TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Meclis'i 1 Ağustos'ta toplantıya çağırdı
CHP, Meclis'i sağlık çalışanlarının sorunlarını görüşmek üzere olağanüstü toplantıya çağırmıştı. Meclis Başkanı Şentop, Genel Kurulu 1 Ağustos'ta toplantıya çağırdı.
TBMM | Fotoğraf: Besti Karalar / DHA
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Mustafa Şentop, sağlık çalışanlarına yönelik şiddet olaylarının nedenleri ve alınması gereken önlemler konusunda bir genel görüşme açılması amacıyla yapılan olağanüstü toplantı çağrısı üzerine, TBMM Genel Kurulu’nu, Anayasa’nın 93 ve Meclis İçtüzüğü’nün 7’nci maddeleri gereğince, 1 Ağustos Pazartesi günü saat 15.00’te toplantıya çağırdı.
CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, partisinin TBMM Genel Kurulu'nu olağanüstü toplantıya çağırdığını açıklamıştı.
Meclis'te konuşan Özel, "120 vekilin imzasıyla Meclis'i 1 Ağustos günü sağlık çalışanlarının sorunlarını görüşmek üzere olağanüstü toplantıya çağırıyoruz. Dilekçemizi Meclis Genel Sekreterliği'ne sunduk" ifadelerini kullanmıştı.
MAHİR ÜNAL: TOPLANTIYA KATILMAYACAĞIZ
AKP Grup Başkanvekili Mahir Ünal düzenlediği basın toplantısında Şentop'un toplantı çağrısına yönelik açıklama yaptı. Ünal, "CHP çözüm amaçlı mı yoksa şov amaçlı mı çağrı yaptı? Bu ülke yerli otomobil yapmak istediğinde yapamaz diyenler, ürettiğimizde satamaz diyenlerin psikolojisine bakınca bu bize bir patolojiyi gösteriyor. Bugün iktidar olmak için 6'lı masada bir araya geliyorsunuz, siz bunu bile beceremiyorsunuz. Birileri yalandan, iftiradan medet umarak siyaset yapacaklarını sanıyorsa Anadolu'nun irfanına çarparlar ve yok olurlar arkadaşlar." ifadelerini kullandı.
Toplantıya katılım göstermeyeceklerini söyleyen Ünal, şunları söyledi:
"Biz söyledik onun üzerine yaptılar gibi bir söylem geliştiren, sanki sorunları kendileri çözüyor gibi gerçeklik dışı algı oluşturan söylemi kendileri için tercih etmiş durumdalar ki aslolan gerçekleştirme iradesidir. Aslolan icradır. Onlar konuşurlar ve AK Parti yapar.
Geçmişe dönük hususu da hatırlatmak isterim. Bizim hafızamızla alay etmesinler. 70'leri, 80'leri, 90'ları biz hatırlıyoruz. O dönemin sorunları konuşulur, toplumda böyle gelmiş böyle gider bir duyguya dönüşmüş durumdaydı. Bugün 2005'in, 2010'un sorunlarını konuşmuyoruz. Türkiye 70 yıllık sorunlarını çözmüş, bugünün sorunlarının konuşabilir duruma gelmiştir.
Bir patolojiyi bize gösteriyor. Bunlara diyoruz ki kıvanç ve tasada birlik olmanın gereğini hiç değilse yerine getirin. Siz iktidar olmaya çalışıyorsunuz, 6'lı masada bir araya geliyorsunuz. Bugün siz bunu bile beceremiyorsunuz. 20 yıldan beri her türlü engellemeye rağmen iktidarda olan siyasi iradeyi sevmeseniz bile saygı duymanız gerekir. Siyasi etiğin gereğidir.
Sağlık çalışanlarına yönelik şiddetin önlenmesi amacıyla Sağlık ve İçişleri Bakanlığımız koordinasyonunda Çalışma Komisyonu kuruldu. Pazartesi günü olağanüstü toplantı çağrısına katılmayacağız. CHP'nin sağlıkta yaşananlar ve bizim .çözüm kapasitemizle bundan sonraki sorunlara yönelik çözüm faaliyetlerini siyasi şov aracı haline getirilmesine müsaade etmeyeceğiz
Kendi ittifak ortaklarına bile bilgi verme gerğei duymayan sadece belli bir sağlık gibi hassas bir konu üzerinden siyasi şov yapmak amacının çok açık görüldüğü ortada. Dün yaptığımzı MYK'da katılmama kararımızı aldık. Bunu da zaten dün kamuoyu ile paylaştık.
