Girdi maliyetleri katlandı, buğday alım fiyatı maliyeti karşılamadı; "Devletin çiftçiyi desteklemesi gerek"
Buğday hasadı sona erdi. Hasadı zararla kapatan çiftçinin durumunu konuştuğumuz Yenişehir Ziraat Odası Başkanı Süleyman İskenderoğlu, "Çiftçinin devlet tarafından desteklenmesi gerek" dedi.
Fotoğraf: MA
Fırat TOPAL
Diyarbakır
Diyarbakır’da buğday hasadı son erdi. Bu yıl kuraklık olmasa da artan girdi maliyetlerinden iyi geçen hasada rağmen çiftçiler zor durumda. Diyarbakır Yenişehir Ziraat Odası Başkanı Süleyman İskenderoğlu, artan girdi maliyetlerine dikkat çekerek, çiftçinin devlet tarafından desteklenmesi gerektiğini söyledi.
Diyarbakır Yenişehir Ziraat Odası Başkanı Süleyman İskenderoğlu ile buğday hasadının bitmesi ve çiftçilerin durumunu konuştuk. Diyarbakır’da hasadın iyi geçtiğini fakat artan girdi maliyetlerinden çiftçilerin zor günler geçirmeye devam ettiğini belirten İskenderoğlu, “Hasatta sulanan yerler iyi, kuru ekim arazilerinde geçen yıla oranla biraz daha iyi. Kentin birkaç ilçesinde lokal bir kuraklık yaşandı. Bu durum buğday fiyatlarına nasıl yansıdı? Piyasada sert buğdayın tonu 7 bin 500-8 bin TL civarında bu fiyat kötü bir fiyat değil yalnız girdi maliyetleri yüksek olduğu için çiftçiyi kurtarmıyor” dedi. Geçen yıldan bugüne mazot fiyatlarının astronomik bir şekilde zam aldığına dikkat çeken İskenderoğlu, “Geçen yıl bu vakitler mazot 8,8 TL iken şu anda 25,40 TL, geçen yıl bu zamanda tonu 3 bin 300 TL olan gübre şu anda 14 bin TL. Girdi maliyetleri bu kadar yükselmeseydi, buğday fiyatları çiftçiyi kurtarırdı. Buğday fiyatı girdi maliyetleri ile orantılı yükselmemiş. Çiftçi buradan kaybediyor. Biz aynı zamanda tüketiciyiz, bir ekmek 6 TL oldu. Böyle giderse 8 TL olacak çünkü kurtarmıyor. Bizim buğday fiyatına itirazımız yok, bizim girdi maliyetlerine itirazımız var” ifadelerini kullandı.
KURAKLIĞA KARŞI BİR HAZIRLIK YOK
Hükümetin tarım politikasını işaret eden İskenderoğlu, tarımın ihmal edildiğini belirterek yaşanması beklenen kuraklık karşısında hiçbir hazırlığın olmadığını ifade etti. Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik işgal girişimi nedeniyle yaşanan tahıl krizine de dikkat çeken İskenderoğlu, “Her şeyden tasarruf edebilirsiniz ama sağlık ve tarımdan tasarruf edemezsiniz. Tarım ihmal edildiğinde Rusya, Ukrayna’ya diğer ülkelere gebe kalıyoruz. Ülkenin ihtiyacı olduğu ürünlere dair planlar yapıp çiftçilerle bu meseleyi değerlendirmek lazım. En acil şekilde yapılmalı çünkü tarım bu ihmali kabul etmiyor. Önümüzdeki 8-10 yıl arasında bir kuraklık yaşanacağına Dünya Meteoroloji Örgütü açıklaması var. Peki bizim hazırlığımız ne? Sıfır. Günübirlik ve günü kurtarma tedbirleri alınıyor” diye konuştu.
Mazotun, sürekli zam alması nedeniyle çiftçinin traktörü çalıştırmayacak duruma geldiğine vurgu yapan İskenderoğlu, “Bir de gübre fiyatları üstüne. Kısa vadede çiftçiye desteklerle orta ve uzun vadede ise gübre fabrikaları kurulması lazım. Devletin elinde olan gübre fabrikaları, vicdansız davranan özel sektörün değil. Tarım ve hayvancılık bu ülkenin kaderidir” dedi.
HASAT DÖNEMİNDE EKMEĞE ZAM GELDİ!
Gıda krizinin her an yaşanabileceği uyarısında bulunan İskenderoğlu, buğday hasadının giderek düştüğüne de vurgu yaparak, “Hasat döneminde ekmeğe zam geldi, bu normal bir durum değil. Normalde hasat döneminde buğday fiyatları düşer, buğday fiyatı yükseldi. Olmamasından kaynaklı, kendi kendimize yetemiyoruz, kimse hikaye anlatmasın. Türkiye kendi kendine yetecek buğdayı üretemiyor” dedi. Tarımı yeniden güçlendirecek, tarım politikalarına acilen dönülmesi gerektiğini söyleyen İskenderoğlu, “güneş enerjisi santralleri (GES) acilen devreye konulmalı. Çiftçiye bu konuda hibe verilmeli. Devlet; gübreyi, mazotu, enerjiyi sübvanse etmeli. Çiftçiden kesilen KDV’yi düşürmeli. Çiftçiye enerji desteği verilmeli” ifadelerini kullandı.
İKTİDARIN MAZOT KURNAZLIĞI
Süleyman İskenderoğlu, iktidarın çiftçiye verilen mazot indirimini “Deponun yarısı bizden yarısı çiftçiden” dediğini hatırlatarak şunları söyledi: “Ama öyle yapmıyorlar. Hesaplamada mazotun en düşük olduğu dönemi baz alıyorlar. Geçen yıl 8 TL iken mazot, 8 TL üzerinden hesaplama yapıldı. Desteklemeler bir yıl geriden geliyor çünkü. Biz ekim döneminde mazotu 30 TL’ye aldık ama devlet çiftçinin mazotu en ucuz kullandığı dönemi baz alıyor. Yıl boyunca 25-30 TL mazot kullandık ama yılbaşında 15 TL olan mazot üzerinden hesaplayacaklar. Gübrede ise komik bir rakam veriliyor. Bir dönüm pamuğa 8 TL gübre desteği veriliyor. Buğday da ise 16 TL veriliyor. Bir dönüm pamukta 369 TL taban gübresi, 375 TL de amonyum nitrat gübresi kullandık, toplamda 744 TL, gübreye destekleme ise 8 TL. Bu hesapladığımız ana para bir de faizi var. Bu süreçte çok fazla çiftçi, çiftçiliği bıraktı. BAĞ-KUR priminden dolayı çiftçiler gelip çiftçiliği bırakma beyanında bulunuyor. Bir yılda 25 bin TL yapıyor çiftçi bu parayı ödeyemez.”
PAMUK ÇİFTÇİSİNE HASAR DESTEĞİ VERİLMEDİ
Mayıs ayında dolu yağışından kaynaklı pamuk çiftçisinin yaşadığı zararın yapılan hasar tespitine rağmen giderilmediğini belirten Süleyman İskenderoğlu, “Dolu vurdu pamuk tarlalarına, çiftçiye üvey evlat muamelesi yapıldı. Pamuk çiftçisine 1 TL dahi ödenmedi. Çiftçinin bu kadar zarar ziyanı oldu. Bazı yerlerde 2-3 defa pamuk ekmek zorunda kalan çiftçiler oldu. Hasar tespiti yaptık yüzde 80 sadece Yenişehir ilçesinde hasar yaşandı. Tarım kredi kooperatifine, Ziraat Bankasına borçlandık” ifadesini kullandı.