12 Temmuz 2022 04:05

Memleketin değil tersanenin yolunu tuttular

İstanbul Tuzla'daki tersanelerde yevmiyeli çalışan işçiler, ihtiyaçlarını karşılamak için bayramda da çalışmak zorunda kaldı.

Fotoğraf: Tersane işçileri

Paylaş

Berkay ERGÜN
Sırma DOLAR
İstanbul

İstanbul Tuzla’da kurulu bazı fabrikalarda işçilere 10 günlük izin verilirken, tersanelerde ise işçilerin pek çoğu bayramın ikinci ya da üçüncü gününden itibaren işe gitti. Yevmiyeli çalışan işçiler, ihtiyaçlarını karşılamak için bayramda da çalışmak zorunda kaldığını ifade ederken, tıpkı asgari ücret zammı gibi tersanelerde yevmiyelere verilen zamların da enflasyon karşısında buhar olup uçtuğunu söyledi.

Asgari ücret açıklandığında işte olduğunu belirten bir tersane işçisi, zamlarla birlikte düşünüldüğünde işçilerin çoğunda “Kaşıkla verilenin kepçeyle geri alınacağı” düşüncesinin hakim olduğunu söyledi. “Yapılan zam açlık sınırının altında. Mesele rakamlar değil alım gücü” diyen işçi temel ihtiyaçlara yapılan zamların artmayacağı koşullarda asgari ücretin en azından açlık sınırının üzerinde olması gerektiğini dile getirdi.

Temel tüketim maddelerine yapılan zamların geri alınması gerektiğini söyleyen işçi ayrıca barınma koşullarının da ne kadar zorlaştığına dikkat çekiyor: “En kötü evler 2 bin TL, içinde köpek bağlasan durmaz. Faturalar ortalama 1000 lira. Daha ayın başında geriye kaldı 2 bin TL. Şu an en dandik peynir 100 TL, çay 70 TL.” İşçi taleplerinin asgari ücretin artmasıyla birlikte ülkede tarım yapılması, üretimin yapılması olduğunu ifade etti.

Bir başka tersane işçisi de asgari ücrette zam beklentisinin 6 bin ila 6 bin 500 TL arası olduğunu söyleyerek hayal kırıklığına uğradığını aktardı: “Şu anki ekonomiye göre çok çok düşük bir miktar. Asgari ücrete daha zam yapılmadan zaten her şeye zam geldi peş peşe. Ben 2 bin 500 TL kira veriyorum. Pazar parası aylık 1500 TL. Faturalar 1000 lira.” İşçi; yağ, şeker gibi temel gıda fiyatlarını, ulaşım ücretlerini de ekleyince giderlerin çoktan asgari ücreti geçtiğini belirtti.

MEMLEKETE GİTMEK HAYAL OLDU

Ağır ekonomik koşullarda bayramda dahi çalışmaya devam etmek zorunda kaldıklarını söyleyen işçiler bayramda yapılacak en ufak tatilin bile tersane işçisine ciddi maliyeti olacağını anlattı. Tersane İşçisi Abdullah Aris, “Geçen sene eşim ve çocuklarımla memleketime gittim, 15 gün kaldım. Bu süreçte birçok yeri gezdim. Akrabalarıma hediyeler aldım. Geçen sene 5 bin TL’ye mal oldu bunlar. Bu sene bunları yaparsam en az 15 bin TL harcamam gerekir. Oysa bu sene sadece yol parası 3 bin TL. Bu yüzden artık memlekete gitmek, ailelerimizi görmek hayal oldu. Ne kazanıyoruz ki böyle bir harcama yapayım” dedi.

