GıdaMO İzmir Şube Başkanı Toprak: Artan süt fiyatları süte ulaşımı engelliyor
Süt fiyatlarını, süt tüketimini ve çocukların süte erişimini TMMOB Gıda Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı İbrahim Uğur Toprak ile konuştuk.
Fotoğraf: Pixabay
Ramis SAĞLAM
İzmir
Süt fiyatlarında son iki yılda ciddi bir artış söz konusu. Geçtiğimiz yılın son aylarına kadar 5-7 lira düzeyinde seyreden süt fiyatları kasım 2021’de ilk kez 7 lirayı aşarak nisan 2022’de 10 liranın üzerine çıktı.
Temmuz ayına gelindiğinde ise süt fiyatları 12-14 liraya ulaştı. Süt fiyatlarını, süt tüketimini ve çocukların süte erişimini TMMOB Gıda Mühendisleri Odası (GıdaMO) İzmir Şube Başkanı İbrahim Uğur Toprak ile konuştuk.
YÜKSEK ENFLASYON SÜTE ULAŞIMI ENGELLİYOR
İnsan sağlığında önemli yer tutan süt ve süt ürünlerindeki fiyat artışları bu ürünlere ulaşımın önündeki en önemli engel olmaya devam ediyor. Haziran ayı enflasyon oranı yüzde 78.6 sınırına dayanırken, en çok artan kalemlerin gıda olduğuna vurgu yapan Toprak, “Süt fiyatları son 6 ayda yüzde 50 oranında artarken, Ulusal Süt Konseyi son olarak 15 Mayıs itibarıyla geçerli olmak üzere çiğ süt fiyatının yüzde 32 oranında arttığını açıkladı. Süt ve süt ürünlerindeki fiyat artışları Avrupa Birliği’nde ortalama yüzde 7 oranında kalırken, Türkiye’de yüzde 60 artışla, artışın en çok yaşandığı ülke konumuna geldik” dedi.
"SÜT TÜKETİMİ ÇOK ÖNEMLİ"
Sağlık açısından her bireyin ortalama günde iki su bardağı süt ya da süt ürünlerini tüketmesi gerektiğinin altını çizen Toprak, “Günlük gereksinim çocukluk, ergenlik dönemi, gebelik, menopoz gibi özel dönemlerde değişiyor. Çocukluk döneminde süt içimi kemik sağlığının korunması açısından son derece önemli. Fakat sadece haziran ayında bile sütte yüzde 15.22, tereyağında yüzde 13.13 ve peynirde yüzde 12.41 oranında zamların yaşanması hem çocukların hem de yetişkinlerin bu ürünlere ulaşımını neredeyse olanaksız hale getiriyor” diye konuştu.
Sağlık Bakanlığının yayımladığı Türkiye Beslenme Ve Sağlık Araştırması (TBSA) verilerine göre süt tüketiminin yetersiz olduğunu belirten Toprak, günlük alınması gereken süt miktarının 2-3 yaş grubu çocuklar için 2 bardak, 4-8 yaş arası çocuklar için 2.5 bardak, 9 ve üzeri yaş çocuklar için 3 bardak olduğunu söyledi. Sağlıklı beslenmenin temel bir insan hakkı olduğunu dile getiren Toprak, devletin bu konudaki sorumluğunu yerine getirmesi gerektiğini ifade etti.
"SÜT, ÇİĞ TÜKETİLMEMELİ"
Anne sütünün sağlık açısından gerekliliği ve koruyuculuğundan bahseden Toprak, “Yaşamın ilerleyen aylarında ve yıllarında diğer süt ya da süt ürünleri insan yaşamına dahil olur. Bazı özel durumlar dışında, herkesin süt içmesi öneriliyor” dedi.
Süt ve süt ürünlerinin fiyatı kadar sağlıklı olmasının da önemli olduğunu belirten Toprak, sütün çiğ olarak tüketilmemesi gerektiğini, uluslararası hastalık sınıflaması kodlarına göre laktozun sindirilememesi sonucu süt içimi sonrasında hazımsızlık, şişkinlik, karın ağrısı, ishal görülebileceğini hatırlattı.
Isıl işlem uygulamasına tabi tutulmayan çiğ süt tüketimi, sağlığa zararlı birçok bakterinin de vücuda alınmasına neden oluyor. Sağlıklı ineklerin süt bezlerinden salgılanan sütte ilk aşamada zararlı hiçbir bakteri bulunmadığını söyleyen Toprak, “Sütün salgılanmasından sonra hayvanlarda sütün geçtiği meme kanalları, meme ucu gibi yerlerde yaşayan bakteriler süte karışabilir. Ayrıca, sütün temiz olmayan koşullarda sağılması ve uygun olmayan sıcaklık değerlerinde saklanması gibi pek çok çevresel etken de çiğ sütte insan sağlığına tehdit oluşturabilecek bakteri bulunmasına yol açabilir” diye konuştu.
SOKAKTAKİ SÜTE DİKKAT!
Sokakta satılan sütlerin kayıt dışı olduğu için rutin analizlerinin yapılmadığını ifade eden Toprak, sütün bakteri yükü, hayvandan süte geçen antibiyotik kalıntısı ve zehirli maddeler gibi unsurların olup olmadığının bilinmediğini söyledi. Sokakta satılan sütün ev koşullarında uygulanabilecek kaynatma işlemiyle barındırdığı zararlı bakterilerden arındırılabileceğini söyleyen Toprak, “Ancak içinde bulunabilecek diğer tehlikeler antibiyotik ve toksinler yok edilemez. Ayrıca evde uygulanan işlem kontrollü olmadığından, sütün içindeki birçok önemli besin ögesinin kaybına neden olmaktadır. Sokakta satılan çiğ sütler, genellikle, hijyenik açıdan yetersiz altyapıya sahip işletmeler tarafından üretilmekte ve piyasaya sunulmaktadır” dedi.