TPI'da birlik kazandırdı, direniş yol gösterdi

Eda AKTAŞ
İzmir

İzmir Menemen ve Çiğli’de bulunan, rüzgar türbini kanadı üretimi yapan ABD sermayeli TPI Composite fabrikasında çalışan Petrol-İş üyesi 3 bin 600 işçinin, düşük zamma ve işten atmalara karşı başlattığı iş bırakma eylemi kazanımla sonuçlandı.

6 Temmuz’da ek zam talebiyle üretimi durdurarak eyleme başlayan işçiler, patron saldırısına karşı sendikanın geri tutumuna rağmen kazandı. 22 temmuz günü patron ve sendika arasında yapılan görüşme sonucu işçilerin, asgari ücrete yapılan yüzde 30 zammın üzerine yüzde 15 zam, ihtarların geri çekilmesi, atılan işçilerin geri alınması ve çalışılmayan günler için ücret kesintinin olmaması talepleri kabul edildi.

İşçiler, “İşçilerin mücadelesi bu kazanımı getirdi” diyerek bundan sonra da baskılara karşı bu birlikteliklerini devam ettireceklerini söyledi.

"DİRENENİN HER ZAMAN KAZANDIĞINI TEKRAR TECRÜBE ETMİŞ OLDUK"

Direnişe neden başladıklarını kısaca anlatan bir işçi, “Yüzde 5 zam düşük geldiği için başladık. Kararlı bir duruş sergiledik. Bu kazanımın çok büyük olduğunu düşünüyoruz. Bunun devamının toplu sözleşmede olacağını düşünüyoruz. Sendika başkanın da mücadelesi var ama burada yüzde 9 zammın yüzde 15’e çıkması başkanın değil tamamen işçinin iradesiydi. İşçilerin mücadelesi bu kazanımı getirdi. Direnenin her zaman kazandığını tekrar tecrübe etmiş olduk” dedi.

"ZAFER DİK DURAN İŞÇİNİN ZAFERİDİR"

Direnişin işçilerin bir arada hareket etmesiyle başladığını söyleyen bir başka işçi, “Bu hareket işçiden doğdu ve bu kazanımları da işçi elde etti. Bu zafer tamamen dik duran işçinin zaferidir. İşten çıkarılan ve işe devam eden arkadaşlarımız hiç birbirinden kopmadı. Her zaman birlik içerisinde olduk ve bu birliğimiz bizi ayakta tuttu” diye konuştu.

Direnişi devam eden işçilere de seslenen işçi, “Kimse vazgeçmesin mücadelesinden, en büyük güç emeğin gücü, vazgeçmeden birlik içerisinde olursak her şeyi kazanırız” dedi.

"İŞÇİ DİRENDİ SONUNDA BAŞARDI"

“Bu kazanımda sendikanın bir rolü yok. Bu sadece işçi hareketiydi. Sendika bir duruş sergileseydi yüzde 15 değil yüzde 25 alınırdı” diyen başka bir işçi de şöyle devam etti:

“Yüzde 15’i de sendika çıkardı, bizim gönlümüzden geçen yüzde 25’ti. Sendika işçinin yanında durmadı ama bıçak kemiğe dayanmıştı. İnsanlar, ‘olursa olur, olmazsa beni atsın kapıya’ o durumdaydı. Tozun kimyasalın içerisindeyiz. İnsanların günden güne hayatları gidiyor. O zaman bu ücrete biz kendimizi niye burada yok ediyoruz. Ömrümüz yarıya iniyor ölümcül hastalığa yakalanıyoruz. İşçi direndi sonunda başardı.”

İŞÇİLER BÖLÜNMEDİ

Yaklaşan şube seçimlerine de değinen işçi, “Mevcut şube başkanı rüzgarı arkasına almaya çalışıyor. Yoksa biz yine bir gece gelen ‘anlaşma sağlandı’ mesajıyla uyanabilirdik. İşçiyi bırakıp ne haliniz varsa görün deyip gidemiyordu. Amacı delege seçimi, başkanlık seçimi. Konuşmasında yaptık, ettik diyor ama işçi ne olduğunu biliyor. Bizi bölmeye çalıştı sendika ve işveren. Ama işçi dik durduğu için planları tutmadı. İşçiler dik durduğu sürece yan yana olduğu sürece bu iş sonuna kadar gider” diye konuştu.

“BU ZAFERİ İŞÇİLERE BORÇLULAR”

Bir başka işçi ise, “Sendika bizi yüzde 9’a razı etmeye çalıştı ama işçiler kesin bir duruş sergiledi. İşçilerin birliği sermayeyi yendi. Bizi işverenin üzerine sürdüler. İçerideki arkadaşlar da işten atılan arkadaşlar da dik durdu. Bu zaferi işçilere borçlular. Birlikten kuvvet doğar bunu bir kez daha gösterdik” dedi.

"SENDİKAYI SÜRÜKLEYEN İŞÇİ OLDU"

Bir işçi temsilcisi ise, “Yüzde 5 gibi bir zam açıklanınca tencerede kaynayan su gibi öfkeye dönüştü ve direniş başladı. Ben bir temsilci olarak tamamen işçilerin yanında oldum. Tamamen özne olan işçilerdir, işçinin kararlılığı zaferi getirdi. İşçilerin kararlılığı sonuna kadar devam etti, başarı tamamen işçinin başarısıdır. Sendikayı sürükleyen işçi olmuştur” diye konuştu.

