29 Temmuz 2022 04:06

Mektup: Tuzla tersanesinde işçiler tehlikelerle burun buruna

"Taşeron aracılığı ile gelen işçilerin çoğunluğu emekli olmuş insanlar. 60-65 yaşında ağır işlerde çalışıyorlar."

Fotoğraf: Tersane işçileri

ANASAYFA

İŞÇİ-SENDİKA MEKTUP

Paylaş

Tuzla tersanesinde çalışan bir işçi

Merhaba,

Ben bir süredir Tuzla tersanesinde bir gemide çalışıyorum. Gözlemlerimi ve yaşadıklarımı sizlerle paylaşmak istedim.

Tuzla tersanesinde ayrı ayrı şirketler var. İsimleri farklı her tersanenin de kendi bünyesinde çalıştırılmak üzere işçileri... Ama gemi sahipleri dışarıdan taşeron aracılığı ile anlaşmalı olarak işçileri çağırıp çalıştırıyor. Gemi personeli gelen taşeronların malzemelerini taşıyor. İş güvenliği sıfır olunca iş kazaları kaçınılmaz oluyor. Ben bunu Efendi Kaptan’a (üçüncü kaptan) dile getirince konuşmamı istemedi. “Eğer benim başıma bir şey gelirse iş kazası derim. Kendi işimin dışında iş yaptırıyorlar” derim dediğimde “Sen geri dur” dediler.

Taşeron aracılığı ile gelen işçilerin çoğunluğu emekli olmuş insanlar. 60-65 yaşında ağır işlerde çalışıyorlar. Bir de gemide bir iş bitmeden hemen aceleyle başka iş yaptırıyorlar. Örnek olarak yaşadığımız bir kaza vardı. Gaz yağı basılan boruda sızma vardı. Dışarıya hemen talaş attık ama iki metre ileride kaynak yapılıyordu. Arkadaşa “Böyle iş olmaz, gaz yağının aktığı yerde kaynak yapılıyor, yangın çıkar” dedim. İki saat sonra tanker gemisinde ufak bir yangın çıktı, söndürmeye koştuk. Çarkçı kafasını demire vurdu yarıldı.

Bir de ellerinden gelse öğle yemeğini bir saat yaptırmak istemeyecekler. Bahane olarak da tersanede olmamızı gösteriyorlar. Fark ettiğim başka bir şey de şu oldu: Yabancı gemiler de Tuzla tersanesine geliyor, ucuz iş gücünden dolayı.

Yaşı küçük bir işçiye geminin balans tankının içini temizletiyorlar. Günlük 200 lira alıyor. Mevsimlik çalışılıyor. Suriyeli işçiler de var. Büyük bir sömürü var. Kaynakçılar 600 lira alıyor. Çay ve yemek ve molalarında “Hadi hadi” diyorlar. Eskiden gemi de yapılırken şimdi Yalova’ya taşınmış o bölüm. Tadilatlarda ufak tefek kazalar oluyor. Yemekler kaliteli ve doyurucu değil.

Bir ara ortaya sünger düşmüş, kaynak yapıldığı için yangın çıktı. Borularda mazot artıkları var. Isıya dayanıklı eldiven yok. Elbise, gözlük yok. Naylon gözlük var. İşçiler kendi buldukları yöntemlerle korunmaya çalışıyorlar. Bunları paylaşmak istedim.