Yazılı sınavda birinci oldu, mülakatta elendi: Liyakat bunun neresinde?
İstanbul Büyükşehir Belediyesinde “Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği” sınavında yüksek not alan TÜM BEL-SEN İstanbul 5 No’lu İBB Şube Kadın Sekreteri Nurcan Erdoğan sözlü mülakatla elendi.
Fotoğraf: Evrensel
Eylem NAZLIER
İstanbul
İstanbul Büyükşehir Belediyesinde “Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği” sınavında yüksek not alan TÜM BEL-SEN İstanbul 5 No’lu İBB Şube Kadın Sekreteri Nurcan Erdoğan sözlü mülakatla elendi. CHP Lideri Kılıçdaroğlu’nun ‘iktidar olduğumuzda mülakat belasını kaldıracağız’ dediğini hatırlatan Erdoğan “Liyakat bunun neresinde diye sordu. TÜM BEL-SEN İstanbul 5 No’lu İBB Şube Başkanı Ensari Korkmaz, konunun takipçisi olacaklarına vurgu yaparak, “Mülakatların tamamına karşıyız. Nerede mülakat varsa orada kayırma var” dedi.
‘YAZILI SINAVDA BİRİNCİ OLMAMA RAĞMEN ELENDİM’
Nurcan Erdoğan, bilgisayar işletmeni olarak 11 yıl İstanbul Büyükşehir Belediyesinde görev yaptı. 2021 yılında İBB’nin gerçekleştirdiği ‘Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği’ sınavına girdi. 92.50 puan alarak başvuru yaptığı alandan birinci olan Erdoğan sözlü mülakatta elendi. Endüstri Mühendisliği alanında başvuru yaptığını aktaran Erdoğan süreci şu sözlerle aktardı: “Anadolu Üniversitesinde sınava girdik. 21 kişi girdi, 12 kişi mülakata girmeye hak kazandı. Yazılı sınavda kendi alanımda birinci oldum. 3 kişi alınacaktı. Ben yazılı sınavda birinci olmama rağmen elendim. Açıkçası hiç beklemiyordum. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, ‘iktidar olduğumuzda mülakat belasını kaldıracağız’ demişti. Ama kendi belediyelerinde sözlü mülakatla eleniyoruz. Liyakat bunun neresinde?”
‘OBJEKTİF DEĞERLENDİRMEYE DAYALI DEĞİL’
Sözlü sınavın objektif değerlendirmeye dayalı olmadığının altını çizen Erdoğan, “Şeffaf olabilmesi için sorunun zarfın içerisinden çıkması gerektiğini düşünüyorum. Çünkü karşındaki insanı elemek istiyorsan istediğin soruyu, istediğin zaman sorabilirsin. Kameranın olduğu söyleniyor, soruların soru havuzundan çekildiği söyleniyor. Sorular zoomlanıyor mu? Zoomlandı mı? Bunların açıklamasını gerçekten istiyorum. Gerçekten ben yapamamışsam, sıkıntı bendeyse kanıtlanması düşüncesindeyim” diye konuştu.
‘NEDEN HEPİMİZ AYNI GÜN SINAVA GİRMEDİK?’
Yazılı sınavdan birinci ve ikinci olanların aynı gün sözlü mülakata girdiğini, diğerlerinin ertesi gün girdiğine dikkat çeken Erdoğan, “Ertesi gün sınava giren iki kişi seçiliyor. Bu da doğru değil. Biz o gün mesleki soruların sorulduğunu öğrendik. Genel kültürden soru sorulması gerekiyordu. Genel kültürü uzun süredir çalıştığım için tüm konuları biliyordum. Bir kere genel kültür sorulmadı. Genel kültür sorulmadığı gibi mesleki soruların olduğunu öğreniyoruz. Neden hepimiz aynı gün sınava girmedik. Ben böyle bir muameleye maruz kaldım. Bu sadece benim için geçerli değil, mülakatlar keyfidir. Şeffaf bir uygulama değil” ifadelerini kullandı.
‘DAVA AÇTIK’
Dava açtıklarını da belirten Erdoğan, “Hukuki olarak hakkımı sonuna kadar arayacağım. Biz mülakatların genel olarak kaldırılmasını istiyoruz. Çünkü bizi değerlendiren kişilerin liyakatli olduğunu da düşünmüyoruz. Tüm iş kollarında mülakatların kaldırılarak yazılı sınavlarla merkezi atamaların yapılmasını istiyoruz. Hatta belediyelere de sözleşmeli personelden ziyade merkezi atamayla KPSS ile alımlar olsa daha iyi olur. En azından bu kadar emek vermiş, sınava hazırlanmış kişilerin ataması yapılırsa daha iyi olur. Bu sadece benim başıma gelmedi. Çok sayıda mülakat mağduru var. Ben de sadece bunlardan biriyim” dedi.
‘NEREDE MÜLAKAT VARSA ORADA KAYIRMA VAR’
TÜM BEL-SEN İstanbul 5 No’lu İBB Şube Başkanı Ensari Korkmaz, “Mülakatların tamamına karşıyız” diyor ve sözlerine şöyle devam ediyor: “Mülakat nerede varsa orada kayırma vardır. Liyakat konusunda CHP, politika geliştirdiğini ve ilkesel bir tutum aldığını kamuoyuyla paylaşıyor. Böyle bir algı oluşturmaya çalışıyor. ‘Mülakatla elenenlerin yanındayız’ diyorlar. Ama söyledikleriyle icraatları çok farklı. Tezat bir uygulama var. Bu uygulamayla mülakat adı altında emekçileri eliyor olması cidden kabul edilir bir durum değil. Kamuoyuna yansıtılmak istenen politikalarıyla yerelde iktidar olduğu yerlerdeki uygulamaları çok farklı. Bu uygulamaları teşhir edeceğiz. İBB’de elenen emekçilerin yerine kendilerine yakın gördüklerine, kendi çalışma arkadaşlarına bu kadroların dağıtılıyor olması da manidar. Sınavı yapan kişilerin kendilerine bu kadroları tahsis etmesi ciddi bir sıkıntı.”
Konuyla ilgili bilgi almak için aradığımız İBB Basın Bürosundan sorularımıza cevap alamadık.