Ezidi katliamı 8’inci yılında | Şengal’de anma: Ferman soykırım olarak tanınmalı
IŞİD’in 3 Ağustos’ta Ezidilere yönelik katliamının yıl dönümünde anma yapan Şengal’deki demokratik kitle örgütleri, tüm ülkeleri fermanı soykırım olarak tanımaya çağırdı.
IŞİD’in 3 Ağustos 2014’te başlattığı soykırım saldırılarının 8’inci yıl dönümü dolayısıyla Şengal’deki demokratik kitle örgütleri anma töreni düzenledi. Şengal’in Sinune ilçesinde toplanan 21 demokratik kitle örgütü temsilci ve üyeleri, saygı duruşunun ardından yaşamını yitirenler anısına mumlar yaktı.
Ezidilerin 73’üncü ferman olarak tanımladığı soykırım saldırılarına ilişkin bir sinevizyon gösteriminin yapıldığı anmaya 2018 yılında Nobel Barış Ödülü verilen Ezidi kadın Nadia Muradi canlı bağlantı gerçekleştirdi.
Açıklamada, “2 bin 882 Ezidi hâlâ kayıp, 82 toplu mezardan sadece 31’i açıldı. IŞİD 68 tarihi kubbeyi yıktı, şu ana kadar sadece 2 defa yargılandı. Şu ana kadar devletler tarafından Şengal’in yeniden inşası için herhangi bir adım atılmadı” denildi.
“IŞİDLİLER YARGILANMALI”
Açıklamada “Şengal’in yeniden inşası için gereken çalışmalar yapılmıyor, bugüne kadar sadece 11 devlet soykırımı tanıdı. Tüm ülkeleri fermanı soykırım olarak tanımaya çağırıyoruz. Tüm ülkeler IŞİD çetelerini yargılamalıdır. Irak’ın IŞİD’ten kurtarılan kadınlarla ilgili anayasadaki kararını uygulaması gerekiyor. Halkımızın acısı devam ediyor ve bu acıyı hafifletilmesi için şimdiye kadar güçlü adımlar atılmadı. Birleşmiş Milletler ve Irak başta olmak üzere dünya ve bölgedeki tüm Ezidi kurum ve kuruluşlarını Ezidi halkının talep ve haklarının yerine getirilmesi için çalışmaya çağırıyoruz” ifadeleri kullanıldı.
HDK HALKLAR VE İNANÇLAR MECLİSİ: EZİDİ SOYKIRIMI TANINSIN
Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Halklar ve İnançlar Meclisi de Ezidi Soykırımı'na dair açıklama yaptı.
“Binlerce Êzidi katledildi, binlerce kadın ve çocuk kaçırılıp köle pazarlarında satıldı, yüz binlercesi topraklarını terk etmek zorunda kaldı” denilen açıklamada “Ortadoğu’nun kadim toplumu Êzidiler, toplumsal hafızanın da en kadim temsilcisi olarak tüm dünyanın gözü önünde yüzyılın en ağır vahşeti ile baş başa bırakıldılar” ifadeleri yer aldı.
Açıklamada, “Ortadoğu’da yaşanan savaş ve kaos 73. Fermanın hala devam ettiğini göstermektedir. Katliama uğramamak için ve toplumsallığını devam ettirmek için oluşturdukları tüm mekanizmalar 9 Ekim 2020 tarihli Şengal Anlaşması ile ortadan kaldırılmak istenmektedir. ABD ve Türkiye’nin baskısıyla Irak’ta Kazımi Hükümeti ile KDP arasında varılan anlaşmayla Êzidi toplumunun özgünlükleri ve varlığı yok edilmek, IŞİD vahşeti ile yüz yüze bırakılmak istenmektedir” denildi.
“Bölgedeki tekçi, milliyetçi iktidarların ve emperyalist odakların Ortadoğu’yu dizayn etmek için bir enstrüman olarak kurup kullandığı IŞİD varlığı ve tehdidi hala devam ediyor” denilen açıklamada “2014 yılında yaşanan katliam, BM İnsan Hakları Komisyonu’nun araştırmasıyla Soykırım olarak rapor edilmiş ancak bundan sonra bir adım atılmamıştır. Şengal saldırısı Soykırım olarak tanınmalı, bölgede devam eden tehditler göz önünde bulundurularak gerekli tüm tedbirler alınmalıdır” ifadeleri kullanıldı.
10 EKİM KATLİAMI AVUKAT KOMİSYONU: BİR GÜN TÜM FAİLLER HESAP VERECEK
10 Ekim Ankara Katliamı Davası Avukat Komisyonu, soykırımın yıl dönümüne dair yazılı açıklama yaptı. Açıklamada, “Ezidi kadınlar ve kız çocukları cinsel köleliğe zorlandı, on binlerce Ezidi sürgün edildi ve binlerce Ezidî topluca infaz edildi” denildi.
BM’NİN VE KOMİTENİN RAPORU HATIRLATILDI
Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Yüksek Komiserliği’nin 2015’te, IŞİD’in Ezidilere planlı şekilde soykırım suçu işlediğini ortaya koyan “Yok Etmeye Geldiler” raporunun hatırlatıldığı açıklamada, raporun uluslararası kamuoyuna “Ezidi soykırımı devam ediyor” hatırlatmasıyla sunulduğu belirtildi. BM Uluslararası Soruşturma ekibinin 2021’de Ezidilere karşı işlenen eylemlerin soykırım suçu olduğuna dair açık ve ikna edici kanıtları ortaya koyan raporunu Güvenlik Konseyine sunduğu kaydedilen açıklamanın devamında şunlar yer aldı: “Ezidi Adalet Komitesi’nin 6 Temmuz 2022’de yayınladığı raporunun sonuç bölümünde; ‘Irak, Suriye ve Türkiye Ezidi soykırımını önlemek için ellerinde olan makul araçları kullanmadılar. Bu başarısızlık günümüze kadar devam etmektedir’ değerlendirmesi yer aldı. Komiteden Sir Geoffrey Nice QC, raporu tanıtırken çağrıda da bulunuyordu; ‘2014'ten başlayarak - ancak 2013'ten bu yana olacakların farkında olarak – Ezidiler IŞİD, tarafından soykırıma uğradı. Hepimiz bunu unuttuk mu? Ezidiler hâlâ risk altında. Umursuyor muyuz?’”
“FAİLLER VE DESTEKÇİLERİ HESAP VERECEK”
Açıklamada, 10 Ekim Ankara Katliamı ana davasında 3 Ağustos 2018'de, Ezidi soykırımının 4’üncü yılında sanıkların insanlığa karşı suçtan cezalandırılmasına karar verildiği anımsatıldı. Yargıtay’ın kararı onadığı ve halen tek sanık hakkında süren insanlığa karşı suç yargılamasına örtülü müdahale ettiği vurgulandı. Yargıtay’ın son verdiği kararında sanığın “insanlığa karşı suç işlemekten” değil, “Anayasal düzeni ihlal” suçundan yargılanmasını istediği vurgulanan açıklamada, “Mahkemeler ve otoriteler ne kadar engel olmaya çalışsa da bir gün tüm failler ve destekçileri hesap verecektir. Soykırımın 8’inci yıldönümünde 10 Ekim Ankara Katliamı Davası’nda Ezidi halkına karşı işlenen suçları da açığa çıkarma sorumluluğumuzun bilincindeyiz. Soykırım kurbanı Ezidileri saygı ile anıyoruz” ifadelerine yer verildi. (HABER MERKEZİ)
Evrensel'i Takip Et