3 Ağustos 2022 18:09
/
Güncelleme: 17:12

Hukuksuz hukuk fakültesine karşı nasıl bir mücadele?

Damla DURLU

Cenk Yılmaz BAYIR

Boğaziçi Üniversitesi

ÖSYM tercih kılavuzunda gözünüze çarpmış olabilir: Boğaziçi Üniversitesi Hukuk Fakültesi. “İngilizce eğitim, 70’ten fazla seçmeli ders imkânı, uluslararası akademik kadro” diye reklamı yapılan bu fakülte tabiri caizse AKP iktidarının özgür, özerk akademiye zarar vermesi için kurduğu bir truva atı. Olayın iç yüzünü hatırlamak için Melih Bulu dönemine gitmek gerekiyor. Cumhurbaşkanı tarafından kayyum olarak görevlendirilen Melih Bulu, kendisine rektör yardımcısı bulmakta zorlanmış, en sonunda da Naci İnci görevi kabul etmişti. Bunun haricinde de üniversitenin demokratik yollarla işleyen bir senatosu vardı. Uzun lafın kısası üniversitede AKP’nin kadrolaşabileceği alan yoktu. Eğer hukuk fakültesi kurulursa senato gasp edilecek, AKP rahatça kadrolaşabilecekti. Cumhurbaşkanı Erdoğan hiç geç kalmadan bu hukuk fakültesini kurdu, dekan olarak da Selami Kuran’ı atadı. Selami Kuran kimdi peki? Maliye Bakanı Nurettin Nebati’nin kuzeniydi.

HUKUKSUZLUK FAKÜLTESİ

Hukuk fakültesinin kurulması ve işlemesinin zaman alacağı biliniyordu. Zamanında senato ve ÜYK’de direnişçi dekanların varlığı kayyumluğun önünde çeşitli engeller çıkarabiliyordu. Bu yüzden kayyumluk YÖK sayesinde üç dekanı görevden aldı ve çok daha rahat hareket edebilecek bir çoğunluğa sahip oldu. Hatta görevden alınan bu dekanların yerine yeni bir akademisyen bulma ihtiyacı bile hissetmeyen kayyumlar kendilerini boşalan koltuklara atadılar. Bir kişinin birkaç oy hakkına sahip olduğu kendi demokrasileriyle kayyumlar bir seneyi aşkın süredir üniversiteyi AKP ve sermaye kliklerinin istediği şekilde dönüştürmeye çalışıyor.

Yeni kurulan hukuk fakültesine uzun bir süre neredeyse Selami Kuran haricinde akademisyen bulunamamıştı. Bunun sebepleri üniversite bileşenlerinin fakülte kuruluşuna karşı çıkması, TBB’nin hukuk fakültesinin kurulmasına yönelik karara karşı yürütmeyi durdurmak için Danıştay’a başvurması vs. idi. Hatta AKP ile bağlantılı profesörlerin dahi hukuksuzca kurulan bu hukuk fakültesinde akademisyen olmayı reddettiği söylentiler arasında. Neyse ki kayyumluk, hukuksuz hukuk fakültesinde akademisyenlik yapmayı kabul edecek kadar “onursuz” akademisyenler bulmayı başardı! Elbette bu meselenin AKP’nin üniversite siyasetinde piyon olmakla alakalı olduğunu biliyoruz. Bu yüzden bu fakülteye de içindeki akademisyenlere de karşı olduğumuzu gösteriyoruz.

Hukuksuz hukuk fakültesinde hukuksuzluklar elbette bitmiyor. Selami Kuran’ın hukuk fakültesi tanıtımından bir gün önce sağlık sorunlarıyla nedeniyle görevinden istifa ettiği açıklandı. Yerine ise Naci İnci kendisini kayyum olarak atadı. Daha önce birden fazla koltukta kayyum olarak bulunan İnci, koltukları işgal etmeye devam ediyor.

HEDEFİ ŞAŞMAMAK GEREKİYOR!

Bu noktada bir süredir öğrenciler arasında ortaya çıkan bir eğilimin varlığından bahsetmek gerek. Bu eğilim hukuk fakültesi öğrencilerini dışlamak ve onlara da akademisyenlere benzer bir muamele yapmak gerektiği. Ancak Hukuk Fakültesine karşı çıkarken hedef şaşmamak gerekiyor. Bizlerin asıl tepki göstereceği kitle fakülte akademisyenleri ile kayyum yönetim olmalıdır. Öğrenciler olarak ne olursa olsun aramızdaki ayrılıklara engel olmalı, fakülte fark etmeksizin kayyum yönetime karşı direnmeliyiz. Çünkü o fakülteye girecek öğrenciler AKP’nin siyasetini taşıyan bir taşeron değil uzun bir sınav maratonunun zorlayıcı bir psikolojisinden yeni çıkmış 17-18 yaşlarında arkadaşlarımızdır. Onlar öğrenci olmalarından mütevellit bizlerin doğal müttefikleri durumundalar. Onları direnişe kazanamadığımız takdirde belki de kayyumluğun en çok istediği şey olan “öğrenciler arasındaki dayanışmayı kırmak ve birbirine düşürme”nin gerçekleşebileceğini de düşünmek gerekiyor.

HUKUK FAKÜLTESİNİ TERCİH EDECEK ARKADAŞLAR!

Son söz olarak bu sene Boğaziçi Üniversitesi Hukuk Fakültesini tercih etmeyi düşünen arkadaşlara seslenmek istiyoruz. Bu fakülte, belki bir iki sene içinde kapanma ihtimali olan bir fakülte. Kadrosunda profesör olmayan, bir doçent ve sekiz doktor bulunan, hukuksuzca kurulan bir fakülte. Görünen o ki nitelikli bir hukuk eğitimi verebilecek kapasitede değil. Biliniz ki bizlerin bir yılı aşkın süredir direnmemizin amaçlarından biri okulumuzu AKP’nin kuklası kayyumlardan kurtarmaktır. Gelin, hep beraber bu amaçta birleşelim, direnelim. Liyakatsizliğe, baskıya, şiddete boyun eğmeyelim. Özerk ve demokratik akademi idealini hep birlikte gerçekleştirelim. Hukuku kayyum fakültelerde değil, meşru ve onurlu direnişimizde öğrenelim!

Evrensel'i Takip Et