İzmir’de sağlık emekçileri: Sağlıkta yaşananların sorumlusu siyasi iktidardır

Konya Şehir Hastanesi'nde görevli Kardiyoloji Uzmanı Dr. Ekrem Karakaya’nın katledilmesi üzerine iki günlük iş bırakan sağlık emekçilerinin eylemleri bugünde devam etti.

İzmir Sağlık Platformu çağrısıyla sabah saatlerinde İzmir İl Sağlık Müdürlüğü önünde bir araya gelen sağlık emekçileri sorunlarını ve taleplerini konuştukları bir forum düzenledi.

Formun düzenlendiği alana “Üzgünüz, öfkeliyiz, sorumluları affetmiyoruz” yazılı pankart asılırken, şiddet sonucu yaşamını yitiren sağlık emekçilerinin fotoğrafları konuldu.

Forumda ilk olarak söz alan İzmir Aile Hekimleri Derneği Başkanı Muhteber Çolak, can güvenlikleri olmayan bir çalışma ortamlarının olduğunu söyleyerek, “Vazgeçmemek ve mücadele etmek zorundayız. Biz şiddete uğramayalım hastalarda istediği gibi sağlık hizmeti alsın istiyoruz. Sağlıkta yaşananların sorumlusu biz değiliz siyasi iktidardır. Biz bunlara karşı mücadele edeceğiz. İnsanlarda yarattıkları sağlık algısını düzletmek için de mücadele etmek zorundayız” dedi.

“MÜCADELEYE DEVAM EDECEĞİZ”

Birlik ve Dayanışma Sendikası Genel Hukuk ve Mevzuat Sekreteri Nuri Seha Yüksel de “Bu yönetimin toplumu oyalama düzeninde toplumun önüne atılmış kurbanlar gibiyiz. Hastalar müşteriye dönüştürülmüş durumda. Biz bunun sıkıntısını yaşıyoruz. Biz toplumu hizmet veriyoruz evet ama bu hizmeti verirken onurumuzla vermek istiyoruz. Biz sağlıkta şiddet yasası caydırıcı olana kadar mücadeleye devam edeceğiz” diye konuştu.

İzmir Tabip Odası Sekreteri Ceylan Özkan ise, “Her geçen gün bu meslekten uzaklaşıyoruz. Bu istemediğimiz bir şey ama sabah mesaiye başladığımız an sözle şiddete maruz kalıyoruz. Fiziksel şiddeti geçtik sözel şiddet bile bizleri çok olumsuz etkiliyor. Bu arada bizim en büyük destekçimiz halkımız. Eğer bizi sağlık politikalarıyla hastalarımızdan ayırmasalar bunlar yaşanmaz” diye ekledi.

“BİRLEŞMEKTEN BAŞKA ÇAREMİZ YOK”

Daha sonra söz alan Behçet Uz Çocuk Hastalıkları ve Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi SES İşyeri Temsilcisi Semra Ustabaş da “Ruhsal, bedensel, sosyal iyilik halleri bir yana şu anda hepimiz siyasal olarak hastayız. Çünkü iyi bir siyaset ve tüm bunları karşılayacak bir iktidar yok. Bizlerin de birleşmekten, daha demokratik bir sistemi birlikte getirmekten başta çaremiz yok” dedi.

“MESLEĞE BAŞLADIĞIM İLK AYLAR ŞİDDETE UĞRADIM”

Behçet Uz Çocuk Hastalıkları ve Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Pediatri Asistanı Selim Ayvacık ise yaşadığı sorunları anlattı. Okul sürecinde çok çalıştığını ve hastalara hizmet vermek için çok çaba harcadığını söyleyen Ayvacık, göreve başladığı ikinci ayda şiddete maruz kaldığını aktardı.

Şiddet olaylarından dolayı mesleğe bir hayal kırıklığıyla başladığını ifade eden Ayvacık, “Hakaret duydum, kötü nöbetler geçirdim ama çok da hayat kurtardığımızı düşünüyorum. Mesleğe ilk başladığım zaman bölümümle ilgili tüm kitapları aldım ve tek tek okudum, nasıl daha iyi hizmet verebilirim, bu çocuklara nasıl daha iyi gelebilirim diye. Ama uzmanlığımı almama 6 ay kaldı şu an hiçbir kitabı okumuyorum, mesleğimi yapmak istemiyorum, devam etmek istemiyorum. Buradan nasıl kurtulabilirim diye düşünüyorum” diye konuştu.

“MESLEĞİMİ SEVEREK YAPMAK İSTİYORUM”

“Ben mi kaçıyorum? Bu bana dayatıldı” diyen Ayvacık konuşmasını şöyle sürdürdü; “Ben yıllarımı verdim, çocuklar için yaptım, en iyisi olmak için çaba harcadım, bunun için mi? Ben bu kadar emeği bunun için mi harcadım? Devam etmek istemiyorum. Nasıl çalışacağım ben, hastalara nasıl bakacağım? Bakmak istemiyorum. Çünkü ben önce kendimi korumam gerektiğini düşünüyorum. Çocukken devletin kendi memuru, vatandaşı için her şeyi yapacağını düşünüyordum. Gerekli şartları yaparlar bu kadar emek harcıyoruz diyerek bugüne kadar hiç eyleme katılmadım. Ama daha fazla ses çıkartmam gerektiğini gördüm. Çünkü hiçbir şey yapılmıyor, yapılmayacak. Ama ben yine de kendime saygımdan dolayı bu mesleği bıraksam bile bu meslek için son görevimi yapmalıyım. Buraya gelmeliyim ve sesimi duyurmalıyım. Umarım bir şeyler düzelir. Ben mesleğimi severek yapmak istiyorum.”

EYLEMLER DEVAM ETTİ: “ŞİDDET VARSA HİZMET YOK”

Ayrıca Çiğli Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi, Aliağa Devlet Hastanesi’nde bugün de eylemler oldu.

Çiğli Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde sağlık emekçileri hastane girişini önünde bir araya gelerek oturma eylemi ve forum düzenledi. Yaşamını yitiren sağlık emekçilerinin isimleri okunan forumda söz alan sağlık emekçileri, şiddete karşı mücadele edeceklerini duyurdu.

DEÜ Tıp Fakültesi Hastanesi’nde ise sabah saatlerinde hastane bahçesinde bir araya gelen sağlık emekçileri “Sağlıkta şiddet sona ersin”, “Şiddet varsa hizmet yok” sloganları eşliğinde yürüyüş düzenledi.

Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde de sabah saatlerinde hastane bahçesinde bir araya gelen sağlık emekçileri sık sık, “Şiddet varsa hizmet yok” sloganları eşliğinde hizmet üretmeyeceklerini ifade etti.

“SAĞLIK BAKANI BİR AN EVVEL İSTİFA ETSİN”

Aliağa Emek ve Demokrasi Platformu bileşenleri, katledilen Ekrem Karakaya için iki gündür iş bırakan Aliağa Devlet hastanesi sağlık emekçileriyle birlikte basın açıklaması yaptı. Aliağa Devlet hastanesi önünde yapılan açıklamayı platform adına Deniz Gültekin okudu.

Gültekin, “Aliağa Emek ve Demokrasi Platformu olarak, sağlık emekçilerinin hak ve yaşam mücadelesinin yanındayız. Sağlıkta şiddetin bireysel değil politik bir suç olduğunu ifade ediyoruz. Şiddeti besleyen söylemlerin, unsurların, performansa dayalı çalışma koşullarının son bulmasını istiyoruz. Sorumluların hesap vermesini ve sağlık bakanının bir an evvel istifa etmesini istiyoruz” dedi. (İzmir/EVRENSEL)

Sağlık emekçileri Dr. Ekrem Karakaya için yurdun dört bir yanında eylemdeydi | Sağlıkta şiddet kıyıma dönüştü

Ege'de sağlıkçılar katledilen Dr. Ekrem Karakaya için ayakta