Dumbledore’un Ordusu’nu yan yana gelerek büyüteceğiz!
Kendi sesimize bir yanımızdaki arkadaşımızın da sesini katmalı; birike birike, büyüye büyüye ilerlemeliyiz. İlerleyelim ki erişebilelim, Voldemort’un karanlığı yırtıp atabilelim!
Kaynak: Unsplash/Artem Malstev
Gamze KISKANÇ
YTÜ
Harry Potter, kitap serisinin yayınlandığı ve filmlerinin vizyona girdiği dönemden bu yana, liseli ve üniversiteli gençlik kesimleri arasında kendine yer edindi. Baştan sona bu seriyi izlememiş veya okumamış olanlar dahi bir şekilde haberdar oldular ondan. Oldukça popüler olan bu serinin gençler arasında bu denli yer edinmesine ve sevilmesine dair söylenecek çok şey olabilir ancak yazımızın konusu bundan ibaret değil.
Her kuşak içinde bir şekilde yer edinen Harry Potter serisinden yola çıkarak Bakırköy’de liseli gençlerle beraber bir söyleşi gerçekleştirdik. Günümüz dünyasından ve Türkiye’sinden kimi olayları Harry Potter evreninde kurgulanan belli kesitlerle özdeşleştirerek bir yolculuğa çıktık.
“Gücü elinde tutarak tüm dünyaya hükmetmeyi ve ebediyen kendi güç-çıkar ilişkilerinin sürmesini isteyen biri var. Bunun için çıkarları kendi çıkarlarına bağlanan bambaşka kesimleri yanında tutar. Tüm bunları da saldırılar, sinsi planlar ve bürokratik yollarla yapar. Tam burada ‘İşte karşınızda Erdoğan!’ diyeceğimizi sanıyorsanız yanılıyorsunuz. İşte karşınızda Voldemort ve onun karanlığı!”
Söyleşimize bu sözlerle başladık. Ağırlıklı olarak Harry Potter serisinin Zümrüdüanka Yoldaşlığı kısmından anlatılarla devam ettik çünkü 2022 Türkiye’si ve gençliği üzerindeki o “karanlık bulutlar” tam da serinin bu kısımlarına hitap ediyor.
Harry ve arkadaşları Sıradan Büyücülük Düzeyi (SBD) sınavları dönemindeler. İlk gençlik yıllarının getirdiği onca zorluğa ek olarak bir de kendi aralarında problem yaşıyorlar. Hogwarts bile artık eğlenceli bir okul sayılmıyor çünkü Voldemort geri döndü! Üstelik sadece kendi başına da değil, kendi ittifaklarını, kara işlerini de yanına aldı. Yandaşlarını da cesaretlendirip saldırganlaştırarak geri döndü! Üstelik bakanlık ve bürokrasi içinde de tanıdıkları, bağlantıları ve müritleri var. Haliyle bunların çıkarları da Voldemort’un güç kazanmasına bağlı.
BİR GARİP HOGWARTS PANORAMASI
Gelin bir de Hogwarts’ta bu karanlığın kendini hangi görünümlerde gösterdiğine, bir de 2022 Türkiye’sinde gençliğin üstündeki “karanlık bulutların” seyrine, bakalım: Hogwarts’ta müdür değişikliğine gidilmesi Boğaziçi’ne kayyum rektör atamasını ne kadar çağrıştırıyor değil mi? Üstelik Türkiye’nin tek kara bulutu da bu değil. ODTÜ’deki bahar şenliği ve onur yürüyüşüne yönelik kısıtlamalar, YTÜ’de öğrenci temsilcisinin hukuksuzca görevinden alınması ve millet bahçesi olayları, meslek liselilerin staj koşulları altındaki ezilişi, liselerdeki niteliksiz eğitimin kol gezmesi…Güneşin yüzüne erişebilmek için dağıtmamız gereken çok bulut var anlayacağınız.
Hogwarts’ta da yeni Müdür Dolares en büyük ve esaslı değişikliğe müfredatta gidiyor, karanlık sanatlara karşı savunma büyüsü yalnızca teoride anlatılırken pratikten tamamen kaldırılıyor. Tıpkı Evrim Teorisi’nin lise biyoloji müfredatından kaldırılması gibi…
VOLDEMORT KARANLIĞI KARŞISINDA BİRLİKTEN DOĞAN MÜCADELEMİZ VAR!
Tüm bunlar olurken Hogwarts’ta da öğrencilerin rahatsızlıkları artıyor haliyle, sesler yükseliyor. Sonucunda da hoşnutsuzluklarını dile getirmek için Dumbledore’un Ordusu’nu kuruyorlar. Bakanlık ise kulağının üstüne yatıyor. Tıpkı Kılıçdaroğlu’nun Boğaziçi’ndeki olaylar yükselirken öğrencilere değil, ailelere seslenerek “Çocuklarınızı sokaktan alın” minvalinde açıklama yapması gibi.
Harry Potter evreninde öğrencilerin kendilerini savunmak adına yaptıkları en etkili büyü “Patronus”tu. Bu büyüyü en güçlü şekilde yapabilmenin de tek bir yolu vardı, en mutlu anılarını düşünmek. Şimdiye dek seriyle kendi yaşantımız arasında pek çok bağlantı kurduk. Hepsini de, ne yazık ki, kolayca içselleştirebildik deneyimlerimiz üzerinden. Nasıl ki genç büyücülerimiz en etkili savunma büyülerinden olan Patronus’u kullanmak için bu metodu bilmeliler, biz de Türkiye gençliği olarak, tek adam karanlığı karşısında kullanacağımız yöntemleri öğrenmek, deneyimlemek ve geliştirmek zorundayız.
Tabii Harry Potter evreninde işler bizimkinden daha basit. Biz, daha zorunu başarmak ve öğrenmek zorundayız. Bir araya gelmeli, kendi sesimize bir yanımızdaki arkadaşımızın da sesini katmalı; birike birike, büyüye büyüye ilerlemeliyiz. Yoldaşlığı, dostluğu öğrenerek, toplumsal olarak bize güç veren olayları hatırlayıp onlara yaslanarak Dumbledore’un Ordusu’nun acilen güçlendirmeliyiz. Güçlendirmeliyiz ki hayallerimize, arzularımıza, eşit ve özgür bir ülkeye erişebilelim. Güçlendirmeliyiz ki Voldemort’un karanlığı yırtıp atabilelim!
Bir çağrıdır bu! İsmimizi yan yana yazma cesaretini gösterelim ki gün geçtikçe güçlenen bu karanlığın karşısında umutsuzluğa kapılmak zorunda kalmadan mahallemizde, semtimizde, lisemizde, üniversitemizde, fabrikamızda bu birliği yükseltebilelim! Yükseltebilelim ki Patronus büyüsünü de sersemlet hamlesini de en işe yarar zamanlarda hakkımız olanı korumak ve kazanmak için kullanabilelim!
“...ve unutmayın, en karanlık zamanlarda bile umut vardır. yeter ki ışığı açmayı unutmayın.”