Sendikalaşmada iki önemli neden: Geçinebilecek ücret ve iş güvencesi
DİSK, Türk-İş ve Hak-İş'e bağlı sendikaların İzmir Şube başkanları işçilerin başta gelen taleplerinin geçinebilecek bir ücret ve iş güvencesi olduğunu söylüyor.
Fotoğraf: Dilek Omaklılar/Evrensel
Hazırlayan: Evrensel İzmir Büro
Dosyamızın ikinci gününde petrokimya, taşımacılık, çimento, seramik, tekstil, sağlık ve yol iş kollarında örgütlü olan sendikaların şube başkanlarıyla görüştük. En önemli sorunlarının yetki davalarının uzun sürmesi olduğunu belirten şube başkanları, işçilerin özellikle enflasyon karşısında ücretlerinin erimesi nedeniyle örgütlendiğini söyledi. Şube başkanları işçilerin başta gelen taleplerinin geçinebilecek bir ücret ve iş güvencesi olduğunu söylüyor.
Yurtiçi ve MNG Kargo firmalarında örgütlenme çalışmasını ülke genelinde sürdüren TÜMTİS’in İzmir Şubesinin faaliyet alanları Manisa, Aydın, Uşak, Afyon, Denizli, Isparta, Antalya, Muğla. İzmir Şube Başkanı Şükrü Günseli, “Şubat ayında Yemeksepeti başta olmak üzere kurye firmalarında eylemler vardı. Eylemlerin başında da olduk bu süre içinde. Sadece İzmir’de 150’yi aşkın yeni üyemiz oldu. Zaman içinde eylem sönümlense de hâlâ üyeler. İzmir şube olarak 1600 toplu sözleşmeli üyemiz var. Yemeksepeti’nde, Manisa deposu da dahil, Yalova’da örgütlendik, çoğunluk tespiti aldık, itiraz süreci de devam ediyor. İşten çıkarmalar da oldu, işe iade davalarımız sürüyor. Toplu sözleşmeye kavuşturulmamış olsa da ayrıca 600’ü aşkın üyemiz var” bilgilerini verdi.
İşçilerin işsizlik kaygısı nedeniyle sendikalaşma konusunda çekingen olabildiklerini belirten Günseli, “Örgütlenme çalışması zor ama Aras Kargo’da çoğunluğu aldık, 4 yıl da yargı süreci devam etti. Şimdi ikinci dönem toplu sözleşmemizi yaptık” dedi. Günseli ayrıca işçilerin en önemli taleplerinin ise her şeyden önce iş güvencesi olduğunu ekledi.
Son 1 yılda Manisa’da Pilenpak Ambalaj’da örgütlenen Basın-İş ise çoğunluk yetkisini alsa da patron itiraz etti. Mahkemenin sürdüğünü söyleyen Basın-İş Şube Başkanı İlhan Karabağ, işçilerin öncelikli taleplerinin ücretlerinin iyileştirilmesi yönünde olduğunu ve çalışma koşullarının ağırlığına karşı da örgütlenme ihtiyacı duyduklarını ekledi.
‘İŞÇİNİN ALIM GÜCÜ AZALDI’
Örgütlenme çalışmasının yeni olduğu Menemen’deki Solufert’de 98 üyesi olan Petrol-İş Aliağa Şubesi, Aliağa’daki 60 kişilik Bakır Sülfat’ta da yetki aldı. Şube Başkanı Hasan Toptan’ın verdiği bilgiye göre Bakır Sülfat’ta patron baskısı dolayısıyla üye sayısı 40’lardayken 7’ye düştü.
3 bin 825 üyesi olan Petrol-İş Aliağa Şubesinin örgütlü olduğu toplam 7 işyeri var. Örgütlü oldukları yerlerde ücretlerin daha iyi olduğunu kaydeden Toptan, “Doyurucu mu hayır, bugün 3 TL’ye aldığın ürün yarın 4 TL. Orta sınıf diye bir şey kalmadı. Her gün pazara manava gidiyoruz, dolar vs. ortada. TÜİK’in rakamları da inandırıcı değil. Alım gücümüz azaldı” dedi.
Önümüzdeki yıl PETKİM, Star ve Ravago’nun toplu iş sözleşmeleri olacak.
