EŞİK: İstanbul Sözleşmesi’nin bir kelimesinden bile vazgeçmiyoruz!
Eşitlik İçin Kadın Platformu (EŞİK), "Danıştay’ın kararı ne olursa olsun İstanbul Sözleşmesi’nin bir kelimesinden bile vazgeçmiyoruz" dedi.
Fotoğraf: MA
Danıştay 10. Dairesi, İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararının iptali talebiyle açılan davalarda kararını verdi. Sözleşmenin feshine dair 20 Mart 2021 tarihli Cumhurbaşkanı kararının iptal istemini reddetti. Eşitlik İçin Kadın Platformu (EŞİK), sözleşmenin feshinin onanması anlamına gelen bu karara, yayımladığı yazılı açıklamayla tepki gösterdi.
Kararı temyize ve gerekirse Anayasa Mahkemesi'ne taşıyacaklarını; Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi dahil bütün hukuki süreçleri işleteceklerini duyuran platform, "Haklarımızdan, hayatlarımızdan ve İstanbul Sözleşmesi'nden vazgeçmeyeceğimizden hiç kimsenin şüphesi olmasın" dedi.
"Danıştay’ın kararı ne olursa olsun İstanbul Sözleşmesi’nin bir kelimesinden bile vazgeçmiyoruz" başlıklı açıklamanın tamamı şöyle:
"Danıştay 10. Dairesi, İstanbul Sözleşmesi'nden çekilme kararının iptali talebi ile açılmış davalarda kararını açıkladı. Ne yazık ki bu karar ve gerekçesi, Türkiye'nin sadece İstanbul Sözleşmesi değil, temel insan haklarını ilgilendiren diğer uluslararası sözleşmelerden de tek kişinin kararıyla çekilmesinin önünü açmıştır. Tetkik hâkimi, savcı ve iki hâkim, işlem açıkça hukuka aykırı dediği halde maalesef diğer üç hakim hukuk ve vicdana uygun bir karar vermedi; veremedi.
Davalı Cumhurbaşkanı'nın bizzat Danıştay’a ziyarette bulunması; Danıştay’a yeni hâkim ve savcılar atanması ve çoğunluğu Sözleşme aleyhine olan temyiz makamı Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nun yapısının bir süreliğine daha sabitlenmesi de zaten bildiğimizi daha da açık ediyor: Hukukun üstünlüğü ilkesini yerle bir eden bu karar, hukuki değil siyasidir. Kaybeden bütün ülke ve hukukun üstünlüğüdür.
Bu karar onaylanırsa, hiçbir uluslararası sözleşmenin ve mevcut yasanın güvencesi kalmayacak. Sadece hukukun üstünlüğü ilkesi değil, ülkenin ve herkesin hukuk güvenliği de yokedilmiş olacak.
Bu kararı asla ve asla kabul etmiyoruz!
Bu karara imza atanları, bu ülkedeki her bir kadın cinayetinden, kadınlara ve LGBTİ+’lara karşı işlenen şiddet suçlarından ve tek adam rejiminin bu topluma dayattığı her türlü hak gaspından sorumlu tutuyoruz.
Bu noktada, tüm muhalefet partilerini açık ve net bir biçimde İstanbul Sözleşmesi’ne sahip çıkmaya, Sözleşme’yi her alanda uygulamaya ve seçim sonrası devletin tekrar Sözleşme’ye taraf olacağını açıklamaya davet ediyoruz.
Bu kararı temyize ve gerekirse Anayasa Mahkemesi'ne taşıyacağımızdan; Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi dahil bütün hukuki süreçleri işleteceğimizden; haklarımızdan, hayatlarımızdan ve İstanbul Sözleşmesi'nden vazgeçmeyeceğimizden hiç kimsenin şüphesi olmasın." (HABER MERKEZİ)