29 Temmuz 2022 04:00

İşten atılan evde bakım işçileri: Kadrolu istihdam istiyoruz

İzmir Büyükşehir Belediyesinde taşeron olarak çalışan ve işten atılan evde bakım işçileri kadrolu iş talep ediyor.

Fotoğraf: Dilek Omaklılar/Evrensel

Paylaş

Dilek OMAKLILAR
İzmir

İzmir Büyükşehir Belediyesinde taşeron olarak çalışan ve işten atılan evde bakım işçilerinin belediye önündeki direnişleri sürüyor. Evde sağlık ve bakım hizmetleri kapsamında bakım personeli, hemşire, temizlik personeli, sosyolog ve şoför olarak çalışan işçiler, “Tüm zorlu koşullara, düzensiz ücret alımına rağmen özveriyle çalıştık. Kadrolu iş istiyoruz ve alana kadar da kararlıyız” dedi.

4 yılı aşkındır çalışan işçilerden Sultan Yazıl, “Girilmeyecek evlere girdik, pandemi demedik, yağmur çamur demedik. Bütün çabamızla, dört elle işimize sarıldık. Pandemide insanlar çıkamıyorken hastalarımızı mağdur etmemek için biz yine çalıştık. Yeter ki insanlar memnun kalsın diye. Ama şu an gerçekten çok büyük haksızlığa uğradık” diye konuştu.

Ekipleri 4.5 yıl önce kendileri kurmalarına rağmen kapının önüne koyulduklarını ifade eden Yazıl, “Bir WhatsApp mesajıyla çıkarıldık. Hiçbir tutanak sorunumuz yokken, bir açıklama bile yapılmadı. Bunu hak etmedik. Haksız yere işimizden olduk, sonuna kadar da bu haksızlığa karşı mücadelemizi vereceğiz” dedi.

‘GELECEĞİMİZ, EMEĞİMİZ İÇİN BURADAYIZ’

Üç çocuğu olduğunu söyleyen Yazıl, “Geçim çok zor. Çocuklarım kimseye muhtaç olmasın diye çalışmaya başlamıştım. Çalışma koşulları, ücret düzensizliği derken biz yine de devam ettik. Ama bu hayat şartlarında, bu zor günlerde, bu hayat pahalılığında böyle bir şeyle karşılaşmak hayatımızı altüst etti. Şu an çocuklarımız halimize üzülüyorlar, destek olmaya çalışıyorlar. Ama vazgeçmeyeceğiz” diye konuştu.

İlk kez böyle bir hak mücadelesinde olduğunu dile getiren Yazıl, “İşçiler bazen işe iade bazen ek zam için eylemler yaparken bunu yaşayacağımız bizim de aklımıza gelmezdi. İlk deneyimim, ama yaşayarak ve direnerek öğreniyoruz. Somut bir adım atılana kadar da direneceğiz. Geleceğimiz için, emeğimiz için buradayız. Herkesi desteğe bekliyoruz” dedi.

‘ARANIZDA ÇÜRÜK ELMALAR VAR DENDİ’

Emriye Ecer de yaklaşık 1 yıldır temizlik biriminde çalışıyordu. Ecer, “Ağır koşullarda çalışıyorduk; günde 6-7 eve giriyorduk. Bazen zorlanıyorduk ama hiç şikayet etmedik. Elimizden geleni yaptık. Böyle bir şeyin olmasına inanamadık” dedi.

Hiçbir gerekçe sunulmadan çıkarıldıklarını söyleyen Ecer, “Sözleşmenin sonunda biz yine sizinle çalışacağız dendi, ama öyle olmadı. Biz işe geri döneceğimizi sanıyorduk. Toplantı yaptılar ve yetkililer tarafından ‘Hepinizle çalışmak istiyoruz ama aranızda çürük elmalar var’ dendi. Bu ne demek? Anlam veremedik. Böyle bir şeyi hiç hak etmedik. Ben yine 1 yıldır çalışıyordum, arkadaşlarım 5 yıldır çalışıyor, onlar bu düzeni kurmuştu” dedi.

HEM EŞİ HEM DE KENDİSİ İŞSİZ KALDI

Eşinin de aynı işte çalıştığını ve onun da işten çıkarıldığını söyleyen Ecer, “Bir çocuğumuz var ve ikimiz de işsiz kaldık. Kızım 2 buçuk yaşında, her gün onu babaannesine bırakıp geliyorum. Kirada oturuyorum, elektriği, suyu kızımın masrafı... Hele böyle bir pahalılıkta çok zorlanıyoruz. En son aldığımız iki ay öncesi maaştı. İkimiz de işsiziz, aile destek olsa neye yeter? Kiraya mı, faturalara mı? Onların da yükümlülüğü var. Köyde yaşıyorum ve her gün 3-4 vesaitle geliyoruz. Yol parası neredeyse 50 TL tutuyor ama yine de geleceğiz” diye konuştu.

