16 Temmuz 2022 04:25

İşçiler ek zam ve sendika hakları için direniyor

Kötü çalışma koşullarına, düşük ücretlere, sendikalaşmalarının engellenmesine, baskıya ve mobbinge karşı işçiler direniyor.

Fotoğraf: TPI işçileri

Paylaş

Eren ERGİNE
Murat UYSAL
İstanbul

Türkiye’nin dört bir yanında sendikaya üye oldukları işten atılan işçilerin eylemleri devam ediyor. Kötü çalışma koşullarına, düşük ücretlere, sendikalaşmalarının engellenmesine, baskıya ve mobbinge karşı işçiler direniyor. Kocaeli’de Asen Alüminyum, Bursa’da Acarsoy Tekstil, Eskişehir’de Atışkan Alçı, Manisa’da Termokar, Çorlu’da Lila Kağıt, İzmir’de Lezita ve TPI Composite olmak üzere birçok yerde işçiler hakları için mücadele ediyor.

İKİ VARDİYA ÇALIŞAN İŞÇİYİ PERFORMANSTAN ATTILAR

Kocaeli’de Dilovası Makine İhtisas OSB’de bulunan Asen Alüminyum’da Birleşik Metal-İş’e üye olan 85 işçi işten atıldı. Atılan arkadaşlarıyla birlikte bir ayı aşkın süredir fabrika önünde eylemde olan Gülten Kaya, “Eve gitmeden iki vardiya çalışan arkadaşlarımızı performans düşüklüğünden işten attılar” dedi.

Sendikaya üye olunca örgütlü olmanın ne demek olduğunu anladığını söyleyen Kaya, “Koşullarımız ağır, asgari ücret alıyoruz. İşe girerken 10-20 kiloluk malzeme taşıyabilirsiniz dediler ancak 40-50 kiloluk alüminyum taşıyoruz. Kimimiz bel fıtığı, boyun fıtığı oldu kimimizin de dizleri problemli. Patron bununla ilgilenmiyor, işler yürüyor mu ona bakıyor” diye konuştu. Yıllardır fabrikada çalışan işçilerin bile asgari ücret düzeyinde ücret aldığını dile getiren Kaya, “Koşullar değişsin diye sendikaya üye olduk. Bu nedenle işten atıldık. Eve gitmeden iki vardiya çalışan arkadaşlarımızı performans düşüklüğünden işten attılar. Bunların hepsi bahane. E-devlet şifrelerimiz istendi, şifreyi vermeyenler ‘Sendikalısın’ denilerek işten atıldı. Biz sonuna kadar mücadele edeceğiz” dedi.

"MÜCADELEMİZ TÜM KADINLAR İÇİN"

Bursa Demirtaş OSB’de bulunan Acarsoy Tekstil’de, sendikal faaliyet yürüttükleri için işten atılan ve fabrika önünde direnişe başlayan kadın işçilerin mücadelesi 4 ayı geride bıraktı. Öz İplik-İş üyesi 4 kadın işçiden Dilek Dündar, “Mücadelemiz tüm kadınlar için” dedi.

Sendikal örgütlenmeye öncülük ettikleri için işten atıldıklarını söyleyen Dündar, “Ağır çalışma koşulları, mobbing, kadınların erkeklerle aynı işi yapmalarına rağmen daha az ücret alması bizi sendikalaşmaya götürdü. Çok yoğun çalışıyorduk, bazen su içmeye bile vakit bulamıyorduk. İşe gelmeyen arkadaşlarımızın iş yükü de bizim sırtımıza biniyordu. İş güvenliği kuralları ihlal ediliyordu. Koşulları değiştirmek için sendikalı olduk, mücadeleye başladık” diye konuştu.

Fabrikadaki 450 işçinin yüzde 75’nin kadın olduğunu belirten Dündar, “Bizi İş Kanunu’nun 25/2 maddesini ileri sürerek işten çıkardılar. Ahlak ve iyi niyet kurallarını ihlal ettiğimiz söylendi. Arkadaşlarımıza sataşıp düzen bozduğumuzu iddia etmişler. Asla böyle bir şey yok, biz anayasal hakkımız olan sendikalaşma hakkımızı kullandık. Kimseyi zorla sendikaya üye yapmadık. 2.5 yıllık bir geçmişim var fabrikada, hiçbir arkadaşımla en ufak bir tartışma bile yaşamadım. Aylardır direniyoruz, bir adım geri atmadık. Kadınlar isterse her şeyi başarabilirler. Biz evlat yetiştiriyoruz, ülke ekonomisine katkı sağlıyoruz, hem işte hem evde çalışıyoruz. Bunları yapabiliyorsak fabrikaya sendikayı sokarız. Bu dava bireysel değil, mücadelemiz tüm kadınlar için” dedi.

TPI COMPOSİTE İŞÇİSİ DÜŞÜK ZAMMI KABUL ETMİYOR

İzmir Menemen ve Çiğli’de bulunan rüzgar gülü kanadı üretimi yapan Amerikalı şirket TPI Composite fabrikasında işçiler ek zam talebiyle iş durdurdu, 60’ı aşkın işçi işten atıldı. Petrol-İş üyesi işçiler fabrikayı terk etmeyerek iş durdurmaya devam ediyor.

Kötü çalışma koşullarına karşın asgari ücret sınırında ücretlere çalıştıklarını anlatan bir TPI Composite işçisi, “Kimyasalın içinde çalışıyoruz, nerdeyse asgari ücret alıyoruz. Patron sırf ağır iş kolu olarak görünmeyelim diye kadın işçiler alıyor ama yapılan iş değişmiyor. Kadınlar da aynı kimyasalın içinde ölüm, hastalık tehlikesiyle çalışıyor” dedi.

6 Temmuz’da ek zam talebiyle iş durduran TPI Composite işçilerinden biri, “Asgari ücret zammı üzerine yüzde 25 zam istedik. İstediğimiz zam gerçek enflasyonun altında bir zam. TPI Composite işçileri ağır işe rağmen geçinmekte zorluk çekiyor. Bayram dönüşü ek zam istedik diye 60 işçinin işten atıldığını öğrendik. Öncelikli talebimiz atılan işçilerin geri alınması ve gayet insani olan zam talebimizin karşılanmasıdır. Sendika işçinin arkasında durmalı, kesinlikle işçinin istediğinin altında bir zamma imza atmamalı. İşçi kararlı, sendika da kararlı olsun, direnerek kazanacağız” diye konuştu.

"BİR ADIM GERİ ATMADIK, ATMAYACAĞIZ"

Eskişehir’de Kristal-İş ile Atışkan Alçı fabrikası patronu arasında sürdürülen TİS görüşmelerinde, yüzde 30 artı enflasyon zammı talebi reddedilince işçiler greve çıktı. Grev 17. gününde coşkuyla devam ediyor.

16 Haziran’da greve çıkan Atışkan Alçı işçilerinden Osman, “Bayramı burada, fabrikanın önünde ailelerimizle geçirdik. Kurban Bayramı’nda da dayanışma ziyaretleri oldu. Siyasi partiler, sivil toplum kuruluşları, Kristal-İş’in örgütlü olduğu fabrikalardaki işçiler başta olmak üzere çevre fabrikalardaki işçiler dayanışma ziyaretleriyle bizi yalnız bırakmadı. Bu ziyaretler bize güç veriyor” dedi. Net ücretin üzerine yüzde 30 zam yapılması talepleri kabul edilmeyince greve çıktıklarını anlatan Osman, “Herkesin motivasyonu yerinde. Atışkan Alçı işçisi kararlı, baştaki talebimizden bir adım geri atmadık, atmayacağız. Maddi manevi hiçbir sıkıntımız yok, hakkımızı alana kadar grevimiz devam edecek” diye konuştu.

"25/2 İFTİRASINI KALDIRACAĞIZ"

Sendikalaştıkları için işten çıkarılan İzmir Kemalpaşa’da bulunan Abalıoğlu Lezita işçileri 56 gündür direnişte. İş Kanunu’nun 25/2 maddesiyle tazminatsız bir şekilde işten atılan işçiler işe geri dönmek ve sendikal haklarının tanınmasını istiyor.

Sendikalı olduğu için işten atılan 39 Lezita işçisinden Erkan, “Yoğun mesai saatleri ve ödenmeyen mesai ücretleri için üyesi olduğumuz sendikayla beraber eylem yaptık. Eylemden 5 gün sonra Öz Gıda-İş’e üye işçiler işten atıldı. 56 gündür işe iade edilmeyi, haklarımızın verilmesini istiyoruz. Bizi 25/2 ile yüz kızartıcı suç maddesiyle çıkardılar. Tazminatsız bir şekilde atıldık, hiçbir hakkımızdan faydalanamıyoruz. Haklarımızı almak için mücadeleye devam ediyoruz” dedi.

Fabrikada çalışmaya devam eden işçilerin işten atılma tehdidiyle direnişe destek vermesinin engellendiğini söyleyen Erkan, “Lezita’daki arkadaşlarımız dışarıdan desteklerini veriyor ancak onlar da işsiz kalmaktan korkuyor. Ben 1 aydır çalışmıyorum, işten atılanlar arasında başka iş bulup çalışmak zorunda kalanlar oldu. Ben de bir yandan iş arıyorum ama fabrika önündeki bekleyişimiz sürecek. Haklarımız verilene kadar, üstümüze atılan 25/2 iftirası kalkana kadar fabrika önünde bekleyeceğiz” diye konuştu.

"MÜCADELEMİZ SENDİKALI ÇALIŞMAK İÇİN"

Çorlu’da bulunan Lila Kağıt’ta Selüloz-İş’e üye oldukları için işten atılan 60 işçinin mücadelesi yaklaşık 7 aydır fabrika önünde devam ediyor. Düşük ücret ve kötü çalışma koşullarına karşı sendikalı olan ve bu yüzden işten atılan işçilerden Mustafa Serttaş, “Mücadelemiz sendikalı çalışmak için” dedi.

Sofia, Maylo, Berrak gibi markaları ile bugün ülkenin en büyük kağıt mendil ve tuvalet kağıdı üreticisi olan Lila Kağıt pandemi döneminde dört kat büyüdü. Lila Kağıt patronu fabrikaya sendika girmesin diye kısmi iyileştirmeler yapsa da işçiler hâlâ açlık sınırında çalışıyor. Mücadelelerinin 30 Aralık’tan beri devam ettiğini belirten Serttaş, “Yaklaşık 7 aydır fabrika önünde direnişteyiz. Ücretlerimiz düşük, koşullarımız kötüydü. Patron tarafından verilen sözler yerine getirilmiyordu. Prim dayatması yapılıyordu. İşyerinde ölümlü bir kaza oldu, bunun ardından sendikaya üye olduk. İlk başta 7 işçi işten atıldı, ben de onlardan biriyim. 11 ay oldu işten atılalı. Benim açtığım dava yerel mahkemede sonuçlandı, 12 maaş sendikal tazminat ve işe iade olmak üzere karar verildi. Fabrika önünde direnişe devam ediyoruz. Mücadelemiz sendikalı çalışmak için” diye konuştu.

Toplamda 60 işçinin işten atıldığını söyleyen Serttaş, “Sendikalı çalışmak, güvenceli çalışmak koşullarımızı iyileştirmek istiyoruz. Patron prim sistemini kırbaç gibi kullanıyor. Bir gün geç kaldın, maaşından keserim dayatması var. Bunu kabul etmiyoruz. Sendikalaşma girişiminden sonra patron kısmi bir iyileşme yapsa da Lila Kağıt işçileri hâlâ açlık sınırında yaşıyor. Haklarımızı alana kadar mücadele edeceğiz” dedi.

ÖNCEKİ HABER

Lice davasında İlker Başbuğ’un dinlenmesi istendi

SONRAKİ HABER

Öztürk Türkdoğan: Yahudi mezarlarına saldırının nedeni resmi ideoloji ve siyasilerin nefret söylemleri

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa