIM"

Bir yıl önce hayvancılık yapmayı bırakan Ali Kurt ise, şimdi nakliyecilik yaparak geçimini sağlamaya çalıştığını söyledi. Ekonominin her geçen gün daha da kötüye gittiğini belirten Kurt, “ Geçen yıl besicilik yapmayı bıraktım. Bütün hayvanlarımı sattım, geriye birkaç tane bıraktım evin ihtiyaçları için. Yem yine arttı, onları da satmayı düşünüyorum. Köyde daha önce 1000’in üzerinde koyun vardı, şimdi 200 koyun göremezsin. Şu an küçük bir kamyonetim var, hayvan taşıyorum pazara, onun da bir kazancı yok, mazot fiyatı artıyor. Sadece mazot değil her şeyin fiyatı artıyor. İnsanlar gelip nasıl kurbanlık alsın?” diye sordu.

"GELENEKLERİMİZİ YERİNE GETİREMİYORUZ ARTIK"

Kurbanlık almaya gelen Sadrettin Uğur ise geçen yıla oranla yüksek bir fiyat artışının olmadığını fakat alım gücünün de olmadığını söyledi. Uğur, “Şu an bakıyoruz sadece, çok pahalı değil ama alamıyoruz. Nasıl alalım ki? Her şey pahalı zam geliyor durmadan, geleneklerimizi yerine getiremiyoruz artık. Memleket bu halde siz düşünün artık” dedi.

Şiyar Durul ise “Bakıp çıkacağız, hayvancılık yapanları da anlıyoruz. Bu kadar her şey zamlanırken hayvan da yerinde durmaz. Ama ne yapalım, bütçemize uygun bir şey bulma şansımız yok gibi. Buradaki fiyatla kasap fiyatı da aynı, belki son güne fiyat düşer biraz daha uyguna gelir, alırız. Yoksa alamayacağız” dedi.


ÇARŞIDA ESKİ ALIŞVERİŞ KALABALIĞI YOK

Dilan TEMİZ
Berat MATYAR
Diyarbakır

Diyarbakır’ın Sur ilçesinde bulunan Aşefçiler Çarşısı, diğer yerlere oranla fiyatların nispeten daha ucuz olduğu bir yer. Bu sebeple de bayram alışverişi için oldukça tercih edilen bir yer. Buna rağmen bayrama sayılı günler kala çarşının eski kalabalığını görmek mümkün olmuyor. Bayram alışverişi için çarşıya gelen Diyarbakırlılar, ekonomik krizin kendilerini nasıl etkilediklerini ve bayram alışverişine yansımalarını anlattılar. Bayrama sayılı günler kala esnaf satış yapamamaktan dertlenirken, yurttaş da hayat pahalılığından yakınıyor.

"ZENGİNLER YAPIYOR AMA BİZ YAPAMIYORUZ"

Bayram için hiçbir hazırlığının olmadığını söyleyen Hacer Güner, “Hiçbir hazırlığımız yok sadece çocuklar için 3-4 parça bir şey aldık. İmkanlar kısıtlı, çalışıyorsun yetmiyor evin masrafıdır, gideridir. Bir parça alıyorsun 100 lira, yetmiyor yani bir kişi çalışıyor asgari ücrete nedir ki bu maaş. 3 çocukla bir kişi çalışıp, eve bakıyor yetmiyor yani. Her şeyi alamıyoruz. Markete gidiyorsun bir bez alıyorsun kaliteli bir bez alamıyorsun. Bir mama alıyorsun en düşüğünü alıyorsun. Bu imkanlar el vermediği için biz böyleyiz, devlet bize böyle yaptığı için böyleyiz. Yoksa biz de en iyisini alırdık. Zenginler yapıyor ama biz yapamıyoruz. Gidiyoruz mesela bir tişört ve pantolon alıyoruz en ucuzunu alıyoruz” diyor.

Durumun bir süre daha böyle devam edeceğini söyleyen Güner, “Göründüğü kadarıyla böyle sürecek yani gittikçe kötü oluyor zaten bu iyiye gitmiyor. Üzülüyoruz yani zamlar oluyor artık hiçbir şey alamıyoruz çocuğumuza. Markete gidiyoruz bir poşet dolu bir şeyler alıyorduk 30-50 liraya şimdi 200 lirayla marketten çıkıyorsun. Bir çikolata alıyorsun 15 lira para. Çarşıya çıkıyorsun su alamıyorsun” diyor.

Sadece çocuklar için alışverişe geldiğini söyleyen Hicran Kara,  “Çocuklara elbise bakıyoruz, şekere herhalde bütçemiz yetmeyecek. Bakıyoruz henüz şuralar pahalı şuralar 25 TL. Eskiden şuralar 10 TL idi şimdi 25 TL olmuş bunlar da. Gıda olsun, şeker olsun bunlara ihtiyacımız var. Alamadık henüz. Şu anda çocukları mutlu etmeye çalışıyoruz” diyerek gelen zamlara da tepkisini dile getiriyor. Kara, şöyle devam ediyor: “Gelen zamlara çıldırıyoruz, çok fazla hem de. Eskiden 500 TL’ye geldiğimiz alışverişi şimdi 1000 TL’ye bile yapamıyoruz. Bir de asgari ücret ve dört çocuk, faturaları hiç karşılamıyor yani”

"BAKIP BAKIP EVE GİDECEĞİZ ZATEN"

Çarşıda karşılaştığımız çocuklu çift Raziye ve Sebahattin Koşar, çocukları için bayramlık baktıklarını söyledi. Sebahattin Koşar, “Şu anda bir şey alamadık. Durum da iyi değil. Zaten gidişat kötüye gidiyor. Şimdi ne yapacağımızı bilmiyoruz. Geçen sene bütçemiz iyiydi, bu sene hiç iyi değil. Bakıyoruz sadece. Bakıp bakıp eve gideceğiz zaten. Anca 1 pantolon bir de tişört alırız. Onlar da çocuklar için. Kendimiz için boş vermişiz zaten” dedi. Raziye Koşar ise, “Geçen sene 10 liralık şeyler bu sene 60 lira. O başa gidenlere söyleyin; karnı tokken fakirler ne yiyorlar? 1 kilo şeker geçen 10 liraydı şimdi olmuş 30-40 lira. Biz sadece çocuklara alabiliyoruz” İfadelerini kullandı.

"BİR PARÇA SATIN ALABİLMEK İÇİN ÜÇ SAAT BAKIYORLAR"

Yurttaş alışveriş yapamamaktan dert yakınırken esnaf da satış yapamamaktan dert yanıyor. Ramazan Yalçın yaklaşık 20 yıldır burada esnaflık yapıyor. Artan fiyatlara, aldıkları malları satamamaya öfkeli. Yalçın, “Normalde parçanın tanesi geçen sene 10 TL iken bu sene 100 TL-200 TL. Alamıyorlar, insanların alım gücü düşmüş normalde her bayram başlangıcı 20-30 bin TL satış yaparken bu bayram daha 2 bin TL satış yapamadım. Satışlar çok kötü mal elimizde kalıyor. Bakıcı çok ama alıcı yok. Millet evine ekmek götüremezken bu temel ihtiyaç dışı gibi bir şey olmuş. Önceden çocuğuna bir iki tane parça alan kişi bu sene bir tane alamıyor ya da geçen seneden kalan parçayı kullanmak zorunda kalıyor. Bakın bir tane alabilmek için üç saat orda bakıyorlar, bakıyorlar. Fiyat acaba uyacak mı? Evden getirdiği para ona yetecek mi? Ekonomi zaten ortada” diye konuştu.

Mevcut durumun kötülüğünü ülkenin yönetimindekilere bağlayan Yalçın, bu durumun bir an önce değişmesi gerektiğini vurguluyor. Yalçın, “Durumu başımızdakilere bağlıyoruz. Her biri ekonomi iyidir deyip duruyorlar, dış güçler diyorlar ne dış güçleri. Kendi ürettiğin mal şeker kendi toprağında yetişiyor 10 TL’ye alırken şu an 200 TL. Buna nasıl dış güçler diyorlar, ben anlamıyorum. Başımızdakilerin bir an önce değişmesi lazım ya da bu durumu hemen düzeltmeleri lazım. Geçen sene oranını değil 5 ay önceyle bir kıyas yapayım Ramazan Bayramı’nda aldığım tişört 10 TL idi şu an 110 TL. Ben 110 TL’ye aldığım tişörtü ne kadara satabileceğim” dedi.