İlk kez böyle bir direnişte olduğunu söyleyen Ecer, “Elimden geleni yapacağım. Hiçbir zaman geri adım atmayacağız. Biz işimizi istiyoruz başka bir şey istemiyoruz” dedi.

‘GİDECEĞİ YERE KADAR GİDECEĞİZ’

5 yıldır temizlik biriminde çalışan Senem Yazıl da engelli kadrosundan girdiğini, sağ kolunu aktif kullanamamasına rağmen gerektiğinde sahaya da çıktığını belirtti. Yazıl, “Günde 6-7 eve giriyorduk. Pandemide, ramazan ayında hep çalıştık. Uzak yerlere gidiyorduk, bazen hastalarımız problemli oluyordu ama biz şikayet etmeden çalıştık” dedi.

Kararlı olduklarını belirten Yazıl, “Gideceği yere kadar gideriz. Elimizden geleni yapacağız. Özlük haklarımızın olacağı, güvenceli bir iş istiyoruz. Artık taşeron istemiyoruz. Taşeronda işçiler sömürülüyor, haklarımız verilmiyor hiçbir şekilde. Bu kadar insan mağdur olmasın, biz bunu hak etmedik” diye konuştu.

‘TAŞERON ÇALIŞMAK İSTEMİYORUZ’

4 yıldır çalışan Sevgi Esen de 21 Temmuz’da bir WhatsApp mesajıyla çıkarıldıklarını ifade etti. “Gruptan 31 kişiyi çıkardıklarında işimizden çıkarıldığımızı anladık. Telefonla bile herhangi bir görüşme olmadı. Muhatap bulamadık. Sonra birlik kurmaya karar verdik” dedi.

“Her ne pahasına olursa olsun kadro istiyoruz” diyen Esen şöyle devam etti: “Çünkü biz 5 yıldır taşeronun ne demek olduğunu birebir yaşadık. Çok zordu. Adalet, hak, hukuk yok. Muhatap yok. En ufak şeyde kapının önüne koyuluyorsun. İş yükü de ağırdı, insani koşullarda çalışmıyorduk. Günde 8-10 hasta yıkamak, kişisel temizliğini yapmak kolay bir şey değil ama biz severek yapıyorduk. Buradaki hiçbir arkadaşım işiyle ilgili memnuniyetsizlik yapmadı, şikayet etmedi. Bize 10 hasta veriyorsunuz, şu kadar çalıştırıyorsunuz demedik. Göz yumduk. Maaşlarımız geç yatıyordu, kimse sesini çıkarmıyordu. Şu an içeride kalan maaş yok ama tazminat ve yıllık izinlerimiz var. Ne kadar hakkımız varsa onları da alacağız.”

Kendisinin de ilk kez böyle bir eylemde olduğunu söyleyen Esen, “Bu bana çok iyi hissettiriyor. Böyle bir birlik içinde olacağımızı hiç düşünmemiştim. Ama çok güzel bir duyguymuş. Çünkü birlikte emek verdik biz bu işe, yeri geldi çok yorulduk, yeri geldi yemek yiyemedik. Ama bu birlik güzel ve devam edecek. Tek amaç işimize geri dönmek” diye konuştu.

İlk gün belediye yöneticileriyle görüşme yaptıklarını, görüşmenin olumlu geçtiğini belirten Esen, “Olacağına inanıyorum. Olana kadar, taleplerimiz yerine gelene kadar buradayız” dedi. Esen taleplerini şöyle sıraladı: “İşimize taşeron değil, kadrolu bir şekilde geri dönmek istiyoruz. Bizim evde bakım işimiz süreklilik gerektiren bir iş ve aynı kişilerin devam etmesi gerekiyor. Bu kez vatandaşlar da farklı yüzlerle karşılaşmak istemiyor. İnsani koşullarda çalışmak istiyoruz.”

ÖNCEKİ HABER

Gemont A.Ş.’nin Rusya'ya götürdüğü işçiler alın terlerinin karşılığını istedi

SONRAKİ HABER

Mektup: Tuzla tersanesinde işçiler tehlikelerle burun buruna

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa