Boğaziçi Üniversitesi akademisyenleri: Üniversitedeki gayrimeşru uygulamalar sona ermeli
Boğaziçi Üniversitesi akademisyenleri nöbetlerinin 380. gününde, üniversitedeki hukuksuz uygulamalara ve görevden almalara tepkilerini dile getirdi.
Fotoğraf: Can Candan
Boğaziçi Üniversitesi akademisyenleri haftanın her iş günü olduğu gibi bugün de arkalarını 366. kez rektörlük binasına döndü. Akademisyenler 380. nöbetlerinin ardından haftanın her son iş gününde olduğu gibi haftalık açıklamalarını okudu.
"CAN CANDAN'IN ATAMASINI YAPIN"
Mahkemenin, yaklaşık bir yıl önce akademisyen Can Candan’ın görevine son vermesini hukuksuz bularak, iptal etti hatırlatılan açıklamada "Emsal niteliğinde olan bu karar ile yargı, bir kez daha Naci İnci ve yönetiminin gerek akademisyenlerin gerekse öğrencilerin haklarını çiğneyen bu düşmanca uygulamalarının hukuksuzluğunun altını çizdi." denildi. Akademisyenler Can Candan’ın atamasının derhal yapılmasını talep etti.
Üniversitenin sitesinde Hukuk Fakültesiyle ilgili tanıtım kampanyası yapılması eleştirilen açıklamada, görevden alınan kayyum Melih Bulu döneminde bileşenlerinin onayı alınmaksızın Hukuk Fakültesinin kurulacağının ilan edildiği ve kuruluş kararının iptali talebiyle açılan davanın henüz sürdüğü hatırlatıldı, "Ööğrenci adaylarının üniversitemizde eğitim alacakları bölümleri seçerken bilimselliğe, liyakata, uzmanlığa ve hukuka saygı göstermeyen bir tercihte bulunmamalarını temenni ediyoruz." denildi.
"BTK ÜYELERİ GÖREVLERİNE İADE EDİLSİN"
10 Haziran'da kayyum yönetiminin üniversite veri tabanlarının erişime açılması konusundaki usulsüzlüklerini ifşa eden Bilgi İşlem Merkezi denetleme görevindeki Tuna Tuğcu, Emre Otay, Yavuz Akpınar ve İbrahim Semiz'in 3 ay süreyle görevden uzaklaştırma cezasına itiraz eden akademisyenler "Hocalarımızın yanı sıra bir BIM çalışanı ve aynı zamanda üniversitemiz Bilgisayar Mühendisliği doktora öğrencisi olan Levent Altay’ın da sözleşmesi usulsüzce feshedilmişti. Levent Altay’ın, sadece doğruları söylediği, yani kayyım rektörlüğün iddia ettiğinin aksine BTK üyelerinin zorla evrak gaspı yapmadığını üniversite kamusuyla paylaştığı için idari görevinden alındığını biliyoruz. Haksızca idare görevine son verilen Levent Altay üniversitemiz öğrencisi olmaya devam etmektedir. Buna rağmen Altay'ın kampüse girişi ve her öğrencinin eğitim hakkı dahilinde olan hizmetlere erişimi engellenmektedir. Gayrimeşru idareye hatırlatmak isteriz: eğitim hakkı anayasal bir haktır, gasp edilemez. Hocamız Tuna Tuğcu ve öğrencimiz Levent Altay'ın yanındayız. BTK üyesi diğer üç hocamız gibi Tuna Tuğcu ve Levent Altay’ın da görevlerine derhal iade edilmelerini talep ediyoruz." dedi.
"ÜNİVERSİTEDEKİ GAYRİMEŞRU UYGULAMALAR BİR AN ÖNCE SONA ERMELİ"
Akademisyenler taleplerini şöyle sıraladı:
"Üniversitedeki gayrimeşru uygulamalar bir an önce sona ermelidir. Üniversitemizdeki tüm fakülte dekanları, enstitü müdürleri ve yüksek okul müdürü seçimle göreve gelmeli ve seçilmiş kurullarla denetlenebilmelidir. Şeffaf ve demokratik yollardan belirlediğimiz ve haksızca işlerine son verilen dekanlarımız bir an önce görevlerine iade edilmelidir. Atama ve yükseltme kriterleri hiçe sayılarak, bölüm ve fakültelerin onayı alınmadan, tepeden inme kararlarla yapılan tüm atamalar gayrimeşrudur, geri alınmalıdır. İşlevsizleştirilen Boğaziçi Üniversitesi Yayınevi ve Cinsel Tacizi Önleme Koordinatörlüğü işinin ehli çalışanlarıyla birlikte bir an önce tekrar faal hâle getirilmelidir. Gayrimeşru yönetim tarafından gerekçesiz şekilde el konulan İstanbul Matematiksel Bilimler Merkezi binası eski işlevine kavuşturulmalı, yeniden araştırmacıların kullanımına sunulmalıdır. Naci İnci ve yönetimi ile bugüne kadar hukuksuzca kadrolaşmış tüm isimlerin istifasını talep ediyoruz. Fakülte ve bölüm kararları yok sayılarak işine son verilen ve dersleri iptal edilen meslektaşlarımızın haksızca uzaklaştırıldıkları işlerine iade edilmelerini, ayrıca öğrencilerimiz, akademik ve idari personelimiz hakkında mesnetsiz gerekçelerle açılmış tüm disiplin soruşturmalarının geri alınmasını bir kez daha talep ediyoruz. Üniversitemizi yılmadan ve kararlılıkla savunmaya devam edeceğiz. Türkiye’de özgür, özerk, demokratik ve katılımcı ilkelere dayalı bir üniversite ideali gerçekleşene kadar, Kabul Etmiyoruz, Vazgeçmiyoruz." (HABER MERKEZİ)