"BAYRAMA BİR HAFTADAN AZ KALDI AMA KİMSE YOK"

Aşefçiler Çarşısı esnaflarından Ali Bingöl, gelen zamlar ve yüksek enflasyon nedeniyle esnaf olarak çok zor durumda kaldıklarını söyledi. Bingöl, “Bayrama yaklaştık, 1 haftadan az kala maalesef kimse yok. Yol ücreti fazla olduğu için kimse gelemiyor zaten. Bilet fiyatları 10 TL’den 50TL’ye, 50 TL’den 100 TL’ye çıktı. Bugünkü 100 lira 2-3 ay öncesindeki 10 liranın görevini görmüyor. Bayram nasıl yapılacak? Zavallılar çok, fakirler çok. Gelen zamlar çok yüksek. Ben bir esnafım, eve araba ile gidip gelsem yol masrafım günlük 50 liradan az değil. İki kişi ile beraber çayı, yemeği de dahil günlük 150-200 liraya patlıyor. Millet gerçekten çok fakir olmuş. Alım gücü yok kimsede, getiremiyorlar yani zor. Bugün bir halı 1500-2 bin 500-3 bin TL para olmuş, ekmek 6.5-7 lira olmuş, 1 kilo peynir 70-80 lira olmuş. Zavallı ne yapsın? 36 senedir ben bu dükkanın altındayım. Kendi gücümle sigortamı yatırmışım ve BAĞ-KUR’lu olarak emekli olmuşum, emekli hakkı olarak bana bugün verilen para 2 bin 500 lira. Nasıl yapalım? Yaşım 62 yine dükkanın altındayım”dedi.

"DÜNYA KADAR BORCUMUZ VAR, HİÇ SATIŞ YAPAMADIK"

Ekrem Tavukçu ise,  “Millet bakıyor ama parası yoktu. Zaten ancak boğazını dolduruyor, mutfak ihtiyacını ancak temin ediyor. Bu kıyafet 100 liraydı, şimdi 270 lira oldu. Dünya kadar borcumuz var ve hiç satış yapamadık. Fiyatı gören “vah” diyor ve çekip gidiyor. Ben 20 senedir emekliyim. Sözde yüzde 40 zam verilmiş,1 ay sonra elektriğe, suya, doğal gaza zam geliyor. Verilen zam boştur. Geçinemiyoruz. Buranın kirası 3 bin lira olmuş. Masraflarımızı karşılayamıyoruz”dedi.

"ESKİ DÖNEME DÖNDÜK, KIYAFETLERİ YAMALAYACAĞIZ"

Halkın sadece geçim derdinde olduğunu belirten Remziye Çalan, kıyafet almanın artık çok lüks kaldığını ifade ediyor. Çalan, “Millet zaten karnını doyurma derdinde inan gelen çocuklarına alıyor kendine almıyor. Diyorlar ki eski döneme gittik biz artık elbiseleri yamalayacağız. Bir küçücük kot pantolon 120 TL böyle bir şey olur mu? Bir teneke yağ 500 TL’ye çıktı millet ekmeğin derdinde kim gelip elbise alacak. Mağazayı sokağa döktüm baksana 100 TL’ye aldığım şeyleri şu an 50 TL’ye satıyorum sırf paraya dönüştürüp evin masrafını çıkartmak için. Dönem o kadar zor ki esnafların hepsi isyan ediyor.”

Ülkenin durumunun kötülüğüne dikkat çeken Çalan, sebep olanlara öfkeli. Çalan, “Bunun  sebebi kimdir?  Kendini sorgulasın. Yazık bu insanlara gerçekten yazık. Toplu katliam mı yapıyor insanlara. Açlık, sefalet yeter artık. Geçen sene bu seneye rağmen çok iyiydi her şey üç dört katı oldu. Kadın geliyor 50 liralık mal veriyorum ona yok diyor ben 20’lik arıyorum. Bir kere boyalı zaten o kotlar bir kereye mahsus giyecekler, atmak zorunda kalacak. Bu duruma ne diyeceğimi bilmiyorum çok üzülüyorum. Çözüm Meclistir” dedi.

ÖNCEKİ HABER

BM: Dünyada açlıkla karşı karşıya olanların sayısı 46 milyon artarak 828 milyona çıktı

SONRAKİ HABER

Nijerya'da Boko Haram cezaevine saldırı düzenledi; 1 kişi öldü, 600 mahkum firarda

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa