Zamlanan okul ücretleriyle eğitim mümkün mü?

Enes

TOBB ETÜ

Üniversitemiz, geçtiğimiz hafta okul ücretlerini açıkladı ve öğrencileri hayal kırıklığına uğrattı. Bu hayal kırıklığının sebebinin doğrudan kapitalist sistemle alakalı olduğunu düşünüyorum. Kapitalizm, hiçbir zaman eğitimde fırsat eşitliği olsun istemez, öğrenci dostu olmaz, parası olmayanı sevmez. Üniversite sahibi kapitalistler için sadece insanların cebindeki önemlidir. Öğrencinin ne kadar bilim veya sanat ürettiğine değil, öğrencileri soyup soğana çevirmeye bakarlar. Bu olguyu, yapılan zamlarla ve geçtiğimiz ay zamlara tepki gösteren öğrencilere Rektör Yardımcısı’nın verdiği cevapla kanıtlayabiliriz: “Çalışın, ödeyin.” Onlar için bizim ne zorluklarla okuduğumuz önemli değildir, ücreti geciktirip geciktirmediğimiz önemlidir. Peki zamlar astronomik oranlarla yapılırken hükümet bu konu hakkında ne yapıyor? Hiçbir şey.

Yönetmeliklere göre zamların TEFE-TÜFE oranına göre yapılması gerekiyor. Bu oran haziran ayı için %78,62 olarak açıklandı. Yapılan zamlar ise %100’ün üzerinde. Ayrıca yaz döneminin ücretini o dönemin enflasyonuna göre açıklayacağını söyleyen okulumuz, YÖK’ün kararına bile karşı çıkıyor. YÖK ise gelen şikayetler karşısında cılız bir açıklama yapıp ilgili okulların mütevelli heyetlerini “daha duyarlı olmaya” çağırıyor. Zamlarla ilgili üniversitelere soru sorduğumuzda verilen cevaplar ise enflasyonun çok fazla olduğu yönünde. Pekâlâ, “Bu üniversiteler enflasyondan etkileniyor mu?​” derseniz, hayır. Hepsi biz zarar ederken kar etmiş.

EĞİTİMDE FIRSAT EŞİTLİĞİ İSTİYORUZ

Eğitimin ücretsiz bir hak olması gerekirken kötü bir eğitim sistemiyle vakıf üniversitelerinde okumak zorunda bırakılıyoruz, gelen zamlarla da buralarda okumamız bile imkânsız hale getiriliyor. AKP iktidarı gençleri potansiyel işçi olarak görüyor. Okuyanların geleceği olmadığı gibi okumak isteyenler de okuyamamak zorunda bırakılmaya çalışılıyor ki daha fazla hak iddia edemesin. Eğitimde özelleştirmenin arşa çıktığı bir dönemde yapılan bu zamlar, AKP iktidarının birtakım yandaşlarını nasıl düşündüğünü, emekçi aileleri nasıl ezdiğini gayet açık bir şekilde ortaya koyuyor. Peki AKP iktidarı kasıtlı bir şekilde öğrenci ailelerini sömürürken “gençlerin demokrat amcası” eğitim sistemine dair ne yapıyor? Sadece sorunları görmezden geliyor, elektrik zamlarından sadece iktidarı sorumlu tutması gibi sadece isimlere takılıyor. Buradan anladığım, muhalefetin olası bir iktidarında dahi hiçbir şey değişmeyecek çünkü Cengizler gidecek ama Aliler gelecek. Bizi ne Ali sömürmeli ne Cengiz, biz eğitimde fırsat eşitliği ve her açıdan eşit haklar istiyoruz. Ne ezilen ne de ezen olmak istiyoruz. Birlik olup mücadele edersek her şeyi başarabiliriz zira düzen siyasetine oy vermekle bir şey değişmiyor.