Okul aşılarının sorumluluğu verilen ASM’lerde maaş kesintisi
ASM’lere verilen okul aşılarının da performansa tabi tutulduğunu ifade eden AHEF Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Gökhan Erdoğan, çocuklara ulaşamadıklarında maaşlarının kesildiğini söyledi.
Fotoğraf: Pixabay
Zemo AĞGÖZ
Daha önce Toplum Sağlığı Merkezleri (TSM) tarafında okullarda topluca 1’inci sınıfta yapılan Kızamık, Kızamıkçık, Kabakulak aşıları ile 8’inci sınıfta yapılan Tetanoz, Difteri aşıları Sağlık Bakanlığı’nın kararıyla iki yıldır aile hekimliği birimlerince yapılıyor. Pandemi nedeniyle okulların kapatılmasıyla birlikte Aile Sağlığı Merkezleri’ne (ASM) verilen bu yük, geçen zaman içinde yüz yüze eğitime geçilmesine ve maske dahil birçok tedbirin kaldırılmasına rağmen geri alınmadığı gibi, Kovid-19 aşılarının yeniden yapılmasıyla birlikte ASM’lerdeki iş yükü daha da arttı. Yüzde 15’inde hekimler dışında sağlık çalışanı bulunmayan ASM’lerin artan iş yüküyle beraber aşı zamanı gelen çocukların hepsine ulaşması ise imkansız.
Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu (AHEF) Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Gökhan Erdoğan, iki yıldır ASM’lerde yapılan okul aşılarına ve artan iş yükleriyle beraber tabi tutuldukları performans sistemini değerlendirdi.
Okul aşılarının geçici bir süre için ASM’lere verildiğini düşündüklerini ama durumun böyle olmadığını belirten Erdoğan, Kovid-19 aşılarının büyük bir kısmını da kendileri tarafından yapıldığını hatırlattı. Aile hekimliği sisteminde yapılan muayeneler, gebe izlenimleri, kanser taramalarının yanı sıra yeni yönetmeliğe göre kronik hasta izlemlerinin de aile hekimliklerince yapılmasının istendiğini ifade eden Erdoğan, “Pandeminin de devam ettiğini görüyoruz ve aşılamalar başladı. Sürekli iş yükümüz artıyor ve biz bu şartlarda çalışmaya çabalıyoruz” ifadelerini kullandı.
"OKUL AŞILARI DA PERFORMANSA TABİ TUTULDU"
Yıl boyunca çocukların yaşına göre okul aşılarını yaptıklarını belirten Erdoğan, “Daha önce İlçe Sağlık Müdürlükleri ya da Toplum Sağlığı Merkezleri aşıları okullarda yaparken, okulda bulabildikleri çocukların hepsine aşı yapıyordu. Bulamadıkları için ise ASM’ye gidip yaptırması isteniyordu. Ancak aşılar bize geçtikten sonra, bu aşıların tamamı performansa endeksli hale getirildi. Performans, maaş artışı gibi düşünülüyor. Aksine var olan maaşımız performans eksikliğinden dolayı kesiliyor. Aile hekimliklerindeki aşıları, bebe ve gebe gibi izlenimleri yaparken belirli performans kriterleri üzerinden değerlendirmeye tabiydik. Şimdi bir de bize hem okul aşılarının yükü verildi hem de sorumluluğumuz artırıldı. Çocuklara ulaşmamız ulaşamadığımızda nedenini raporlamamız isteniyor. Ulaşamama gerekçemiz kabul edilirse maaşımız kesilmiyor. Ek yük üzerinden bir de cezalandırma yöntemine gidildi” diye anlattı.
"BİN 600 AİLEYİ TEK TEK ARAMAK ZORUNDA"
Aşısı olan tüm çocuklara ulaşmaya çalıştıklarını dile getiren Erdoğan, sistemde numarası olan aileleri tek tek aradıklarını ifade etti. Aşı zamanı gelmiş çocukların ailelerinin başka bir iş için ASM’ye gelmesi durumunda yüz yüze de bilgi verdiklerini dile getiren Erdoğan, ailenin çocuğu getirmemesi durumunda tekrar aramak zorunda kaldıklarını söyledi. Erdoğan, “Çoğu ailenin ASM’ye ulaşma durumu da yok. Çoğu çocuğun adres sisteminde kaydı da olmayabiliyor. Mülteci ailelerin çoğuna ulaşamıyoruz. Çocukların aşılarını yaptıramaması toplumsal bir risk de barındırıyor. Aşısız birkaç çocuğun olması, hastalıkların bulaşma ihtimalini getiriyor. Aşılar daha önce okullarda yapıldığı zaman daha kısa sürede bitebiliyordu. Ama şimdi bir sınıfta 40 çocuğun olduğunu düşündüğümüzde 2 okulda bin 600 civarında çocuk oluyor. Bin 600 çocuk, bin 600 aile demek. Aile hekimliklerinin bin 600 aileye ulaşması gerekiyor. Arama sonucunda ailelerin gelip aşı yaptırması, gelmezse neden gelmediğini raporlaması gerekiyor” şeklinde konuştu.
ÇOK KAPSAMLI ZORLUKLAR
Bazı aile hekimlikleri birimlerinin köylere de gittiğini belirten Erdoğan, bu hizmetin aşı için çok uygun olmadığını vurguladı. Çocuklarda aşıya karşı alerji gelişmesi durumunda müdahalenin zor olduğunu belirten Erdoğan, okullarda olduğunda hastaneye ulaştırılmasının daha kolay olduğunu aktardı. Bir dönem Van’da çalıştığını da sözlerine ekleyen Erdoğan, gittikleri çoğu köyün ilçeye uzaklığının 40 dakika olduğunu, ambulansın dahi bu köylere gidemediğini belirtti. Ambulansla karın ortasında kaldıklarını söyleyen Erdoğan, “Gecenin üçü karın ortasında kaldık, hekimliğimizin yanında bir de tamircilik yaparak ambulansı çıkardık oradan. Çok kapsamlı zorluklar içerisinde görevimizi yapmaya çalışıyoruz” diye kaydetti.
"TÜM YÜK AİLE HEKİMLİKLERİNDE"
Birinci basamak sağlık hizmetlerinin koruyucu sağlık hizmeti açısından önemine de değinen Erdoğan, “Birinci basamakta ilçe sağlığı gibi kurumlar var ama bunlar daha çok idari işlerle sorumlu gibi olup hastayla ilgilenen kurumlar birebir biz olmuş durumdayız. İlçe sağlık müdürlüklerinin okul aşılarını da bize devretmesiyle birinci basamaktaki tüm işler aile hekimliklerine binmiş oldu. Oysa birinci basamakta koruyucu sağlık hizmetlerinin olması, kişilerin hastalığa yakalanmadan önleminin alınması gerektiği yer. Örneğin kanser taramalarının yapıldığı yerdir. Ama birinci basamaklara, ‘hastanenin yükünü al, bununla birlikte koruyucu sağlık önlemini al bir de hastayı bilgilendir, taramaları yap’ deniliyor. Sürekli iş yükü artınca aile hekimliklerinin koruyucu sağlık hizmetini yapmaya vakti kalmıyor. Birinci basamağın temel işi koruyucu sağlık hizmetidir” diye aktardı.
"YÜZDE 15’İNDE ÇALIŞAN YOK"
ASM’lerin aile hekimleri ve aile sağlığı çalışanlarından oluştuğunu hatırlatan Erdoğan, ASM’lerin yüzde 15’inde aile sağlığı çalışanlarının olmadığını, bu yükün de hekimlerde kaldığını ifade etti. Buradaki açığın idare tarafından kapatılması gerektiğine işaret eden Erdoğan, “Zaten gerçek enflasyondan çok uzak bir düzenlemeyle maaşlarımız sürekli geriye gidiyor. Çoğu yerde aile hekimliği çalışanları, nüfusun yoğunluğu gerekçesiyle asgari ücretin altında maaş alıyor. Bu açığın bir an önce kapatılması ve aşı yükünün aile hekimliklerine bırakılmaması gerekiyor” dedi.
"AŞILAR İLÇE SAĞLIĞI MÜDÜRLÜKLERİNCE YAPILSIN"
Aşıların aile hekimliği birimlerine verildiği tarihlerde raporlu ilaçların hekimlere yazılmadan eczanelerden alınmasına dair bir uygulamanın da getirildiğini hatırlatan Erdoğan, “Pandeminin bitirildiği düşünülerek bu uygulamaya 31 Haziran itibariyle son verildi. Aşılar bizim üzerimizde kalırken raporlu ilaçlara neden tekrar yazılma zorunluluğu getirildi? Bu konuda talebimiz, raporlu ilaçların direk eczanelerden alınsın. Raporlu ilaçlar madem kaldırıldı, aynı gerekçeyle aile hekimliklerine verilen okul aşılarının da alınmasını, ilçe sağlığı müdürlükleri tarafından okullarda yapılmasını talep ediyoruz” çağrısında bulundu. (Ankara/MA)