Müzisyen Ruken Yılmaz: Dinleyicinin beğenisinden etkileniyoruz

Şerif KARATAŞ
İstanbul

Müzisyen Ruken Yılmaz’ın yeni albümü “Sê Çiya”yı (Üç Dağ) sevenleriyle buluştu. Yılmaz, yeni albümünde gerçekleştirmek istediği hedeflerinden birinin yeni bir duyum oluşturmak olduğunu belirtiyor. Yılmaz, “Hedefim, ezgileri ve vokalimi ortaya çıkaracak müzikal bir yaklaşımı ortaya koymaktı. Bu durum, bundan sonraki müzikal yolculuğum açısından önemli ve çok da kolay olmayan bir hedefti” diyor.

Her eseri öyküsüne uygun tasarlamayı, buna uygun enstrüman seçmeyi ve doğru stille kaydetmeyi hazırlık sürecinde yaptıkları tartışmalarla belirlediklerini anlatan Yılmaz, “Tüm bu süreci hem benim beklentilerimi hem eserlerin ihtiyacına uygun düzenlemeleri, Nurhak Kılagöz hayat geçirdi. Hedeflenen fikre uygun bir üretim yapmak, onun müzikal yaklaşımıyla oluştu diyebiliriz” ifadelerini kullanıyor.

HER DERLEMENİN BAŞKA SÜRECİ VAR

Albümdeki her derlemenin başka bir süreci olduğunu anlatan Yılmaz şunları söylüyor: “Örneğin Mende, pandeminin ilk zamanlarında Mesut Gever’in derleyip benimle paylaştığı bir eserdi. Kendisine buradan bir kez daha teşekkür etmek isterim. Behdinan bölgesine ait bu ezgiyi ilk duyduğumda eserdeki ritmik ögeler, değişen ritimler çok dikkatimi çekmişti ve çok da sevmiştim. Eve kapandığımız süreçte düetle kayıt altına almayı planlamıştık fakat koşullar birlikte yapmaya el vermeyince, albümde yer vermeye karar verdik”

Ez Xwestime eserini iki yıl önce arkadaşı Roni Ekinci’nin teyzesi Nurşin Erol Ertuna’dan aldıklarını ve bir süre arşivde kaldığı bilgisini veren Yılmaz, “İlk aldığımda bende pek etki uyandırmayan bu ezgi, bir gün arşivi karıştırırken önüme düştü ve o an inanılmaz etkilendim. Hatta önceden ezginin güzelliğini nasıl fark etmediğime hayıflanarak albüm repertuvarına dahil ettim. Mesela Berçalan’ı ilk olarak dengbej Qaso’nun sesinden duymuştum. O kadar güzel bir melodi ki hem vokal yorumuna hem de düzenlemeye çok açıktı. Biz de piyano, keman ve viyolonsel üzerinden yazarak kayıt altına aldık” diyor.  

‘ARMONİK OLARAK PİYANOYU TERCİH ETTİK’

Yeni albümde az sözle çok şey anlatmayı hedeflediklerini yineleyen Yılmaz şunları dile getiriyor: “Hazırlık sürecinde, üzerine konuştuğumuz meselelerden biri, yazılan cümleleri iyi duyurup, miks sürecinde de iyi bir sonuç alarak dinleyicinin her an müziğin içinde kalabilmesini sağlamaktı. Tabii tüm bunları, müziği daha güçlü ve büyük duyurmayı da seçilen akor dizilimleriyle yapmak istedik. Nurhak’ın da en çok kafa yorduğu noktalardan biri sanırım burasıydı. Armonik olarak müziği duyurmak için piyanoyu tercih ettik. Tam burada Cem Dinler’den de bahsetmek isterim. Albümün piyanolarını Cem çaldı. Tüm derdimizi, beklentilerimizi o kadar güzel hayata geçirdi ki, resmen her şarkıyı oya gibi işledi. Ona da ayrıca teşekkür etmek isterim.”

Albümde ağırlıklı olarak Botan yöresine ait eserlerin olduğu yönünde yapılan değerlendirmelere ilişkin Yılmaz, dinleyicilerinden de benzer görüşlerin geldiğini belirterek, “Albümde Botan’a ait sadece bir eser var. Diğer eserler Behdinan, Tori ve Êzidî müziğine ait eserler. Botanlıyım ve Botan ağzı ve karakteriyle eserleri yorumluyor oluşum böyle bir duyumu yaratmış olabilir. Bu hissi vermişsem de ne mutlu bana” ifadelerini kullanıyor.

‘MÜZİKAL YOLCULUĞUMU ÜRETEREK GÜÇLÜ KILMAYA ÇALIŞIYORUM’

Dijital platformların ve medyanın, yaratıcılığa, düşünce ve beğeniye etkisi geçmiş yıllara oranla çok daha fazla bir düzeyde olduğunu belirten Yılmaz, şunlara dikkat çekiyor: “Her gün neredeyse binlerce müzik sosyal medya platformlarına yükleniyor ve artık dinleyiciler de anlık olarak kendisine hitap eden ses ve görselin peşinden gidiyor. Fakat bunların dışında, dinleyicilerin beğenisinden etkilendiğimiz kadar, dinleyicinin beğenisini etkilediğimiz gerçeğini de unutmamamız gerekiyor. Ben de bu gerçeği ve gücü sık sık kendime hatırlatmaya çalışarak ve daha da fazla üreterek müzikal yolculuğumu güçlü kılmaya çalışıyorum”

Dijital platformların müzikal yolculuğu belirleyen durumlardan biri olduğunu söyleyen Yılmaz, “Yolculuğun daha da güçlü olması için üretimlerde bulunup, bu üretimler aracılığıyla da dinleyiciyle buluşmak ve bunun organizasyonunu sağlamak en önemli ve zorlu meselelerden biri” diyor. Daha fazla dinleyici ile bulaşmak istediğini anlatan Yılmaz, albümde dört esere klip çekme planları olduğunu ve bunları kısa sürede hayata geçirerek yeni eserler üretmeye devam edeceklerini söylüyor.

ALBÜMDE EMEĞİ GEÇENLER

Albümde piyanoyu Cem Dinler, bası Eren Turgut, davulu Özgür Taş, vurmalı çalgıları Barış Cem Songur, kavalı Serkan Yıldırım, klarneti Mert Can Selçuk, rebabı Mizgin Ayaz, telli çalgıları Tarık Çalışkan ve Hüseyin Can Pala çaldı. Kayıt, miks, master Burak Keleş ile tamamlandı. Dijital ve görsel tasarımı Roni Ekinci yaptı.