20 Temmuz 2022 14:35

EMEP: Tek adam rejiminin keyfiyetini onaylayan Danıştay kararı hükümsüzdür!

EMEP Genel Başkan Yardımcısı Selma Gürkan, Danıştay'ın İstanbul Sözleşmesi’nin feshine onay veren kararına tepki göstererek "Örgütlü ve inatçı mücadelenin karşısında yok hükmündedir!" dedi.

EMEP: Tek adam rejiminin keyfiyetini onaylayan Danıştay kararı hükümsüzdür!

Fotoğraf: Burcu Yıldırım/Evrensel

Emek Partisi (EMEP) Genel Başkan Yardımcısı Selma Gürkan, Danıştay 10. Dairesi Başkanlığı'nın İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararının hukuka uygun olduğunu söyleyen kararına dair açıklama yayımladı. Gürkan, "Anayasa’nın ilgili maddeleri son derece açık olmasına karşın, bir uluslararası sözleşmeden cumhurbaşkanı kararnamesi ile imza çekilebilir demek, ülkedeki tek adam rejiminin keyfiliğine en üst mertebeden hukuki bir kılıf giydirmek, hukuku da böylelikle askıya almak demektir." dedi.

"'İSTANBUL SÖZLEŞMESİ’NE GEREK YOK, İÇ HUKUK YETERLİ' DEMEK TAM BİR AYMAZLIKTIR"

Danıştay'ın bu kararı ile ülkede halk iradesinin tanınmadığını, yasama, yürütme ve yargı tüm yetkilerin tek bir adam elinde toplandığını ve tek adam yönetiminin keyfi kararlarının sonuçları ne kadar ağır olursa olsun hiçbir denetime tabi olmadığını da ilan ettiği belirtilen açıklamada "Kadına yönelik şiddetin hız kesmeden devam ettiği, kadın cinayetlerinin ürkütücü bir hızla sürdüğü, LGBTİ’lerin can güvenliğinin, yaşam haklarının yok sayıldığı, çocukların, gençlerin hiç kimsenin kendisini güvende hissetmediği bu ülkede, İstanbul Sözleşmesinden imza çekme işlemine 'Cumhurbaşkanı tek başına her şeye karar verir, zaten iç hukuk da kadınları koruma konusunda yeterli' denilerek hukuki kılıf uydurulmaya çalışılması nafiledir. İç hukukun kadınları korumadığı nicedir bir gerçektir. Adalet mekanizmasının çarkları katiller lehine ve sürekli kadınlar aleyhine işlerken, üstelik 'cezaları arttıralım' gibi hiçbir olumlu sonuç yaratmayacak yasal düzenleme çabaları ile AKP tarafından da bu durum itiraf edilirken, haksız tahrik indirimleri ile ödül gibi cezalar ülkenin dört yanındaki adliyelerde verilirken 'İstanbul Sözleşmesi’ne gerek yok, iç hukuk yeterli' demek tam bir aymazlıktır." denildi.

"DANIŞTAY KARARI YOK HÜKMÜNDEDİR"

Açıklamanın devamında şu değerlendirmelere yer verildi:

"İstanbul Sözleşmesi devlete şiddeti ve eşitsizlikleri önlemek için yükümlülükler veren, koruma ve önleme mekanizmalarını zorunlu kılan bir uluslararası sözleşmedir. Bu sözleşmenin koruyucu şemsiyesi olmadan, kadın erkek eşitliğine inanmadığını ifade eden bir iktidarın uygulamalarına güvenilemeyeceği tecrübe ile sabittir.

İstanbul Sözleşmesi’ni ortadan kaldırmak isteyenlerin çocuk istismarını önleme yükümlülüğü veren Lanzarote Sözleşmesi’ni, kadına yönelik şiddete karşı denetim mekanizması öngören CEDAW’ı da sıraya koyduğunu unutmamak gerekir. Danıştay’ın bu kararı, aynı zamanda temel hakları güvence altına alan diğer uluslararası sözleşmelerin de bir gecede yok edilebileceğinin ilanı olmuştur.

Danıştay kararı; İstanbul Sözleşmesinden vazgeçmeyen, sokakta, evde, okulda, işyerinde her yerde her biçimde mücadele eden, duruşma salonlarını dolduran, örgütlü ve inatçı mücadelenin karşısında yok hükmündedir!

"İSTANBUL SÖZLEŞMESİ’NE SAHİP ÇIKMAYA ÇAĞIRIYORUZ"

İstanbul Sözleşmesini kadınların hayatından çıkarmaya çalışan siyasal iktidar, kadın hareketinin büyük direnci karşısında esasen kaybetmiştir. İstanbul Sözleşmesinden Vazgeçmiyoruz mücadelesi sürmektedir, sürecektir.

Herkesi, tek adam rejiminin keyfiliğini bir kere daha ortaya seren, kadınların, çocukların, LGBTİ’lerin yaşam hakkını hiçe sayan, demokratik bir ülke mücadelesine hukuki bir sopa niteliği taşıyan bu karara karşı çıkmaya, İstanbul Sözleşmesi’ne sahip çıkmaya çağırıyoruz.

İstanbul Sözleşmesinden de, demokratik bir ülke mücadelesinden de, eşit, özgür, şiddetsiz bir yaşam talebimizden de vazgeçmiyoruz!" (HABER MERKEZİ)

EVRENSEL'İNMANŞETİ

İktidarın mengenesi öfkeyi durduramıyor

İktidarın mengenesi öfkeyi durduramıyor

Antep’te polis, mahkeme kararını tanımadı, ekmek mücadelesi veren işçilere müdahale etti. İşçi, siyasetçi, öğrenci, muhalif belediye, basın… Herkes mengenede! Cezaevinde olanların sayısı cezaevi kapasitesini 90 bin aştı. Buna rağmen hükümet daha çok insanı daha uzun süre cezaevinde tutacak yargı paketi hazırladı. Yine de tepki cezalandırılarak durdurulamıyor!

90 bin fazla: 301 bin 397 kapasiteli cezaevinde 392 bin 456 kişi kalıyor.

32 adet: 11 cezaevi yapımı sürüyor, 21 yeni cezaevi projesi hazır.

Yüzde 700: 2002’de 49 bin 512 olan mahpus sayısı yüzde 700 arttı.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
2 Mart 2025 - Sefer Selvi

Evrensel'i Takip Et