‘HEM İŞVERENLE HEM DE YASALARLA MÜCADELE EDİYORUZ’
İzmir’de 5 farikada örgütlü olan Lastik-İş de en son Gaziemir Serbest Bölge’de bulunan 350 işçinin çalıştığı ENERCON AERO Rüzgar Endüstrisi fabrikasında 329 üye ile yetki alarak toplu sözleşme sürecine başladı.
Kemalpaşa’da bulunan Rapro/Gates fabrikasında ise 1.5 yıldır hem örgütlenme hem de yetki davası süreçlerinin devam ettiğini söyleyen Şube Başkanı Yusuf Ziya Sarı, “Üye sayımız 450 civarında. Fabrika bir yılda yüzde 100 büyüme sergiledi ancak çalışan işçiler hâlâ açlık sınırının altında asgari ücret düzeyinde maaş alıyor. Burada da yetki sürecimize itiraz edildi ve davası devam ediyor. Ayrıca İŞKUR’dan taşeron üzerinden aldıkları ile çalışan sayısı 1000 kişi oluyor” dedi. Sarı, patronun yetkiyi düşürmek için işçi alımı yaptığını söyledi.
Akdeniz Kimya’da ise 6 yıldır yetki tespit sürecinin devam ettiğini hatırlatan Sarı, “Sistemle, yasaların açıklıklarıyla, geçim sıkıntısıyla, işverenlerin insanlara yapmış olduğu saldırılarla mücadele ediyoruz. Meslek hastalıkları yaşayan bir sürü insan var ama bu çalışan insanların meslek hastalığından dahi bilgileri yok. Bu sorunlar işçilerin örgütlenme ihtiyacını doğuruyor” dedi.
Milli Savunma Bakanlığına bağlı askeri fabrikalarda ise ihtiyaca göre personel temini sağlanıyor. Harb-İş’in örgütlü olduğu bu fabrikalarda ise yeni bir örgütlenme çalışması olmadığı için herhangi bir mahkeme süreci de yok.
‘ÜCRET ARTIŞI VE İNSANCA BİR ÇALIŞMA DÜZENİ’
DERİTEKS İzmir Şubesi ise üyeliklerde düşüş yaşarken Akar Tekstil’de yetki sıkıntıları sürüyor. Akar Tekstil’in konkordato ilan etmesi nedeniyle üyelerinin düştüğü bilgisini veren Şube Başkanı Mehmet Selli, “İç örgütlülüğe önem veriyoruz. Dışarıda görüşmelerimiz ve çalışmalarımız var. Birkaç fabrikada üyelerimiz de oldu. Emekçi arkadaşlarımızın bu dönem öncelikli talepleri ekonomik durumdan kaynaklı ücret artışı ve insan onuruna yakışır çalışma düzeni” dedi.
‘YAPTIĞIMIZ TİS’LER ENFLASYONLA GERİYE DÜŞÜYOR’
TEKSİF İzmir’de son süreçte 2 fabrikada örgütlendi. Çiğli’de Sear Tekstil, Pancar’da ise Mercan Mobilya’da örgütlendiklerini söyleyen İzmir Şube Başkanı Faruk Aksoy, “Sear’da toplu iş sözleşme masasına oturduk ama işveren ikinci oturumu reddetti. Bütün sendikalı üyelerimizi işten çıkarttı. Bunun hukuki süreci sürüyor. Yetkimizi düşürdüler. Mercan Mobilya’da ise yetki davamız devam ediyor” dedi.
Yetki itirazlarını da eleştiren Aksoy, “Aslında bizim yetkimize itiraz etmiyorlar, devlete diyorlar ki ‘Sen yalan söylüyorsun.’ Devletin Çalışma Bakanlığına ‘Senin verilerin gerçek değil’ diyor. Bunu hangi güçten alıyor, devleti yöneten siyasi iktidarın politikalarından” diye konuştu.
Parça başı iş ve küçük atölyelerden dolayı insanların hızlı değiştiği bir iş kolunda örgütlenmenin zor olduğunu ifade eden Aksoy, “Ekonomik sebepler işçilerin en önemli talebi olarak karşımızda. Ancak bugün yaptığımız, başarılı saydığımız toplu iş sözleşmesi bir ay sonra enflasyon nedeniyle geriye düşmüş oluyor. Bir günlük gülümseme yarın acıya da dönüşebiliyor” dedi.