Cumhurbaşkanımıza yönelik çirkin ifadeleri aynıyla iade ediyoruz. 2015'te burada bir Meclis çalışanı Kılıçdaroğlu ile ilgili eleştiri tweeti attığı için odası basılmış, Meclis çalışanı darp edilmiş, bilgisayar kasası da Meclis Genel Kurulu'nun ortasına atılmıştı. Küçücük bir eleştiriye dahi tahammülü olmayan, kendileri ile ilgili eleştiri yapıldığında çirkinleşmeleri, Cumhurbaşkanımzı ile ilgili hadsiz gibi çirkin bir ifadeyi kullanmaları kendilerinin hadsizliğidir. Bu çirkin sözü kendilerine iade ediyoruz. Kendilerini siyasi nezakete davet ediyoruz. Bu ülkenin cumhurbaşkanı ile ilgili konuşurken hadlerini bilecekler.
Biz Meclis iradesine son derece saygılıyız. 600 vekilin iradesine saygı duyup parti grupları ile bu işi istişare etselerdi, siyasi nezaketin gereği olurdu. Meclis çalışmaya başladığında Meclis'i çalıştırmaktan hiçbir zaman geri durmadık. Şova dönüştürmelerinin ve siyasi nezaketsizliklerinin karşısındayız. TBMM 1 Ekim itibariyle çalışmalarına başlar. Bu sürede biz AK Parti ve Cumhur İttifakı olarak Meclis'te milletimizin sorunlarını çözecek kapasite ile hareket ettik her daim."
HDP DE KATILMAYACAĞINI AÇIKLADI
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, Meclis’te basın toplantısı düzenledi. 1 Ağustos’ta Meclis’in olağanüstü toplanmasına dair değerlendirmelerde bulunan Beştaş, “Meclis’in erken kapandığını, çalışması gerektiğini biz söylemiştik. CHP’nin de teklifi yapmadan önce bize danışması, uygun olup olmadığımızı sorması gerekirdi. Bunu da göz önüne almadığı için bu talebi reddediyoruz” dedi.
İYİ PARTİ KATILACAĞINI AÇIKLADI
İYİ Parti Grup Başkanvekili ve İzmir milletvekili Müsavat Dervişoğlu, İYİ Parti grubunun, sağlık çalışanlarının maruz kaldığı şiddet olaylarının önlenmesine katkı sağlamak amacıyla, CHP'nin çağırdığı olağanüstü toplantıya katılacağını bildirdi.
CHP TARAFINDAN TEKLİF VERİLMİŞTİ
CHP grup başkanvekilleri tarafından verilen teklifte, kamu kurum ve kuruluşlarında çalışanlara yönelik şiddet, darp, yaralama, öldürme vakalarının son yıllarda arttığına dikkat çekilerek, “Özellikle sağlık hizmetlerinde çalışanlar, başta hekimler ve hemşireler olmak üzere, diğer hizmet işyerleri ve mesleklere göre daha riskli çalışan grubunu oluşturmaktadır. Araştırmalar, sağlık çalışanlarının şiddete uğrama riskinin diğer hizmet sektörü çalışanlarına oranla 16 kat daha fazla olduğunu, hemşirelerin ise diğer sağlık çalışanları arasında üç kat daha fazla risk altında olduğunu göstermektedir. Son olarak Konya Şehir Hastanesi'nde bir kişi, Kardiyoloji Uzmanı Doktor Ekrem Karakaya'yı tabancayla başına ateş ederek öldürmüştür. Sağlık çalışanlarına yönelik şiddetin birçok sebebi bulunmaktadır. Sağlık hizmetlerine yeterli bütçenin ayrılmaması, çalışma ortamlarında ihtiyaç duyulan tedbirlerin alınmaması, personel eksikliği ve sağlık emekçilerine hak ettikleri ücretin verilmemesi bunların en başında gelmektedir” denilmişti. (ANKARA)