"İŞÇİLER KENDİ GÜCÜNÜ GÖRDÜ"

Temsilci, “İşçi üzerindeki baskıyı kaldıracağız. İçerideki denetime hakim olacağız. İçerideki iş barışının bozulması üretime de yansıyacaktır. İşveren de bunun farkında, dolayısıyla iş barışı sağlanmak zorunda. İşveren artık işçinin kararlılığını gördü bundan sonra daha temkinli yaklaşır. İşçiler de kendi gücünü gördü, bundan sonrada ona göre hareket edecek, geri adım atılacaklarını düşünmüyorum” dedi.

"BUNDAN SONRA DA BİRLİĞİMİZİ KORUYACAĞIZ"

“Bu direnişin bir bedeli olacaktır. İçeride baskı mobbing olacak biz bunun bilincindeyiz. Birliktelik sağlandı bundan sonra gelecek her türlü saldırılara karşı çok hızlı bir araya gelip tepkimizi ortaya koyarız” diyen bir başka işçi, sağlanan birliğin devam edeceğini söyledi.

Yetersiz de olsa sendikanın işçilerin yanında olduğunu ifade eden işçi, “Sendika kritik dönemlerde oradaydı ama bu birliktelik işçilerin dik duruşuyla sağlandı. Bundan sonra da önümüzde toplu sözleşme süreci var ve bizler orada da haklarımız için direneceğiz. Psikolojik üstünlük biz de artık. Bu direnişte tarafsız olan kararsız olan işçiler gerçeği gördü. Bu saatten sonra kimse tarafsız kalmaz. Bu büyük kazanım sadece bizim için değil bütün işçi sınıfı için bir kazanım. Şu an grevde olan fabrikalar var, direniş gösteren işçiler var onlar da birliklerini korusunlar. Bizlere yönelik baskılar müthiş derecede artıyor buna birlik içinde karşı koyabiliriz. Direnen işçi mutlaka kazanıyor” diye konuştu.

"BİRLİĞİMİZİ BOZMAYA ÇALIŞANLARI UNUTMAYACAĞIZ"

Sendikacıların bu süreçteki tutumlarını eleştiren bir başka işçi de “Şube yönetiminin ‘Yüzde 35 alacaksınız neyi beğenmiyorsunuz demesini’ unutmadık. Her fırsatta önümüze engel çıkarmasını, bizi tehdit etmesini unutmadık. İşten çıkarmalar olduğunda pes etmemizi bekleyen, dışardaki arkadaşlarımızı ‘bakın bugün son gününüz yoksa ihbar kıdem bütün haklarınız yanacak içeri girin’ diye galeyana getirmeye çalıştığını unutmadık” dedi.İşçilerin direnmesiyle kazanımın sağlandığını belirten işçi, “Biz bu direnişi verirken seçim hesapları yaptıklarını da unutmadık. Bir kez bile arayıp sormayan yanımızda durmayan bizi ortada bırakan ‘TİS değil bir şey değil, ben neden gireyim görüşmeye’ diye böbürlenenlerin direnişi kazandığımız zaman kahramancılık oynaması zavallıca” diyerek tepki gösterdi.

"TOPLU SÖZLEŞMEYE İYİ HAZIRLANMAK LAZIM"

Bir işçi ise, “Böyle bitmesi kimseyi üzmedi. Şimdi herkesin aklında acaba uluslararası şirket yönetimi yüzde 25 vermiş miydi gerçekten? Yüzde 25 yerine 15’e anlaştıysak iyi değil kuşkusuz ama bunu bilemeyeceğiz. Genel başkanların temsilcileri almaması, yanlarına yaklaştıramaması ayıp tabi. Önümüzde toplu sözleşme var. Sendika da hazırlansa iyi olur ama dertleri seçim. Şimdilik birkaç hafta daha geçsin seçimde belli olur zaten. Toplu sözleşmeye iyi hazırlanmak lazım” dedi.

TPI İŞÇİLERİ: DİRENİŞİMİZİ SAHİPLENEN EVRENSEL’E TEŞEKKÜR EDERİZ

TPI işçileri, “Direnişimizin başından beri bizleri yalnız bırakmayan sınıf kardeşlerimiz ve Evrensel Gazetesi’ne çok teşekkür ederiz. Yaptığınız haberlerle sesimizi duyurdunuz. Bu direnişi kazanmamızda Evrensel’in payı büyük” dedi. Bir başka işçi, “Emeğiniz çok biz de sizlerin de payı çok bu direnişte” derken; bir başka işçi, “Allah razı olsun sağ olun. Sizlerin desteklerinizle bu sonuca ulaştık. İşçi ve emekçinin sınıf dayanışmasına tüm gücünüzle destek olduğunuz için arkadaşlarım adına sizlere teşekkür ederim” ifadelerini kullandı.

EMEP AFİŞİNİ SÖKENE TEPKİ GÖSTEREN İŞÇİ GÖZALTINA ALINDI

Emek Partisi İzmir İl Örgütü tarafından, direnişi İzmirlilere duyuran afişler polis tarafından sökülmek istendi. Polise tepki gösteren bir TPI işçisi geçtiğimiz günlerde gözaltına alındı.İşçi, “Neden afişleri söküyorsunuz, ben işten atıldım burada benim ciğerim yanıyor. Bizlerin sesini duyurmaya çalışanların afişlerini neden söküyorsunuz” demesi üzerine polisler tarafından gözaltına alınıp karakola götürüldü. İşçi daha sonra serbest bırakıldı.