25 Temmuz 2022 04:55

Belgesel tadında bir kitap: Ruşen Hakkı ile

2011 yılında aramızdan ayrılan şair, yazar ve gazeteci Ruşen Hakkı için hazırlanan “Ruşen Hakkı ile” kitabı okuyucuyla buluştu

Fotoğraf: Kadir İncesu

Paylaş

Hasret Gültekin KOZAN
Gebze

2011 yılında aramızdan ayrılan şair, yazar ve gazeteci Ruşen Hakkı için hazırlanan “Ruşen Hakkı ile” kitabı okuyucuyla buluştu. Radyo söyleşileri dahil 7 röportaj yazısı ile 48 kişinin Ruşen Hakkı’yı anlattığı yazılardan oluşan kitapta, 43 kişinin de Ruşen Hakkı hastanedeyken gazetesindeki köşesine yazdıkları “Sağlık temennileri” yazıları bulunuyor. Toplamda 98 kişinin yazısından oluşan 424 sayfalık kitap Rıfat Sezeralp tarafından hazırlandı.

1936 yılında Kütahya’da doğan Ruşen Hakkı, ilk şiirini 1954 yılında Yeşilay Dergisi’nde yayımlandı. Sonraki yıllarda Türk Dili, Yeni Ufuklar, Soyut, Varlık, Yeditepe, Güney, Dost gibi dergilerde şiirleri yayımlanan Hakkı’nın; Milliyet, Yeni Ortam, Kocaeli ve Özgür Kocaeli gazetelerinde şiirleri, hikâyeleri ve kitap tanıtım yazıları çıktı. 2006 yılında Cumhuriyet Vakfı tarafından verilen Yunus Nadi Ödülü’nü kazanan Ruşen Hakkı’nın; Hüznün Dalgın, Üretimde Sevda, Değirmen, Havalandırmaya İnen Türkü, Kentin Konukları, Sırtı Çil Çiçeği Bahçesi, Umudun Çiçeklendiği Günler ve Körfez Güncesi’nin yanı sıra çok sayıda öykü, roman ve şiir kitabı da yayımlandı.

İzmit’te yaşadığı caddeye adı verilen Ruşen Hakkı için yokluğunun 11’nci yılında İzmit Belediyesi tarafından anısına şiir ve edebiyat evi geçtiğimiz günlerde açıldı. Bu açılışta İzmit Belediyesi tarafından basımı yapılan “Ruşen Hakkı ile” kitabının tanıtımı da yapıldı. Kitabın hazırlanması üç buçuk yıl, basılması da yaklaşık bir yılı bulmuş. Pandemi sürecinde uygulanan sokağa çıkma yasakları ve döviz kurunun sürekli yükselmesi nedeniyle kâğıt, baskı maliyetlerinin artması yüzünden süreç uzamış. Biz de kitabı hazırlayan Rıfat Sezeralp ile konuştuk.

Kitap fikri nasıl ortaya çıktı, nasıl bir yol izlendi?

Ruşen Hakkı’nın vefatından sonra, dostları tarafından her yıl ortaklaşa anma etkinlikleri düzenlendi. 2015 yılında yapılan etkinlikte akademisyen, yazar Nejat Gacar, konuşmasını “Sen, ben, bizim oğlan; konuş konuş, nereye kadar! Bir süre sonra konuşulanlar tekrara dönüşüyor. Buradan seslenmek istiyorum. Sevenleri mi olur, ailesi mi olur ya da hep birlikte mi olur? Bilemem! Bundan böyle anısına düzenlenecek olan ve O’na yaraşır, adına verilen bir şiir ödülüyle veya adına düzenlenecek bir sempozyumla ya da her ikisiyle Ruşen Hakkı adının yaşatılması daha isabetli olacaktır diye düşünüyorum ve öneriyorum” sözleriyle bitirdi. Bundan hareketle önce, ölümünün onuncu yılı olan 2021’de dostlarının Ruşen Hakkı’yı anlattıkları yazıların yer aldığı bu kitapla Ruşen Hakkı’yı anma düşüncesi oluştu. Yazı isteyeceğimiz kişileri belirleyerek işe koyulduk. Yazı yazmayı kabul edenlerden Ruşen Hakkı’nın okuyucuya anlatılmamasını, Ruşen Hakkı’ya anlatılmasını istedik. Ölen birinin arkasından yazılmış yazılar olmasın diye düşündük.

‘YAZILARDA İKİNCİ TEKİL ŞAHIS OLMASINI İSTEDİK’

Niye böyle istediniz?

Tanımak bir yana, Ruşen Hakkı hakkında bilgisi olmayan birisi bile, kitaptaki yazıları okudukça kendisini, Ruşen Hakkı’yı Ruşen Hakkı’ya anlatan biri gibi hissedebilsin ve böylece daha çok merak etsin diye düşündük. Bu yüzden Ruşen Hakkı’nın yazılarda ikinci tekil şahıs olmasını istedik. Ruşen Hakkı ile ilk karşılaşmalarını ve ilk izlenimlerini anlatmalarını istedik yazı yazanlardan. Ruşen Hakkı’nın sanatçı kimliği, politik duruşu, insancıllığı, mütevazılığı ve şiir anlayışı, yaşanmışlıklar eşliğinde yazılarda yer alsın ve Ruşen Hakkı ile göründükleri fotoğraflarla desteklensin diye düşündük. En önemlisi cevap hakkı doğuracak ifadelerden kaçınılmasını istedik.

Kitabın içeriğinden biraz bahsedelim öyleyse...

İlk başlarda, kitapta yalnızca Ruşen Hakkı’yı anlatan yazılar olsun istedik. Süreç içerisinde, “Acaba Ruşen Hakkı kendini nasıl anlatmış?​” diye merak ettik. Kendisiyle yapılan röportajların izini sürdük. Kitabın birinci bölümünü bu röportajlar oluşturdu. Radyo söyleşileri de... Ruşen Hakkı hastanede yatarken, çalıştığı gazetedeki köşesinde dostlarının “Sağlık dilekleri” yayınlandı. Vefatına kadar yayınlanan bu sağlık temennileri de bilinsin istedik. Bu temennilerle de kitabımızın üçüncü bölümü oluştu. Bu kitap bir belgesel olmasa da “Belgesel tadında” bir çalışma oldu bence. Yazılarda Ruşen Hakkı yine kendisine anlatıldığı için kitabı da kendisine anlatalım dedik ve önsöz yerine “Kitaba Dair Ruşen Hakkı’ya” başlıklı yazıya yer verdik. Yazılar geldikçe ve yazılarla eskilerin tabiriyle “Hemhâl” oldukça şunun ayırdına vardım; Ruşen Hakkı, özünde “İyi insan olma hali” olan biriydi. Şairliğini, gazeteciliğini kısaca yazarlık kimliğini, bu “İyi insan olma hali”nin önüne koymadı. Yaşamı boyunca buna özen gösterdi. Özünde “İyi insan olma hali” olmayan birinden bir şey de olmuyor zaten; hele sanatçı asla. Olsa olsa “Mış gibi” oluyor.

‘KİTAP İMECE İLE GERÇEKLEŞTİ’

Bu kitabı tek başına mı hazırladınız, kimlerin emeği var?

Tek başına olması mümkün değil! Örneğin Kadir İncesu; Ruşen Hakkı’nın İzmit dışında yaşayan dostlarıyla iletişimi sağlamasıyla ve ayrıca sahip olduğu yazı-fotoğraf arşivi desteğiyle kitabımızın gizli kahramanlarının başında geldi. Kitabımızın isim babası; Ruşen Hakkı’nın adı ilk akla gelen dostlarından şair-yazar Hayrettin Geçkin. Kitabımızın kapak fotoğraflarını çeken; İzmit’te yaşayan fotoğraf sanatçısı Özcan Taras. Kapaklardaki grafik uygulamalar; Bedirhan Köksal. Kitabımızın basılabileceği konusunda bizi cesaretlendirip destekleyen ve bu süreçte yanımızda duran; İzmit Kent konseyi Başkanı Hüseyin Erol. Nihayetinde kitabımızın basılması aşamasında desteğini esirgemeyen; İzmit Belediye Başkanı Av. Fatma Hürriyet Kaplan. Yani kitabımız, yazılarıyla kitapta yer alanların, görüş ve önerileriyle destek verenlerin imecesi ile gerçekleşti. Bu yüzden emeği geçenlere ve katkı sunanlara müteşekkiriz. Ayrıca bu süreçte sağlık nedenlerinin olanak vermemesi nedeniyle yazısını yazamadan ve yazıları yer aldığı halde kitabımızı göremeden aramızdan ayrılan dostlarımızın acısı hâlâ yüreğimizde. Ruhları şâd olsun!

Ruşen Hakkı’ya dair yeni çalışmalar olacak mı?

Ruşen Hakkı’nın yayınlanmış “Günce”leri var. Bir de yayınlamaya fırsat bulamadığı, devam niteliğinde bir “Günce” dosyası var. Bunları bir araya getirip “Toplu günceler” adı altında kitaplaştırmak önemli diye düşünüyorum. Çünkü bu “Günceler”, İzmit’in kent belleğine düşülen notlar. Belge niteliğindeler ve bu yüzden önemliler.

ÖNCEKİ HABER

Diyarbakır'da gençlerin talepleri burs, hedefleri yurtdışı

SONRAKİ HABER

Fatsalılardan miting: Fındıkta sömürüye son

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa