Prof. Dr. Serhat Güvenç: F-16 kararı, Türkiye’nin yalıtılmışlığının bir ifadesi
Prof. Dr. Serhat Güvenç ABD Temsilciler Meclisinin F-16 kararını yorumladı: Türkiye’nin yalnızlığı, yalıtılmışlığı ve ABD ilişkilerindeki zayıflığının bir yansıması.

Fotoğraf: Evrensel
Birkan BULUT
Ankara
ABD Temsilciler Meclisi, Türkiye’ye F-16 satışını Yunanistan hava sahasını ihlal etmeme şartına bağlayan karar tasarısını onayladı. Buna göre ABD Başkanı Joe Biden’ın, Türkiye’ye satılacak uçakların Yunanistan hava sahasını ihlal etmeyeceğine ve Amerika’nın çıkarlarına uygun olacağına dair garanti vermesi gerekiyor. Uzun yıllardır tartışmalara neden olan Yunanistan hava sahasının F-16’lara sınır çizilmesini değerlendiren Prof. Dr. Serhat Güvenç, Kıbrıs ambargosunda yaşananları hatırlatarak, son kararın konjonktürün, yani Türkiye’nin yalıtılmışlığı ve ABD ilişkilerindeki zayıflığının bir yansıması olduğunu vurguladı.
Kadir Has Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Serhat Güvenç, tasarının Senatodan geçmesi durumunda Biden onaylarsa, ABD’nin F-16’ları Türkiye’ye Yunanistan hava sahasını ihlal etmeme koşuluyla vereceğini, Biden veto ederse Senato ve Temsilciler Meclisinin üçte iki çoğunlukla kararı yeniden kabul etmesi gerekeceğini kaydetti. Yunanistan’ın kara sularının 6 mil olmasına karşın 10 mil hava sahası iddiasında bulunduğunu anlatan Güvenç, “10 mil hava sahası tanınmıyor ve arada 4 millik fark var. Yunanistan bunun uluslararası hukukun genel uygulamasından sapma olsa da yapılageliş kural haline geldiğini iddia ediyor. Türkiye ise 1974’de bundan haberdar olduğunu ve o zamandan beri tutarlı biçimde itiraz ettiğini söylüyor. Dolayısıyla Türkiye 4 millik farkı tanımadığını hukuken ve siyasi olarak ortaya koymak için uçaklarını o 4 millik ekstra bölgeye gönderiyor. Yunanistan da bunu hava sahası ihlali sayıyor” dedi. ABD resmi dokümanlarında Yunanistan hava sahasının genişliğine dair herhangi bir politikanın olmadığının ifade edildiğine dikkat çeken Güvenç, kongre bu kararı geçirse bile ABD Dışişleri Bakanlığının bunun nasıl uygulanacağı, hava sahasının kaç mil kabul edileceği gibi konularla uğraşmak istemediğini dile getirdi.
KIBRIS’TA BENZER BİR KARAR TAVSAMIŞTI
Türkiye-ABD ilişkilerinin en zayıf olduğu dönemlerden biri olduğunu belirten Güvenç, “Böyle dönemlerde ABD yasama organının Türkiye- ABD ilişkilerinde etkisi artar. Türkiye- Yunanistan ilişkilerine dair tutumunda Yunanistan lehine bir gelişme görülür. Türkiye’nin bunu dengeleyecek bir şeyi yok. Geçmişten şu örnekleri hatırlıyorum; mesela 1975’te Kıbrıs harekatında ABD kongre kararıyla ambargo uyguladı. 1978’de güç bela kaldırılırken de başkanın Kıbrıs sorununun çözümüne dair bir ilerleme raporunu periyodik olarak sunması istendi. Soğuk savaşın yeniden hortlamasıyla da birlikte iş tavsadı. Ancak ABD yasama organının Türkiye- Yunanistan askeri dengesinde etkisi oldu. ABD askeri yardımı ve satışları için 7’ye 10 gibi bir oran getirildi. Yani Türkiye’ye satılacak her 10 birim silahta, 7 birim Yunanistan’a verilecekti. Ancak bu kural da artık uygulanmıyor. Dolayısıyla geçmiş örneklere bakarsak bunun konjonktürün bir yansıması olduğunu görüyoruz. Yani Türkiye’nin yalnızlığı, yalıtılmışlığı ve ABD ilişkilerindeki zayıflığının bir yansıması” dedi.
ANKARA’NIN YANITI NASIL ETKİLEYECEK?
Ancak uluslararası siyasetin çok hızlı dönüştüğünü anlatan Güvenç, şimdi topun Ankara’nın sahasında olduğunu anlattı. “Türkiye’nin alacağı pozisyona göre kongrenin kabul ettiği kararın F-16’ların kullanımına dair bir noktada kısıtlamaları geçersiz kılacağını beklemek mümkün. Peki Türkiye bu koşullara bağlamış F-16’ları kabul eder mi? Etmezse aslında Yunanistan’ın istediği olacak. Dolayısıyla hangi yöne evrilebileceğini öngörmek kolay değil. Yine de şunu okumak lazım. Kongre Türkiye’ye F-16 satışına itiraz etmeyecek, sadece koşul getiriyor. Bu da Türkiye Yunanistan ilişkilerinde sık rastladığımız bir şey, Yunanistan genelde Türkiye’ye karşı üçüncü aktörleri, yasal kısıtlamaları devreye sokmaya çalışır.”
Evrensel'i Takip Et