Sur’da evleri kamulaştırılan mahalleliler: Verdikleri parayla duvar yapamayız!

Diyarbakır’ın Sur İlçesinde bulunan Anzele Parkı etrafındaki yapılar kamulaştırıldı. Verilmek istenen parayla ev alamayacaklarını söyleyen yurttaşlar, parayla duvar dahi yapamayacaklarını anlattı.

11 Temmuz 2022 04:11
Son Güncellenme Tarihi: 11 Temmuz 2022 13:15
Paylaş

Fırat TOPAL
Diyarbakır

Diyarbakır’ın Sur İlçesinde bulunan Anzele Parkı etrafında bulunan yapılar için 21 Ekim 2021 yılında kayyum yönetiminde bulunan Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi tarafından kamulaştırma kararı çıktı. Belediye tarafından oluşturulan komisyon, evlerin büyüklüğüne göre fiyat biçti. Ancak verilen para ev sahipleri tarafından düşük bulundu. Bunun üzerine açılan davalar sonrası verilecek para miktarı yükseltildi. Buna rağmen verilmek istenen parayla ev alamayacaklarını söyleyen yurttaşlar, parayla duvar dahi yapamayacaklarını anlattı.

‘NEREYE GİDECEĞİZ, NEREDE YAŞAYACAĞIZ?’

Azize Sarıçiçek, evlerine karşılık verilen parayla ev almanın mümkün olmadığını belirterek “Bize verilen parayla ev alamıyoruz. Tamam turizme katkı olsun, şehrimiz güzel olsun ama ben zor durumdayken turizmi ne yapayım? Bana TOKİ’den bir ev versin ya da ev alabileceğim bir ücret versin, evimi vereyim. Biz de mağduruz, mağduriyetimiz giderilsin istiyoruz. Ben bugün bana verdikleri 180 bin TL ile ev alamam. Ev alabiliyorlarsa buyursunlar kendileri gidip alsınlar. Ev 110 metrekare buna rağmen 182 bin TL fiyat verdiler. Bununla ev alamayız diyoruz. ‘Yapacak bir şey yok, ev kamulaştırılmış’ diyorlar bize” dedi.

Yurttaşlardan Hasan Sarıçiçek de “Bilirkişi gelip dışarıdan bakmış binaya. 182 bin TL diyorlar. Bir senelik kiramı karşılamaz bu para, mağduruz. 3 kişiyiz, asgari ücretle geçinen bir insanım. Biz nereye gideceğiz, nerede yaşayacağız? Hayat şartları zorlaştı, devlet bizi niye mağdur ediyor?” diye sordu.

‘GİDİP BORÇLANIP EV ALAMAM’

Murat Kutlay da ilk olarak evine daha düşük bir fiyat verildiğini, itiraz ettikten sonra fiyatı arttırdıklarını belirterek, “90 metrekare evime ilk olarak 67 bin TL verdiler. Sonra itiraz edince 105 bin TL dediler. Şu an Sur’da en kötü ev 200 bin TL, o parayla ev alamam. Eve karşılık ev istedik, kabul etmiyorlar. Ben işsizim, gidip borçlanıp ev alamam. Evime karşılık ev istiyorum” dedi. Nesip Doğru da 60 metrekarelik evine karşılık 81 bin TL fiyat verildiğini söyledi. Doğru “4 çocuk babasıyım, daha önce inşaatlarda çalışıyordum şimdi engelliyim. O parayla burada ev alamam, bu ekonomik koşullarda yapabileceğim iş de yok. Ya ev alabileceğim bir fiyat versinler ya da evime karşılık ev versinler” dedi.

‘BU EVİ SATSAM DIŞARIDA KALACAĞIM’

Alihan Kazat da evinin karşılığında ev istediğini fakat kabul edilmediğini söyleyerek, evlerine biçilen fiyatla sokağa atılmak istendiklerini ifade etti. Kazat, “Bana 67 bin TL ilk olarak verdiler, belediyeye gidip ‘Bu parayı kabul etmiyoruz. TOKİ’den ev verin’ dedik. Onlar da ‘Biz TOKİ vermiyoruz’ dedi. Onlar bize dava açtı, sonra 125 bin TL dediler kabul etmedim. Bu parayla bir şey alınmaz. Bu evi satsam dışarıda kalacağım. Bizi zorla çıkarıyorlar, bizi dışarı atıyorlar. Demek ki bizi vatandaş olarak kabul etmiyorlar. Dışarıda ev fiyatları 3 milyon olmuş, 800 bin TL’lik eve 3 milyon diyorlar. Ben yapmışım o evi, inşaatında çalışmışım.” dedi.

‘BİZE YARDIM EDECEKLERİNE EVİMİZİ YIKIYORLAR’

Sıdıka Ekti ise mağdur edildiklerini belirterek, bu şekilde evlerinden çıkmayacaklarını söyledi. Evlerine karşılık verilen parayla ev almanın mümkün olmadığının altını çizen Ekti, “Biz açız, karnımızı doyursunlar. İnsan insanı bu kadar mağdur etmez. Ben bu çoluk çocuğu nereye götüreyim? Onların bize yardım etmesi gerekirken gelip evimizi yıkıyorlar. Fakiri daha fakir ediyorlar, fakirlerin evini yıkıyorlar. Gitsinler zenginlerin canına düşsünler niye gelip fakirlerin canına düşüyorlar? Devlet bizi mağdur ediyor. O parayla bir duvar yapamam. Bu evi yıkarlar, kan gövdeyi götürür. 15 yaşında gelin olup bu sokağa geldim. Burası bizim dede-baba mekanımızdır. Benim çoluk çocuğumu mağdur etmeye devletin hakkı yoktur. Gelip bir ev versinler ben onlara bu parayı vereyim. İki aile burada kalıyoruz. Benim oğlum bazen çalışıyor bazen çalışmıyor. Kimsenin kimseyi mağdur etme hakkı yok. Ben gitsem devletin tarlasında çadır kursam, otursam, gelip çadırı söker dışarı atar. Ne hakları bu parayla gelip bizi dışarı atıyorlar? Niye bizi mağdur edip çoluk çocuğumuzu sokakta bırakıyorlar? Çocuklarımı sokakta mı yatırayım?” diye sordu.

ÖNCEKİ HABER

Esenyurt'ta evlerini su basan aile: Dün geceden beri kimse yardıma gelmedi, bir rögarı bile açmadılar

SONRAKİ HABER

Meteoroloji sağanak yağış ve sel uyarısı yaptı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa