"Birlikte mücadeleye kararlıyız, Sao Paulo gemisini durdurun!"
İzmir Tabip Odası, KESK İzmir Şubeler Platformu, İzmir Barosu ve TMMOB, Belediye Başkanı Tunç Soyer'in katılımıyla söküm için Aliağa'ya getirilmek istenen Sao Paulo gemisine karşı açıklama yaptı.
Fotoğraf: Evrensel
İzmir Aliağa'ya söküm için getirilmek istenen asbestli savaş gemisi Sao Paulo'ya tepkiler sürüyor. İzmir Tabip Odası, KESK İzmir Şubeler Platformu, İzmir Barosu ve TMMOB konuyla ilgili basın açıklaması yaparak ortak mücadeleyi büyütme çağrısı yaptı.
TMMOB Mimarlar Odası İzmir Şubesinde yapılan açıklamaya İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ve çevre örgütleri de katıldı.
“GEMİNİN GİRİŞİNE İZİN VERİLMEMELİDİR”
Basın açıklamasını okuyan TMMOB İKK Sözcüsü Aykut Akdemir, Sao Paulo gemisinin yaşanan ilk örnek olmadığını söyledi. Aliağa Gemi Söküm Tesisleri'nde 1974 yılından beri sökülen gemilerden çıkarılan her türden tehlikeli, zararlı kimyasallara değindi.
Akdemir, "Aliağa Gemi Söküm Tesisleri'nde yaşanan örnekler, yönetim ve denetim mekanizmalarındaki eksiklikler ile çevre ve halk sağlığı sorunları ile bölgede çalışan işçilerin sağlığı ve güvenliğine yönelik olumsuzluklar, geri dönülmez sonuçlara yol açmaktadır. Akdeniz havzasında, sadece Aliağa'da gemi sökümü yapılmaktadır. Son 5 yıl içinde 741 gemi sökümü yapıldığı bilgisi paylaşılmış olup, bu sayı giderek artmaktadır" diye konuştu.
Ülkenin çöplük haline getirilmesini istemediklerini söyleyen Akdemir, "Gemi hakkındaki iddialar ile ilgili sorularımıza ilgili kurum, kuruluş ve kişiler tarafından belgelerle birlikte cevap verilmeden, kamuoyu bilgilendirilmeden geminin ülkemiz karasularına girişine izin verilmemeli, söküm işlemi gerçekleştirilmemelidir" dedi.
"ÇEVRE POLİTİKALARININ VE ALİAĞA'NIN DENETİMİ İÇİN BİR VESİLE"
Açıklamanın ardından konuşan İzmir Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Süleyman Kaynak, "Bu sadece bir gemi değil, alandaki gemi söküm alanı koşullarını da değerlendirmemizi tetikliyor. Ağır metaller başta olmak üzere insan sağlığına olumsuz etkileri olan birçok maddenin ülkemize gireceğini görüyoruz. Türkiye'deki yasal düzenlemelerin yeniden uygulamaya koyulması gerekecek. Bu gemi sadece bir gemi değil, çevre politikalarının düzenlenmesi için bir vesile. Aliağa denetimi için yeni adımlar atılmasına da imkan sağlayacaktır" dedi.
GEMİNİN CEBELİTARIK'TAN GEÇMEMESİ İÇİN ÇEVRE ÖRGÜTLERİNE MEKTUP GÖNDERİLECEK
Prof. Dr. Kaynak, İngiltere, İspanya ve Fas çevre örgütlerine geminin Cebelitarık Boğazı'ndan geçmemesi yönünde mektup göndermeyi düşündüklerini de söyledi.
İZMİR BAROSUNDAN SİVİL İTAATSİZLİK ÇAĞRISI
İzmir Baro Başkanı Av. Özkan Yücel ise "Her yeni gelen gemide aynı kaygıları paylaşıyoruz. Davalar açıyoruz. Yürütmeyi durdurma kararları aldığımız da oldu ama bir yandan yaşanacak felaketler yaşanıyor. Bu kez başka bir görev düşüyor. Limana yanaşan gemi sökülür. Bunu istemiyorsak daha kocaman bir mücadeleye ihtiyaç var. Bir sivil itaatsizliğe ihtiyaç var. Gaziemir'deki kimyasal atıklar hâlâ temizlenmiş değil, iktidar önemsemiyor. Kurumlara, insanlara görev düşüyor. Biz üzerimize düşeni yapacağız. O ölüm gemisinin Aliağa'ya yanaşmaması gerekir, bu sivil itaatsizlik çağrısıdır" diye konuştu.
"MÜCADELEMİZ YENİ DÜZENLEMELERİN ÖNÜNÜ AÇACAK"
İzmir Büyükşehir Belediyesi Tunç Soyer de "İki başlığı var bu hikayenin: Birincisi geminin kendisi, ikincisi Aliağa Gemi Söküm Tesisleri. Gemiyle ilgili Bakanlık açıklamaları hiç güven vermiyor. Biz gezip neyi göreceğiz? Hindistan'ın kabul etmediği gemiyi biz neden alıyoruz, nasıl alıyoruz? Son derece şaibeli duruyor. Öbür yandan Aliağa'da 22 işletme var, sadece 8'i Avrupa normlarına uygun. Yani 3'te 2'sinin neye göre işlem yaptığı belirsiz. Her iki başlıkta da mücadeleyi sürdüreceğiz. Aliağa ile ilgili yeni düzenlemelerin önünü açacak bu mücadelemiz. Çevreyi, Çevre Şehircilik Bakanlığından korumak çok üzücü. Sağduyuya davet ediyoruz. Bunlar, bu memleket için kabul edilemez. Biz şeffaf, İzmir'in içine sinecek, kimsenin şaibeyle baş başa bırakılmayacak bir süreç işlemesini istiyoruz" dedi.
"HERKESİ MÜCADELEYE DAVET EDİYORUZ"
Kişisel olarak da dava sürecini başlatmayı düşündüğünü belirten Soyer, tüm İzmirlileri de mücadeleye davet etti. Soyer, "Hep beraber İzmir'i zehirlerin, çöplüğün kenti olmaktan kurtarmak için elimizden geleni yapmaya devam edeceğiz. Herkesi bu mücadelenin parçası olmaya davet ediyoruz" dedi.
Açıklamaların sonrasında gazetecilerin sorularını cevaplayan Soyer, bir gazetecinin "Özellikle İzmir depremi sonrası yıkılan binalardan çıkan asbestlerle ilgili yapılan mücadeleyi yeterli olduğunu düşünüyor musunuz" sorusuna, "Düşünmüyorum. Bundan sonra çok daha titiz, çok daha koruyucu olacağız" diye yanıt verdi. (İzmir/EVRENSEL)