21 Temmuz 2022 04:30

Sarımsak üreticisi köylüler: Sabrımız da kalmadı gücümüz de

Sarımsak emekçileri, gübre ve ilaç fiyatlarından, mazot fiyatından, sulama giderlerinden, dikim ve söküm için kullanılan araçların ve bu araçların parça fiyatlarının pahalılığından şikayetçi...

Sarımsak üreticisi köylüler: Sabrımız da kalmadı gücümüz de

Fotoğraf: Bilal Kahyaoğlu / AA

Özlem Songül ABAYOĞLU
İstanbul

Sarımsak üretimiyle bilinen Kastamonu’nun Taşköprü ilçesinde önce aşırı soğuk hava, ardından ise aşırı yağmur nedeniyle sarımsak verimi düştü. Sarımsak emekçileri, gübre ve ilaç fiyatlarından, mazot fiyatından, sulama giderlerinden, dikim ve söküm için kullanılan araçların ve bu araçların parça fiyatlarının pahalılığından şikayetçi. Tüm bunların yanı sıra Kastamonu’da yaşanan sel felaketi de hem sarımsağı hem de diğer tarımsal üretim kalemlerini olumsuz etkiledi. Gelir kaynakları azalan sarımsak emekçileri sel felaketinin ardından hasar tespiti yapılmak için köylere gelindiğini ancak henüz herhangi bir destek verilmediğini kaydetti. Gazetemiz Evrensel’e konuşan üretici köylüler, “Her şey pahalandı, bir tek emeğimiz ucuz” dedi.

"EMEĞİMİZE KIYAMIYORUZ, ASLINDA ZARAR EDİYORUZ"

Tarladaki sarımsağı daha büyük zarar görmeden tarladan çıkarma derdine düştüklerini anlatan Üretici Köylü Canan, “Bu yıl neredeyse kimsenin sarımsağı iyi değil. Beklenenin çok altında verim görüyoruz. Üstelik iş satmaya gelince en iyi sarımsağa 35 lira dediğimizde ‘pahalı’ deniyor. Bu yıl her şeyin fiyatı çok arttı. 100 lira olsa bile belki de zararını karşılamayacak” diye konuştu.

Sarımsak üretimi için yapılan harcamalara değinen Canan, “Gübre fiyatları çok arttı. Bunun yanı sıra bazen ilaçlamak da şart oluyor. Bu sarımsağın sulanması da lazım. Aynı zamanda dikiminden sökümüne her evresinde mazot harcıyoruz. Mazot fiyatlarına değinmiyorum bile. Sarımsağı çürümeden çıkarabilmemiz için işçi de çalıştırmak zorundayız. Günlük 220 lira. Evet kolay bir iş değil sarımsak ama işçiyi getirip götürmek bile maliyet. Sadece sarımsak tarlada kalmasın diye işçi getiriyoruz. Emeğimize kıyamıyoruz oysa zarar ediyoruz” ifadelerini kullandı.

"MAKİNE BOZULACAK DİYE AKLIMIZ ÇIKIYOR"

Sarımsak dikiminde ve sökümünde kullanılan makinelerin ve bu makinelerin parçalarının pahalılığından şikayetçi olan Üretici Köylü Kamil, “Sarımsak söküm makineleri zaten pahalı. 10 bin lira civarı şu an. Hadi iyi kötü bunu almak zorundayız, aldık da. Bunun yanı sıra diğer parçaların fiyatları da çok yüksek. Şaft olmazsa bu makineleri kullanamayız. Şu an en ucuz şaft 500 lira ve ben bu yıl alamadım. Eski şaftı yarım yamalak kullanmaya çalışıyorum. Hadi onu hallediyoruz da makine bozulacak diye aklımız çıkıyor çünkü o sırada cebimizde para yoksa ve makineyi yaptıramazsak tarladaki sarımsak çürüyecek, emeğimiz heba olacak. Parça fiyatları çok pahalı ve makine bir bozulsa en iyi ihtimalle 1000 lira da ona harcarız. Mazot, gübre gibi diğer masraflar çok pahalı olmasa, makine veya parça gibi giderler bu kadar canımızı sıkmaz” diye konuştu.

"BEKLEYECEK SABRIMIZ DA GÜCÜMÜZ DE KALMADI"

İktidarın tarım politikasını eleştiren bir başka üretici köylü ise, “Sosyal medya hesaplarında, televizyonlarda çiftçimize şu kadar destek veriyoruz, şöyle yardım yapıyoruz diye bas bas bağırıyorlar. Oysa bir tarım emekçisi olarak hiç bu kadar daraldığımız zamanları hatırlamıyorum. Verdikleri, aldıklarını karşılamıyor. Biz tarım emekçileri hep sıkıntı içinde yaşarız ama bu kadarı fazla. Her şeye her gün zam geliyor. Neyi nereye denk getireceğimizi şaşırdık. Artık ne iktidardan ne de muhalefetten bir çözüm bekliyoruz. Kimse doğru düzgün bir politikayla gelmiyor. Biri şu seneyi bekleyin diyor, biri bizim gelmemizi bekleyin diyor. Bizim bekleyecek sabrımız da gücümüz de kalmadı” dedi.

"GÖZ BOYAMAK İÇİN GELDİLER"

Kastamonu’da yaşanan sel felaketinin ardından yetkililerin hasar tespitine geldiğini anlatan Üretici Köylü Cihan ise, “Sadece sarımsakla geçinmek mümkün değil. Zaten her yıl sarımsaktan iyi verim alacağının garantisi de yok. Sarımsağın yanı sıra yonca, buğday ekerek balya yapıyoruz. Bu balyaların birazıyla kendi hayvanlarımızı besliyor, birazını da satarak ek kazanç elde ediyoruz. Bu yıl sel balyalarımıza vurdu. O kadar balyayı kaybettik. Zarar tespitine gelen yetkililer ise sadece tarlanın mil gelen kısmını zarar diye yazdı. Bundan da hâlâ bir ses çıkmadı. Selde giden balyalar ve diğer zararlarımıza bakılmadı bile. Bir şeyler olsun diye bekliyoruz ama bir umudumuz da yok. Göz boyamak için geldiler” dedi.

GÜNLÜK 220 LİRA, SİGORTA YOK, YAVAŞLAMA YOK!

Sarımsak üreticisi köylülerin sıkıntılarını ve kendi zorluklarını anlatan dönemlik Tarım İşçisi Songül, “Yaptığım iş zor. Günün belirli saatlerinde sürekli güneşin altında, toprakta çalışıyorsun. Bu yıl günlüklerimiz arttı ve 220 lira oldu. Sarımsak işi zor. 220 lira için değer mi derseniz bilmiyorum. Zaten şu devirde 220 liraya ne alınabiliyor ya orası da ayrı. Onun yanı sıra bu işte sigortan falan da olmaz. Günü kurtarmak için çalışırsın. Biraz yaşlandın ya da yavaşladın mı, o zaman da tarla sahibi işini beğenmez, laf eder” diye konuştu. Daha öncesinden kendisinin de sarımsak üretimi yaptığını, fakat kâr edemeyince üretimi bırakıp dönemlik işçi olarak çalıştığını anlatan Şükriye, “Ben bilirim bu sarımsağa verilen emeği de harcanan parayı da. Üreticinin yıllık emeği ve kazancı burada yatıyor. Mazotu, gübresi her şeyi de pahalı bu sarımsağın. Ben şimdi dönemlik işçi olarak çalışırken daha çok kazanç elde ediyorum. Çünkü üretim yaptığın zaman giderler yüzünden cebimde bir şey kalmıyordu. Şimdi en azından giderimiz olmuyor. Sarımsak üretimi kumar gibi derler bizim burada. Ne zaman iyi ne zaman kötü olacağını kestiremezsin. O sebeple işçiyken önümüzü daha rahat görüyoruz” diye anlattı.

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Milyonlar ‘fitre’lik, iftar sofraları boş

Milyonlar ‘fitre’lik, iftar sofraları boş

Erdoğan-Şimşek programıyla ücretleri açlık sınırının altına inen asgari ücretli işçiler ve emekliler, ramazan ayının ilk iftarını boş sofralarda karşılıyor: “Kırmızı eti zaten görmüyorduk, bu sene orucu açacak zeytin bile alamıyoruz…” Diyanet İşleri Başkanlığı da ‘Asgari ücretliler ve emeklilere fitre verilebilir’ fetvası yayımlamıştı.

İftar sofrasına 1 yılda gelen zam: Yüzde 45

Dört sene içinde güllaça gelen zam: Yüzde 1100

Pideye 2 yılda gelen zam: Yüzde 150

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
2 Mart 2025 - Sefer Selvi

Evrensel'i Takip Et