14 Temmuz 2022 04:54

'Patronlar işçi sosyalleşmesin, gezmesin, düşünemesin diyor'

Gebze'deki Novares ve Autoliv işçileri ücretlerinin 20 bin 818 lirayı bulan yoksulluk sınırının çok altında olduğunu söylüyor.

Ekran görüntüsü Autoliv tanıtım videosundan alınmıştır.

Paylaş

Hasret Gültekin KOZAN
Gebze

Asgari Ücret Tespit Komisyonu, yılbaşındaki zammın enflasyon karşısında erimesi nedeniyle yeniden toplanmak zorunda kaldı. Asgari ücrete yapılan yüzde 30’luk artış ise işçilerin beklentilerini karşılamadı, üstelik temel tüketim maddelerine gelen zamlar karşısında hemen erimeye başladı.

Petrokimya ve metal işçileri de aldıkları ücretin her geçen gün daha da eridiğini söylerken, patronların işçileri kandırmak için her yolu denediğini, sendikaların ise çoğu zaman ara bulucu rolünde konum aldığını vurguladı. Fabrikalarında AKP’ye dönük tepkilerin arttığını söyleyen işçiler, ekonomik gidişatla birlikte işyerlerindeki eğilimi özetlediler.

‘ŞİŞİRMECE, ALDATMACA VAR’

İki türlü giydirilmiş ücret olduğunu söyleyen Novares işçisi, “Petrokimya fabrikalarında, Petrol-İş’in örgütlü olduğu yerlerde giydirilmiş ücret denince akla brüt ücret geliyor. Metal sektöründe ise giydirilmiş ücret denince akla sosyal hakların da maaşa eklenmesi gelir. Bizde öyle değil, bizim sosyal haklarımız ayrı. Biz üç ayda bir ikramiye alıyoruz, sosyal haklarımızın hepsi ayrı ödeniyor. Bir aylık giydirilmiş ücret var, bir de yıllık giydirilmiş ücret var” dedi.

Novares işçisi, “Örneğin bir işçi 10 bin lira maaş alıyor, bütün giydirilmiş haklarıyla beraber ama bu işçi fazla mesaiye kaldığında bu 10 bin lira üzerinden mesai ücreti almıyor, net ücreti üzerinden mesai ücreti alıyor. Burada bir şişirmece, aldatmaca var. İşverenin işine geliyor bu durum. Ben bir metal işçisiyle oturup maaşımı konuştuğumda ‘Senin aldığın maaşa çalışılmaz’ diyor. Ben net ücretim üzerinden konuşuyorum, o giydirilmiş ücreti üzerinden konuşuyor. Yıl sonu kümülatif ücrete baktığımızda ben ondan fazla alıyorum. Patron da zam yaparken onu kandırıyor bir yanıyla, ‘Bak dışarıda senin aldığın ücreti alan yok’ diyor, zam yapmıyor. Burada her sendikanın her üyesine bordro eğitimi vermesi lazım. Bordrolar anlaşılmıyor, işçi emeğinin karşılığı olan ücretin belgesine bakıyor ama anlamıyor” dedi.

‘SENDİKALAR ROTAYI ARA BULUCULUĞA ÇEVİRDİ’

“Yaşamak için ihtiyaçlarımız var, bu ihtiyaçları da karşılamamız için çalışmamız, çalışmamızın da karşılığını almamız lazım” diyen bir başka Novares işçisi de fazlasını değil, insanca yaşayabilecek bir ücret istediklerini söyledi. Sendikaları da eleştiren Novares işçisi, “Artık rotayı ara buluculuğa çevirmişler. Kendilerine işçi ile işveren arasında ara bulucu rolü üstlenmiş durumdalar. Ne işçi az alsın, ne de grev olsun, işveren işinden olsun… Ama böyle değil, sendikalar daha sahiplenici olmalı, işçinin hakkını savunmalı. Çoğu sendikacılar koltuk derdine düşmüş durumda. Örneğin sendikalar işçiler tarafından denetlenebilmeli, daha şeffaf olunmalı. Muhtarlıktan tut sendikacılığa, milletvekilliğine varana kadar hepsine iki dönem kuralı getirilmeli. O koltuğa oturan kalkmıyor, yapışıyor” dedi.

‘HEP BERABER O ZAMLARI ALMAMIZ LAZIM’

Toplu iş sözleşmelerinin son dönemde diğer sözleşmelere göre daha iyi sonuçlandığını hatırlatan bir başka Novares işçisi de “Biz şimdi seviniyoruz halimize ama aslında ağlamamız lazım. Biz aldık ama diğer fabrikalar alamadı. Hep beraber almamız lazım o zamları ama bunun için de önce hep beraber direnmemiz lazım. Bir fabrika greve gittiğinde yanındaki diğer fabrikalar da şarteli indirip o arkadaşları için de kendisi için de hakkını istemeli. Sendika sendika bölünmüşüz, iş kolu iş kolu bölünmüşüz. Böyle olmamalı, tek bir vücut olmalıyız” ifadelerini kullandı.