İŞÇİLERİN SAĞLIK-İŞ’TE ÖRGÜTLENMESİNDE TİS DE ETKİLİ
Sağlık-İş Sendikası İzmir Şubesinde ise son dönem 1000’e yakın üye artışı oldu. Özellikle işçilerin gelir düşüklüğü, baskı ve mobbinge karşı örgütlenme ihtiyaçları artarken Şube Başkanı Adem Sarıçoban şunları söylüyor: “Mevcut sendikalarda kendisini ifade edemeyen işçilerin TİS taslağını kendisinin hazırlaması ve temsilcilerin seçimle belirlenmesi sendikamızda örgütlenmesinde etken oluyor.”
Pamukkale Üniversitesi ve Manisa Celal Bayar Üniversitesi Hastanesinde örgütlendiklerini belirten Sarıçoban, “Çoğunluk sağladık. Yetki ve TİS süreci beklerken işyerindeki örgütlülüğümüzü işçilerin birliğini sağlamlaştırmak için toplantı ve çalışmalarımızı sürdürüyoruz” diye ekledi.
‘TAŞERONDA HER SENE AYNI SÜRECİ BAŞA SARIP YAŞIYORUZ’
Demiryol-İş İzmir Şubesi ise 1700 civarında olan üye sayısını 2 yılda 3 bine yaklaştırdı. Yeni örgütlendikleri yerler hakkında bilgi veren İzmir Şube Başkanı Hamdullah Giral, “Demir yolu trafik servisinin olduğu yerde çalışan temizlik görevlileri var 40 kişi, orada örgütlendik ve toplu sözleşme süreci devam ediyor. Grev oylaması yaptık ve süreç şu an Yüksek Hakem Kurulunda. 3’üncü Bölge Müdürlüğünde taşeron işçilerde örgütlendik. Halkapınar depo tamir bakım atölyesinde 125 kişi örgütlendi ve sözleşmesi devam ediyor. Kara yoluyla demir yolunun çakıştığı yerde geçitler var, oralarda 400 kişi örgütlendi” dedi. Giral, taşeronda işçilerin ilk talebinin ücret, ikincisinin ise iş güvencesi olduğunu ifade etti.
“Örgütlendiğimiz yerlerde özellikle kamuda ihaleler taşeronlara veriliyor ve 1 yıllık yapılıyor. Şirket ihaleyi aldığı andan itibaren biz iş kolu tespiti istiyoruz. Müfettiş geldi inceledi derken 6 ay geçiyor. Yetkiyi istiyoruz, 3 ay daha geçiyor bazen de süreç uzuyor. Firmanın sözleşme süreci bitiyor ve baştan aynı şeyleri yaşıyoruz” diyen Giral, yetki tespit davalarının uzun sürmesinden dolayı işçilerin örgütlenemediğini söyledi.
‘DAHA ÇOK DİYALOG YOLUNU SEÇİYORUZ’
İzmir’in çevresiyle birlikte yaklaşık 4 bin üyesi olan Çimse-İş, İzmir’de BATİÇİM, ÇİMENTAŞ, Ege Seramik, Ege Vitrifiye, Atarmit, Tema Med, Manisa’da ise Daussan, Serel Seramik, Graniser Seramik’te örgütlü.
Son 6 ay içinde Kemalpaşa’da buluna Weber fabrikasında örgütlendikleri bilgisini veren Çimse-İş İzmir Şube Başkanı Muharrem Kuru, “Bizi alanda çok göremezsiniz. Daha çok diyalog yolunu seçiyoruz. Weber’de de toplu sözleşme imzaladık” dedi. İzmir’de örgütlenme çalışması yürüttükleri başka fabrikalar da olduğunu söyleyen Kuru, işçilerin en önemli talebinin ücret olduğunu ifade etti.
Kristal-İş’in İzmir’de bir şubesi bulunmadığı gibi şu an için örgütlenme çalışması olan tek yeri Manisa’nın Turgutlu ilçesinde bulunan MCP Manisa Seramik fabrikası. 17 sendika üyesi işçinin işten atıldığı fabrikada sendika üye çalışmasına devam ediyor.
Yarın: İşçiler anlatıyor / Bazı sendikaların tutumu güvensizlik yaratıyor