15 Temmuz 2022 04:12

Mikropor işçileri: Korku duvarını aşıp, birlikte hareket etmeliyiz

Mikropor işçileri, işçi kıyımına karşı içeride güçlü bir eylemin örgütlenememesi ve başından beri topluca bir tavır konulamamasının önemli bir eksiklik olduğunu söylüyor.

Mikropor işçileri: Korku duvarını aşıp, birlikte hareket etmeliyiz

Fotoğraf: Damla Kırmızıtaş/Evrensel 

Birkan BULUT
Ankara

Mikropor fabrikasında sendikalaştıkları için işten atılan işçilerin sayısı 50’ye ulaştı. İşten atılanlar ve çevre fabrikalarda Türk Metal üyelerinin fabrikanın önünde yaptığı eylem bir aydır devam ediyor. Bu süreçte yaşananları konuştuğumuz işçiler, işçi kıyımına karşı içeride güçlü bir eylemin örgütlenememesi ve başından beri topluca bir tavır konulamamasının önemli bir eksiklik olduğu sonucuna varıyor.

Filtrasyon sistemleri üreten fabrikada sendikalaştıkları için 3 işçinin işten atılmasının ardından komşu fabrikalardaki Türk Metal üyeleri dayanışma eylemlerine başlamıştı. Vardiya giriş çıkışlarında fabrika önünde yapılan eylemlerden sonra patronun başvurduğu yol, işten atmalara devam etmek ve çalışanlar üzerinde baskıyı artırmak oldu. Fabrika önünde eylemlere karşın devam eden işten atmalar, çalışan işçiler üzerinde olumsuz bir etki yarattı. Ancak Türk Metal eylemlerin bayramdan sonra devam edeceğini bildirdi.

‘YENİ İŞÇİLER ALINIYOR’

Son süreçte 4-5 kişinin ara bulucuda uzlaşmaya vardığını ama diğer işçilerin razı olmadığını anlatan bir işçi, 6-7 fabrikada toplam yaklaşık 1200 kişinin çalıştığını, Türk Metal’in çoğunluğu elde etmemesi için sürekli işten atmaların devam ettiğini söyledi. İşçi, üretimde en önemli görülen makinecilerin bile bir kalemde çizildiğini ifade etti. Mikropor işçisi, “İşten atmalarla ve içeride tehditlerle çalışan arkadaşlara da gözdağı verdiği için sendikaya üye olamıyorlar. İşten atmalar nedeniyle şu an sürekli işçi alıyorlar. Sendikalı işçileri gönderip gelenleri de sendikaya üye yaptırmıyorlar; aradaki makas sürekli açılıyor” dedi.

‘HENÜZ BİRLİĞİ SAĞLAYAMADIK’

Fabrika önünde işten atılanların ve çevre fabrikadan desteğe gelenlerin eylem yaptığını anlatan işçi, “Basın yoluyla sesimizi duyurmaya çalıştık, Evrensel’den sonra başka yerler de haber yaptı, bizimle konuştu. Medyada ne kadar çok görünürse, ticaret yaptığı şirketler de o kadar sıkıştırır diye düşünüyoruz. Birçok şeyi denedik sanırım ama işveren benim prensibim sendikayı istemiyorum diyormuş” dedi.

Fabrika içindeki işçilerin bu süreçteki rolüne ilişkin de değerlendirmede bulunan işçi, “Biz içerideki arkadaşlarımıza en azından yemeğe inmeyin veya yemeğe iniyorsanız çatal kaşıkla protestoya başlayın, birlikten kuvvet doğar dedik ama insanlar korkuyor. Fabrika içinde eylem olsa etkili olurdu. Patronun o kadar ihalesi, siparişi var, kapıyı kilitleyecek hali yok. Yine fabrikanın çevresinde, mesela Erkunt’un önünde toplanalım, etraflıca konuşalım denildi ama içerideki arkadaşlarımız yine yanaşmadı. Neyi eksik yaptık diye düşününce ben şu sonuca varıyorum. Çok kişi çıkarıldı ama buna karşı herkes birlik olmadı. Başından beri hep birlik olsak, belki böyle olmazdı. Yani onun saldırısı artınca bizim de eylemlerimiz büyüse farklı olabilirdi.”

Evrensel'i Takip Et