‘HEPİMİZ YOKSULUZ’

Asgari ücrete değinen bir diğer Novares işçisi de “Asgari ücretin temeline baktığımızda zamanında kölelere ölmesin de hayatta kalsınlar diye verilen bir ücret. Patronlar işçi sosyalleşmesin, sinemaya gitmesin, gezmesin ki düşünemesin istiyor. Fabrikalarda ücretler genelde asgari ücret seviyesinde ama kimi yerlerde sosyal haklarla maaş yüksek tutuluyor ki işçiler harekete geçmesin, sesini çıkarmasın. Bugün yoksulluk sınırı 20 bin lirayı geçmiş, hepimiz yoksuluz” diyor.

AUTOLİV İŞÇİSİ: AÇ DEĞİLİZ AMA YOKSULUZ

İstanbul Sanayi Odası (İSO) tarafından hazırlanan 2022 yılında Türkiye’nin 500 büyük sanayi kuruluşu listesine 136’ncı sıradan giren Autoliv, dünya çapında birçok otomobil üreticisine üretim yapıyor. İsveç-Amerikan otomotiv tedarikçisi Autoliv’in, çeşitli ortakları da dahil edildiğinde 27 ülkede 68 binden fazla çalışanı bulunuyor.

8 yıldır Autoliv’de çalışan bir işçi 8 bin lira ücret aldığını söyledi. Eşi çalışmasa, kendi evi olmasa bu devirde aldığı ücretle geçinemeyeceğini söyleyen Autoliv işçisi, “Ben o kadar yıldır aynı fabrikada çalışıyorum, aldığım ücret ortada. Açlık sınırının bir tık üstündeyim ama yoksulluk sınırına ulaşmam da hayal. Yoksuluz ama aç değiliz diyerek kendimizi avutuyoruz. Markete, pazara gidip poşet poşet alışveriş yapmamız hayal artık. Her şeyden kısar olduk” dedi.

‘FABRİKADA GÜNDEM EKONOMİ’

Fabrikadaki tartışmaları sorduğumuz Autoliv işçisi, işçilerin ekonomik sorunları her geçen gün daha fazla dillendirdiğini söyledi. Neredeyse kimsenin “ekonomi iyi” diyemediğini söyleyen Autoliv işçisi, “Herkes dert yanar oldu, tek tük AKP’yi savunan işçi kaldı. Daha önce oy verip de son dönemde ülkenin hiç de iyiye gitmediğini görenlerin sayısı gün geçtikçe artıyor. Çünkü insanlar mutfaktan, marketten, pazardan görüyor. Kimse geçinemiyor, herkes kıt kanaat durumda” dedi.

AKP’nin her geçen gün daha fazla eleştirildiğini söyleyen Autoliv işçisine, işçilerin alternatif olarak gördüklerini sorduğumuzda daha önce AKP’ye oy vermişlerin bu konuda hâlâ kararsız olduğunu anlatıyor: “Mevcut ana muhalefete, ya da 6’lı masaya şüpheyle yaklaşan kesim hâlâ var. Çünkü onların da pek farklı olmayacağını düşünüyor işçi. Çok ilginç bir şekilde Yeniden Refah Partisini öven, onu savunan işçilerin sayısı da artıyor. AKP’den kopup orada buluşan işçiler var. Hatta etkinliklerine, partiye giden işçiler onları savunuyor, alternatif olarak onları görüyor.”

Olası iktidar değişiminde de ertesi sabah bir anda her şeyin düzelmeyeceğini de vurgulayan Autoliv işçisi, “Bu iktidar değişmeden bizim ekonomimiz düzelmeyecek ama bu hemen bir günde olmayacağa benziyor. Çünkü devletin her kademesinde yerleşmiş durumdalar” diye konuştu.

‘MAAŞA GELEN ZAMMA BİLE SEVİNEMİYORUZ’

Asgari ücrete zam gelmesinin yeterli olmayacağını söyleyen Autoliv işçisi, “Asıl yapılması gereken markete, pazara gelen zamların geri alınması. Bize zam yapsalar da zaten ardından her şeye zam yapacaklar. Artık çay kaşığıyla verip, kazanla alıyorlar. Her şey o kadar kötü bir hal aldı ki, maaşımıza gelen zamma bile sevinemiyoruz. En son yaptıkları asgari ücret zammı daha cebimize girmeden tükendi, şimdi yine öyle olacak” dedi.

ÖNCEKİ HABER

Avrupa ülkelerinden Türkiye'ye yeni vize kısıtlamaları

SONRAKİ HABER

KYK kredi borçluları: Tefeci tutum kabul edilemez, KYK borçları derhal silinsin

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa