Ukrayna parlamentosunda işçi haklarını yok eden yasalara onay
Ukrayna’da geçtiğimiz pazartesi ve salı günleri onaylanan iki yasa, savaş gerekçesiyle işçi haklarını neredeyse tamamen ortadan kaldırıyor. Yasalar Zelenskiy’in onayını bekliyor.
Fotoğraf: Ukrayna Dayanışma Kampanyası
Ukrayna parlamentosu, işçi haklarını yok eden iki düzenlemeyi onayladı. Pazartesi ve salı günü kabul edilen yasalar, imzalaması için Devlet Başkanı Zelenskiy’e gönderildi.
5161 sayılı yasa, işyerindeki çalışanların yüzde 10 ile sıfır-saat sözleşmeleri yapılmasına izin verirken, işgücünün yüzde 70’ini ilgilendiren 5711 sayılı yasa ile de küçük ve orta ölçekli işletmelerin çalışanları için iş kanunu hükümleri ortadan kalkıyor. Bunun yerine her işçinin işvereniyle bireysel iş sözleşmesi yapması öneriliyor. Ayrıca sendikaların, işyerinde işten çıkarmaları veto etme yetkisi de kaldırılıyor.
Volodimir Zelenskiy’in başkanlığındaki Halkın Hizmetkarı Partisi, Ukrayna’nın yasalarındaki bürokrasinin “hem çalışanların kendilerini gerçekleştirmeleri hem de işverenlerin rekabet gücünü arttırmaları önünde bürokratik engeller yarattığını” öne sürüyor.
"UKRAYNA İÇİN SAVAŞAN İŞÇİLERE ZARAR VERİYOR"
Ukrayna Milletvekili Vadym Ivchenko openDemocracy.net’e yaptığı açıklamada, Ukrayna İşçi Sendikaları Federasyonu’nun, 5371 sayılı yasa tasarısı imzaya açıldığında Devlet Başkanı Zelenskiy’den veto etmesini isteyeceğini, ancak aynı talebi sıfır saat sözleşmelerle ilgili yasa teklifi için yapmayacağını söyledi.
Ukrayna Dayanışma Kampanyası’ndan yapılan açıklamada da, 5371 sayılı Kanun Tasarısı’nın ikinci kez oylanmasını birkaç kez erteleyen parlamentonun, tasarıyı sadece sıkıyönetim döneminde geçerli olacak şekilde değiştirerek ezici bir çoğunlukla kabul ettiği belirtildi. Yasa, 250 veya daha az çalışanı olan herhangi bir işyerindeki işçilerin toplu pazarlık haklarını ortadan kaldırıyor ve işverenlerin bireysel iş sözleşmelerinde mevcut toplu sözleşmelerin şartlarını göz ardı etmelerine izin veriyor.
Ukrayna Hür İşçi Sendikaları Konfederasyonu (KVPU) Başkanı ve Milletvekili Mykhailo Volynets, yasanın “Bugün savaştan muzdarip olan ve ülkenin savaşı kazanması ve Ukrayna topraklarının tamamında barışın yeniden tesis edilmesi için mümkün olan her şeyi yapan Ukraynalı işçilerin haklarının ihlal edilmesine yol açacağını” söyledi ve “İşçi haklarına, uluslararası çalışma standartlarına ve Avrupa değerlerine saygısızlığa müsamaha göstermeyeceğiz. Ukrayna’nın yeniden inşasının etkinliğinin ve gelecekteki başarısının işgücü haklarının korunma düzeyine bağlı olduğunda ısrar ediyoruz” dedi.
HEM SAVAŞ HEM YENİ YASALAR VURUYOR
Ukraynalı düşünce kuruluşu Cedos’ta analist olan Nataliia Lomonosova ise bu iki yasanın Rusya’nın askeri müdahalesinden zarar gören Ukraynalılar için zaten zor olan sosyo-ekonomik durumu daha da kötüleştireceği uyarısında bulunarak, “İnsanların şu anda pazarlık gücü yok ve sendikalar onları koruyamıyor” dedi.
BM’nin son rakamlarına göre Rusya’nın işgali en az yedi milyon insanın Ukrayna içinde yerinden edilmesine yol açtı, bu durum ağır bir ekonomik krizle daha da derinleşti. Dünya Bankası da Ukrayna ekonomisinin bu yıl yüzde 45 oranında küçüleceğini öngörüyor.
Bu faktörleri göz önünde bulunduran Lomonosova, Ukraynalıların, işverenler karşısında çok az seçeneğe ya da pazarlık gücüne sahip olduğunu söyledi. Lomonosova, yerinden edilmenin bir sonucu olarak, “pek çok insanın kendi ülkelerinde kendilerini Ukraynalı göçmen işçilerin durumunda bulacakları” korkusunu dile getirdi. Yani, insanların kötü koşulları kabul etmekten ve işverenlerine daha fazla bağımlı olmaktan başka seçenekleri kalmayacak.
SIFIR SAAT İŞ SÖZLEŞMESİ NE DEMEK?
Ukrayna’nın “yeni sıfır mesai” mevzuatı uyarınca işverenler, işçileri istedikleri zaman işe çağırabilecekler. Mevzuat, bu yeni sözleşmelerle istihdam edilen kişilere ayda en az 32 saat çalışma garantisi verilmesi gerektiğini ve şirkette sıfır saat sözleşmeli çalışanların oranının yüzde 10’dan fazla olamayacağını belirtiyor. Ancak aynı işçilerin verilen tüm işler için her gün “nöbetçi” olmasına izin veriyor.
İşçi hakları kuruluşu “Labor Initiatives” tarafından yapılan bir analize göre, “... Çağrı üzerine çalışma, değişken ve öngörülemeyen saatler, programların kısa süre önceden bildirilmesi, çalışma saatlerinde önemli dalgalanmalar ve çalışma zamanlamasına çok az veya hiç girilmemesi anlamına geliyor”. Ayrıca çağrı üzerine istihdamda ve geçici düzenlemelerde çalışanlar tipik olarak ne zaman çalışacakları konusunda sınırlı kontrole sahipler ve ücretin belirsiz olması nedeniyle iş-yaşam dengesi ve gelir güvencesi olmuyor.
"GÜVENCESİZLEŞTİRME YÖNÜNDE FECİ BİR ADIM"
İşçi Avukatı Vitaliy Dudin openDemocracy’ye yaptığı açıklamada, sıfır saat çalışma yasası kapsamında önerilen yeni sözleşmelerin, güvencesiz istihdam veya işverenler tarafından üretilen gerekçelerle derhal işten çıkarılmaya yol açabileceğine dikkat çekti. Dudin, bu durumun, kemer sıkma politikaları nedeniyle risk altında olan hastaneler, demiryolu depoları, postaneler ve altyapı bakımı gibi kamu sektörü işleri de dahil olmak üzere yüzlerce çalışanı olan işyerlerini etkileyebileceğini belirtti: “Bu, güvencesizleştirme yönünde atılmış feci bir adımdır.”
Avrupalı sendikal gruplar, Zelenskiy ve partisi Halkın Hizmetkarı’nın 2019’da iktidara gelmesinden bu yana Ukrayna’da işgücünün serbestleştirilmesine yönelik artan eğilimi uzun süredir eleştiriyor.
14 Temmuz’da, 5371 sayılı yasa tasarısına ilişkin yeni bir oylama yapılacağı söylentileri yayılırken, üç Avrupa sendika konfederasyonu, “Savaş acil durumunun sona ermesinin ardından devam eden gerici işgücü reformlarından büyük endişe duyuyoruz” diyerek, reformların “AB ilke ve değerlerine ters yönde ilerlediği”ne işaret etmişti.
Brüksel’deki bir düşünce kuruluşu olan Avrupa İlerici Çalışmalar Vakfı’nın genel sekreteri olan László Andor da, “Ukrayna sendikaları yeterince dinlenmiyor" diyor: “İş kanunu artık geçerli olmayacak, toplu sözleşmeler ortadan kaldırılacak ve bugün yürürlükte olan çalışanları koruma mekanizmaları bile çalışmayacak. Bu, çalışma alanındaki uluslararası norm ve standartların küstahça ihlalidir.”
SENDİKALARIN MÜLKLERİNE EL KOYMA HAZIRLIĞI
Ukrayna Dayanışma Kampanyası’na göre, yakın zamanda oylamaya sunulan iki yasa tasarısı daha Ukrayna İşçi Sendikaları Federasyonu'na (FPU) ait mülklere el konulmasını öngörüyor. Bu mülklerin neredeyse tamamı (sağlık ocakları, oteller, pansiyonlar ve eğitim merkezleri) savaş sırasında ülke içinde yerinden edilmiş kişiler (IDP) için kamplara dönüştürülmüş durumda.
Sendikaya ait mülklere el koymanın, mülklerin kişisel kontrolünü ele geçirmeye çalışan bazı siyasi güç simsarlarının uzun zamandır hedefi olduğu belirtiliyor. FPU, bu tesislerin başlangıçta sendika aidatları kullanılarak inşa edildiğine ve sendika üyelerinin yararlanması için tasarlandığına dikkat çekiyor: “Sendikaların program ve faaliyetlerini özgürce yürütme hakkının, bu program ve faaliyetlerin üyelerine ulaştırılmasında bir araç olarak sendikaların mülk edinme hakkıyla iç içe, birbirine bağlı ve birbiriyle ilişkili olduğunu düşünüyoruz”
"SAVAŞI FIRSAT BİLDİLER"
Kampanya açıklaması şöyle sona eriyor: “On yılı aşkın bir süredir Ukrayna’da işçi ve sendikal hakları zayıflatmaya çalışanlar, savaş öncesinde defalarca başarısızlığa uğrayan bu hükümleri şimdi de savaş krizini fırsat bilerek hayata geçirmeye çalışıyorlar.” (DIŞ HABERLER)