Şair Emrullah Alp: Kapıları olmalıyız birbirimizin

İsmail AFACAN
İstanbul

‘Gez Gör Menekşe’ Şair Emrullah Alp’in yeni şiir kitabı…  Alp, kitabında kırılmanın ve incinmenin şiirlerini yazıyor. Kimi zaman insana kimi zamanda insanlığa kırılıyor. “O ateş orada yanarken nasıl su götürmezler, suyun yolunu nasıl keserler” diyerek… Bu nedenle “buradayım” diyenlerin öldüğü “Türkiye Yoklama Defteri”ni tutuyor. Tüm olumsuzluklara rağmen umudu elden bırakmayan Alp “Kapıları olmalıyız birbirimizin” diyor. Okuruna ise şöyle sesleniyor: “Yeni bir dünya için yeni tanımlar gerekli. Herkeste başka anlam ifade etmeyen net tanımlar yapmalıyız.”

"KIRILA KIRILA DEVAM EDİYORUZ"

Kitap “Kır değil kırılgan/ Sır değil mahcubum” dizeleriyle başlıyor. “İz” şiirinizde ise “özgeçmişim/ uzun bir/ incinmenin nüshasıdır” diyorsunuz. “Kırılma” ve “incinme” duygusu kitapta oldukça baskın… Bu duygu sizin için ne anlamlar ifade ediyor?  

Üzerimize tüm gücüyle geliyor hayat. Elinde ne varsa esirgemedi sağ olsun. Bunlara direnç gösteriyor, üstesinden gelmek için kendi ikna yollarımızı geliştiriyoruz. Sözüm ona gücümüzü toplamak için dostlarla sohbet etmeye, gülmeyi çoğaltmaya çalışıyoruz. Ama işte o felaketlere göğüs germekte mahir olan beden bir dostun merhabasızlığına yahut vefasızlığına kırılıyor. Kırıcı olan ‘ama’lar tanıyorum ben. Sadece dostlarımız değil. İnsanlığa kırılıyorum; nasıl görmezler, nasıl böyle olur…  O ateş orada yanarken nasıl su götürmezler, suyun yolunu nasıl keserler… Kırıcı olan susmalar tanıyorum. Kırıla kırıla devam ediyoruz. Yanağımın kenarında taşıdığım can sıkıntısı bir incinme alışkanlığıdır.

"MENEKŞE GEZİP GÖRSÜN İSTİYORUM"

“Menekşe” kırılganlık ve incinme duygusunu perçinleyen bir sembol… Kitaba ismini veren “Gez Gör Menekşe” şiirinize gelirsek…  Bu şiirin atmosferini oluştururken nelerden yola çıktınız?

Menekşe; aşk, direnmek ve ısrar etmeyi önceleyen bir metafor. Menekşe gezip görsün istiyorum. Sınırları, sınırların içinde olanları, ölenleri, gülenleri, sevişmeyi yeni vücutları, yeni ve başka bir hayatın olduğunu görsün. Tadına baksın tüm tatların sonra karar versin. Kendi için en güzelini bulmaya. Sahipliği değil kapıyı gösteriyorum menekşeye. Kapıları olmalıyız birbirimizin. “Orada bir kapı var gireceğim, dinleneceğim, susup izleyeceğim, birlikte mücadele etmekten çekinmeyeceğim bir kapı” demeli ve kapıları olmalıyız birbirimizin.

"KUL DEĞİL BİREY OLUNMALI"

“Biz ya da Kulizm” şiiriniz güncel bir taşlama… Eleştiri dozu yüksek bir şiir… Biraz açar mısınız “Biz ya da Kulizm”i…

Birini sevmek onu eleştirmekten uzak tutmamalı. Birini, bir şeyi sevmek onun fanatizmine götürüyorsa kişiyi burada bir hata var demektir. İnsanlar her geçen gün yeni tanrılar yaratmaya devam ediyor. Kul değil birey olunmalı. Yüzde bilmem kaçı Müslüman olan bir ülkede tek tanrıya inananların sayısı bir partinin liderine inanlarla aynı.

"BURADAYIM, BURADAYIZ, BURADA OLACAĞIZ"

“Türkiye Yoklama Defteri” şiirinizde Rıdvan, Dilek, Cemile, Ceylan ve Cemil isimleri geçiyor. “Türkiye Yoklama Defteri”ne baktığımızda intihar eden, yaşamını yitiren, katledilen isimlerle karşılaşıyoruz. Bu yoklama defterini nasıl okumalıyız?

Hayatın kendi şiddeti yetmiyormuş gibi bir de iktidarlar var. Her köşe başında karşımıza çıkan ve bizi yönetme utanmazlığını gösteren iktidarlar. Sizinle aynı şarkıyı dinlemeyen, aynı kitaplara iç geçirip hayallere dalmayan, siz çiçeğe el uzatıp onu sarmak niyetindeyken doğaya, ağaca düşman olanlar sizi yönetiyor.  Adımız ne olursa olsun ölüyoruz, öldürülüyoruz. Bu yoklama defterinde kim “burada” diyorsa öldürülüyor. Özgün olana, özgür olana, düşman var karşımızda. Düşmanı iktidar sanıyoruz. Katili iktidar yapıyoruz. Ölenler onurlarıyla öldüler. Dayanamayanlar ve direnenler aynı onurlu ölümü yaşadılar. Fakat ölmemeliyiz, ölmemeli, onurlu öldük ama öldük işte… Buna bir son verilmeli. Buradayım, buradayız, burada olacağız…

"YENİ BİR DÜNYA İÇİN YENİ TANIMLAR GEREKLİ"

“Yenilen” şiirinizin birim sonlarında “umut yeniden”, “şiir yeniden”, “gurbet yeniden”, “çocukluk yeniden” dizeleri yer alıyor. Şiiriniz neleri yenilemeye davet ediyor?

Öncelikle tanımları yenilemeye çalışıyorum. Yeni bir dünya için yeni tanımlar gerekli. Kurulacak yeni dünyanın kelimelerini baştan seçmeliyiz. Herkeste başka anlam ifade etmeyen net tanımlar yapmalıyız. Böylelikle geçmişi temize çekmeli ve geleceği bu yeni tanımlarla kurmalıyız.