GÜNLERCE ÇALIŞTI YOL ÜCRETİNİ BİLE ÇIKARAMADI

Sidar Mert de ailesinin memlekette yaşadığını ancak günlerdir çalışmasına rağmen memlekete gidebilecek bütçeyi çıkaramadığı söyledi. Mert, “Önceden yol parası ve orada yaptığımız harcamamız 2-3 bin lirayı buluyordu. Şimdi nerdeyse sadece yol parası bu kadar. Yevmiye usulü çalıştığımız için herhangi bir ücretli iznimiz de yok. 10 gün tatil yaparsak bize sadece yevmiye olarak 2 bin lira eksi yazıyor ve sigortamız da yatmıyor. Biz ne kazanıyoruz ki bunu karşılayalım? Bu bayramda ailemizle birlikte olmak ya da tatil yaparak dinlenmek varken çalışmak zorundayız. Tersanelerde bayram yardımları veya izni olsa yine gitme ihtimalimiz olur. Fakat bunların hiçbiri yok. Aslında sadece bayram için bile taleplerimiz belli” dedi. Mert, bugün tüm tersane işçilerinin durumunun benzer olduğunu, bu koşullara karşı işçilerin birleşip mücadele etmesi gerektiğini söyledi. Mert’e göre, tersane işçilerinin önümüzdeki bayramlarda en azından 1-2 gün de olsa dinlenebilmek ve “Yevmiyem kesildi” endişesi yaşamamak için mücadeleden başka şansı yok.

İNSANCA YAŞAM VE DİNLENME HAKKI İÇİN…

Tersane İşçisi Serkan Tan iki senedir ailesini göremediği için bu sene memlekete gideceğini ama bunun kendisine pahalıya patlayacağını söyledi: “Temel geçim ürünleri bile bu kadar zamlanmışken tatile çıkmak çok külfetli hale geliyor. Yevmiyeci olduğum için bayramda harcadığım paranın üstüne çalışmadığım günler de ekstradan biniyor. Tatil için 5 bin TL harcasam 5 bin TL de çalışmadığım için kaybetsem 10 bin TL ekside olacağım anlamına geliyor.”

Yevmiyelerin daha iyi seviyelerde olması gerektiğini ifade eden Tan, ancak bu koşullarda bayramda yoğun çalışma yerine tatil haklarını kullanabileceklerini aktardı. Sigortalı olarak çalışan işçilerin sosyal haklarının olduğunu ancak yevmiyeli işçilerden daha az ücret aldıklarını da ekledi.

Serkan Tan da Sidar Mert ile aynı fikirde: “Taleplerimizin gerçekleşmesi için işçilerin üretimden gelen güçlerini kullanmaları ve örgütlü mücadele yürütmeleri lazım. Ancak o koşullarda insanca yaşama ve dinlenme hakkını elde edebiliriz.”

EMEP: SEFALET ÜCRETİNE KARŞI MÜCADELE ŞART

Tersane işçileri içinde örgütlenme çalışması yürüten Emek Partisi Tuzla İlçe Örgütü Başkanı Çilem Tekalmaz da işçilere mücadele çağrısı yaptı. Tekalmaz, “İçinden geçtiğimiz dönem, işçi ve emekçileri darboğaza sokmaya devam ediyor. ‘Vatandaşı enflasyona ezdirmedik, ezdirmeyeceğiz’ diyen Erdoğan, işçi ve emekçileri enflasyonun altında ezim ezim ezdi. Şirketler kârını devasa şekilde artırırken asgari ücrete yapılan zam yüzde 30’da kaldı. Tablo böyleyken; yapılan zam TÜİK’in 5 aylık enflasyonunun, asgari ücret, açlık sınırının altında kaldı. Yoksulluk sınırının ise yalnızca dörtte biri!” dedi.

Tuzla tersanelerinde çalışan işçilerin yevmiyelerine yansıyan zammın ise 40 ile 50 TL arasında kaldığını vurgulayan Tekalmaz, “İlk 6 ayda girdiğimiz darboğazın karşısında, ikinci 6 ayda da bu asgari ücret işçi ve emekçileri daha büyük sefalete götürecek. Sabrın sonu sadece sefalet oluyor ve dur demedikçe olmaya da devam edecek. Emek Partisi olarak, tersane işçilerini güvencesizliğe, düşük yevmiyelere, alınmayan önlemlere karşı; dayatılan sefalet ücretine karşı mücadele etmeye çağırıyoruz” dedi.

ÖNCEKİ HABER

Sasa’da sendikasızlaştırmanın yolu: Kötü sözleşme fırsatçı tutum

SONRAKİ HABER

Saat ücreti en yüksek olan işçi bile yoksul

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa