Roboskî ailelerini ziyaret eden Kılıçdaroğlu'dan 'adalet' sözü
'Helalleşme Buluşması' kapsamında Roboskî ailelerini ziyaret eden CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 'adalet' sözü verdi, "Olay aydınlatıldıktan sonra ancak helalleşme olabilir" dedi.
Fotoğraf: Faruk Küçük/AA
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu 'Helalleşme Buluşması' kapsamında 8 Aralık 2011’de 34 kişinin TSK’nin savaş uçakları tarafından bombalandığı Şırnak'ın Uludere ilçesine bağlı Roboskî köyüne ziyaret gerçekleştirdi. Burada konuşan Kılıçdaroğlu Roboskî ailelerine 'adalet' sözü verdi. Roboskîli Barış Encü ise “Söz vermekle kalmayın” dedi.
Kılıçdaroğlu'na; eşi Selvi Kılıçdaroğlu, CHP Genel Başkan Koordinatör Başdanışmanı Erdoğan Toprak, TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu bünyesinde kurulan Uludere Alt Komisyonu'nun 15 ay süren çalışmalarında görev yapan CHP Ankara Milletvekili Levent Gök ve Urfa, Hakkari Batman ve Mardin İl Başkanları eşlik etti.
Köy meydanında, ellerinde kaybettikleri yakınlarının fotoğrafı bulunan kadınlarla bir araya geldi. MA'da yer alan bilgilere göre, sohbet sırasında Roboskîli anne, “Bu devlet benim devletim değil. Çocuklarımız hem katledildi hem de sınırı geçtikleri gerekçesiyle 60 bin TL para cezası kestiler. (Cebinde ki beş TL’yi çıkararak) beş TL var. Bu 60 bini nasıl ödeyeyim” diyerek, sitemlerini dile getirdi.
Aileler adına konuşan Zeki Encü ise “Buraya gelmeniz bizi mutlu etti. Roboskîye adalet gelmeden Türkiye’ye adalet gelmez. 11 yıldır adalet arıyoruz. İktidarınızda bu sorunu çözmenizi istiyoruz” dedi.
"ANNELERİN ACILARININ DİNMESİ LAZIM"
Kılıçdaroğlu, daha sonra gazetecilere yaptığı açıklamada, Roboskî'de adalet beklentisinin devam ettiğini vurguladı, "Adalet olmalı, olay aydınlatılmalı. Annelerin acılarının dindirilmesi lazım. Çürüyen bir devlet yapısı var. Ama hepsini düzelteceğiz. Adalet bu ülkeye ya gelecek ya gelecek" diye konuştu.
28 Aralık 2011 tarihinde burada çok acı bir olay yaşanmıştı. 34 evladımızı kaybettik. Bunların 18'i 18 yaşından küçüktü” diyen Kılıçdaroğlu, şu ifadeleri kullandı:
"Acı hala dinmiş değil. Eğer ülkeye adalet gelecekse bu acının dinmesi, olayın aydınlatılması lazım. Bu olayı aydınlatacağıma dair söz vermek için buraya geldim. Olay aydınlatıldıktan sonra ancak helalleşme olabilir. Ölenler geri gelmeyecek ben bunun farkındayım ama bir şekliyle annelerin acılarının dindirilmesi lazım. Biz bu adaleti sağlayacağız, bu bizim görevimizdir. Eğer adaleti sağlarsanız toplumda huzuru, barışı sağlayabilirsiniz"
"Bugün ağırlıklı olarak 28 Şubat mağdurları ve bu salonda sizlerle beraberim. Sizlerin karşısına bir 28 Şubat mağduru olarak oturdum, bu kardeşiniz de 28 Şubat’ta mağdur olan kişilerden birisi. Ben de fişlendim, mahkemeye gittim, dava açtım ve hakkımı aradım. 28 Şubat mağdurları ile barışmak zorundayız, barışacağız. 28 Şubatçıların açtığı yaraları kapatıp, helalleşeceğiz. İkna odalarına sokulan başı kapalı kızlarımızla helalleşeceğiz elbette. Roboskî ile helalleşeceğiz, Sivas, Kahramanmaraş mağdurları ile helalleşeceğiz. Diyarbakır hapishanesi mahkumları ile helalleşeceğiz. Mahkemelerde süründürülen askerlerimiz ve aileleri ile helalleşeceğiz. Ahmet Kaya ile helalleşeceğiz, bir solcu bir ülkücü diyerek katlettikleri gençlerimizin aileleri ile de helalleşeceğiz."
Kılıçdaroğlu, katliamın 10’uncu yıldönümünde Roboskîli ailelerle telefonda görüşmüş ve "İnşallah bütün yaşadıkları sorunları bir şekilde çözeceğim. Evlat acısını biliyorum, evlatların geri gelmesi de mümkün değil ama onlarla helalleşmemiz lazım" demişti.
KPSS SKANDALINA DEĞİNDİ
Kılıçdaroğlu, bir gazetecinin, 31 Temmuz'da yapılan Kamu Personeli Seçme Sınavı'nın (KPSS) oturumlarının iptal edilmesine ilişkin görüşünü sorması üzerine, şöyle konuştu:
"Boşuna Milli Eğitim Bakanlığının kapısına gitmedim. Oraya gidip buranın da mutlaka bir şekilde adalet dağıtması gerektiğini söyledim. Sözlüde hakları yenilenler vardı. Sınavlarda hakları yenilenleri de gördük. Çürüyen bir yapı var ve bu çürüyen yapıyı düzeltmek zorundayız. KPSS'ye giren, hakkı yenen bütün evlatlarımızın da hakkını, hukukunu savunmak zorundayız. Bu ülkeye adaleti getireceğiz. Buradan bütün millete söz veriyorum ki KPSS'ye girip hakkı elinden alınan o gencecik pırıl pırıl evlatlarımızın, umutla sınavın iyi geçtiğini veya kötü geçtiğini düşünen evlatlarımızın da hakkını, hukukunu korumak zorundayız. Türkiye'de adalet içinde yaşamak zorundayız. Adalet bu ülkeye gelirse huzur gelir. Milli Eğitim Bakanlığı, saraydan tutun en aşağıya kadar çürüyen bir devlet yapısı var. Liyakat yok, ahlak yok. Her şey bir anlamda bitmiş vaziyette ama hepsini düzelteceğiz. Söz verdim, bir daha söz veriyorum, adalet bu ülkeye ya gelecek ya gelecek."
"SADECE SÖZ VERMEKLE KALMAYIN"
Açıklamada söz alan Roboskîli Barış Encü de, Roboskî katliamı ardından hiçbir şekilde adaletin gelmediğini dile getirdi. Birçok kişinin Roboskî’ye geldiğini hatırlatan Encü,“‘Şunu yapacağız bunu yapacağız’ dediler ama yapmadılar. Sözler verildi ama hiçbir şey yaptıkları yok. Ben Vedat Encü’nün kardeşiyim. Bu aileleri görüyorsunuz hepsinin ayrı hayalleri vardı. Ailelerin hepsinin mağduriyeti var. Bize, ‘Niye tazminatınızı almıyorsunuz’ diyorlar. Sen bana iş vermek zorundasın, sen bana yaşama hakkı vermek zorundasın. Bize yaşama hakkı vermiyorlar. Ben 2018’de cezaevine girdim. Bu olay için cezaevine girdim ve 3 yıl 8 ay ceza aldım. 4 ay önce cezaevinden çıktım. Çıktım geldim ve Uludere Kaymakamlığı’ndan yardım istedim. Benim yardıma ihtiyacım var. Ama bana dedikleri şey, ‘Git tazminatını al memur ol kurtul’ diyorlar. Adalet gelmeden ben nasıl tazminatı alırım?” diye sordular.
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’na “Sizden isteğim ve talebim sadece söz vermekle kalmayın” diyen Encü, şunları söyledi: “Herkes buraya geldi söz verdi ama hala görüyorsunuz annelerin gözü yaşlı. Her akşam annem gidiyor yatağa bakıyor ama oğlu yok. Türkiye’nin adaleti Roboskî’de geçer. Roboskî çözülmeden Türkiye’de adalet, kardeşlik olmaz. Kimse bize boş hikaye anlatmasın. Hepimiz neyin gerçek, neyin yalan olduğunu biliyoruz ve görüyoruz. Sadece adalet istiyoruz.”
ROBOSKÎ KATLİAMI
Şırnak’ın Uludere ilçesine bağlı Roboskî köyünde 28 Aralık 2011 gecesi saat 21.39 ile 22.24 arasında Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) tarafından Irak sınırından geçen köylülere 4 bomba atıldı. Grupta çocukların da olduğu 38 köylü ve en az 50 katır bulunuyordu. Bombardıman sonucu 34 kişi hayatını kaybetti. Ölenlerden 19’u, 18 yaşından küçüktü. Hayatını kaybedenlerin yarısından fazlası Encu ailesindendi.
Katliamın üzerinden 11 yıl geçmesine rağmen sorumlular ve failler hakkında açılan bütün soruşturmalar kapatıldı.
(HABER MERKEZİ)