Hacettepe Tıp Fakültesi öğrencisi: Hocalarımızı ve halkı yanımızda görmek istiyoruz
Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencisi, mezuniyet töreninde dekanın bir engel olmaya çalıştığı konuşmaya dair yazdı.
Fotoğraf: Medyascope
Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi 6. Sınıf öğrencisi Oğuzhan
Ankara
Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi 2022 Yılı Mezuniyet Töreni sırasında konuşma yapmakta olan dönem temsilcisi arkadaşımız, konuşmasında akademinin liyakat önceleyen bir yer olması gerektiğini ve siyasetin akademiden uzak durması gerektiğini söylediği için fakülte dekanı tarafından durdurulmaya çalışıldı. Fakat bu teşebbüsü mezun olan arkadaşlarımızın yuhalamaları ile engellendi ve arkadaşımız devam ederek konuşmasını bitirdi. Hepimizin sonradan videolar ile şahit olduğu bu olaya, biz öğrenciler ise belki de hayatlarının en güzel günlerinden birini yaşayan arkadaşlarımızın yanında olmak için katıldığımız mezuniyet töreninde birebir şahit olduk. Ben tören alanının kalabalıklığından dolayı dışarıdan, yapılan yayından izledim. Ama olaya canlı bir şekilde şahit olmak, temsilci arkadaşımızın susturulmaya çalışılmasını izlemek, yuhalamaları duymak gerçekten insanın kanını donduruyordu. İnsan o an, benim yıllar önce eğitim alıp kendimi geliştirmek, ufkumu genişletmek için geldiğim okul nasıl böyle bir baskı ortamına dönüşür düşünüyor.
Bu bahsettiğim baskı ortamı aslında benim okula geldiğim yıllardan beri küçük küçük oluşmakla beraber kayyum rektörün gelmesi hem süreci çok hızlandırdı hem de iyice ortaya çıkardı. Öğrencilerin fikirlerinin önemsenmemesi, her konuda yapılan “ben bilirimcilik”, basına da yansıyan ve ne önceden önlem alınan ne de sonradan tedbirler alınan ihmal zincirleri… Bunlara verebileceğim somut örnekler ise okul işletmelerindeki su gibi temel bir ihtiyaca bile gelen zamlar, yemekhane ücretlerindeki ani artışlar, bu zamlara karşı konuşmak istediğimizde dinliyor gibi gözükmesine rağmen asla bir eyleme geçiş olmaması, okul hakkındaki sorunların üstünün kapatılmaya çalışılması, yurtlarda vefat eden bir arkadaşımızdan sonra hala alınmayan tedbirler ve daha nicesi verilebilir. Okuldaki hangi öğrenciye sorsanız buraya kimsenin aklına gelmeyen bir başka madde ekler.
Okulumuzun çok bilinen sloganı “Daha iyiye, en ileriye”, ne yazık ki “Daha kötüye, en geriye” şeklinde zuhur etmeye başladı. Bu konuda yapabileceğimiz belki de tek şey ise bir olup direnmek. Mümkün olduğunca öğrenciler ve en önemlisi de hocalar olarak birleşmek ve bu ortama artık bir dur demek. Benim en büyük isteğim ise hocalarımı ve halkımızı bu direnç sırasında yanımızda görmek.