Kobane Davası: Tanık ifadeleri rivayetten ibaret
Kobane davasında konuşan HDP eski parti sözcüsü Günay Kubilay, “Tanıkların yalan söylediği ortaya çıktı. Hukuk normlarının geçerli olduğu bir yerde bu tanıkların ifadeleri geçerli olmaz” dedi.
Fotoğraf: MA
IŞİD’in Kobane’ye yönelik saldırıları üzerine 6-8 Ekim 2014’te gerçekleşen protesto eylemleri gerekçe gösterilerek aralarında Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski eş genel başkanları, merkez yürütme kurulu (MYK) üyelerinin de bulunduğu 21’i tutuklu 108 ismin yargılandığı Kobane Davası’nın 15'inci duruşması, yedinci gününde Sincan Cezaevi Kampüsünde görülüyor.
Ankara 22’nci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından görülen davanın duruşmasına avukatların yanı sıra Halkların Demokratik Partisi (HDP) milletvekilleri ve çok sayıda izleyici katıldı. Sincan Cezaevinde tutulan siyasetçiler duruşma salonunda hazır bulunurken, farklı cezaevlerinde bulunan siyasetçiler ise Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla duruşmaya bağlandı. Kimlik tespitiyle başlayan duruşma, dosyaya eklenen evrakların okunmasıyla başladı.
“HUKUKSUZLUĞUN KARŞILIĞI YOKSULLUKTUR”
Duruşmada söz alan HDP’nin Radyo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Üyesi Ali Ürküt, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) Osman Kavala kararını hatırlattı. Ürküt, “Osman Kavala şahsında Gezi davasındaki hukuksuzluk umarım giderilir. Gezi davası da Kobane davası gibi siyasi bir davadır. Mahkeme salonlarında, adliye koridorlarında yaşanan hukuksuzluk sadece burada kalmıyor. Bu hukuksuzluk Türkiye’nin dışarda da itibarını zedeliyor. Bu hukuksuzluğun halka yansıması da yoksulluk ve açlıktır. Ben içeri girdiğimde domates 2 liraydı, şimdi 16 lira. Ekmek 1-2 liraydı şimdi 4-5 lira. Biz niye burada tutuluyoruz, siyasi iktidarın ömrü biraz daha uzasın diye. Bu yargı tanımazlık aynı zamanda yoksulluk, işsizliktir. Biz içerde olduğumuz için mağdur oluyoruz ama 84 milyonu da etkileniyor. Bir azınlığın refahı için ülkenin bütün kesimi yoksulluğa mahkûm ediliyor” diye konuştu.
Mahkeme periyotlarının savunma hakkını engellediğini söyleyen Ürküt, “Aile görüşüne gittiğim için katılamadığım mahkemede birçok tanık dinlenmiş. Sadece bir tanığın ifadesi 132 sayfa, tanık beyanlarını, avukatların itirazlarını okumamız gerekiyor ama bu mümkün değil. Evraklar geç geliyor zaten. Savunmamızın bir güne sığdırılması da kabul edilemez” ifadelerini kullandı.
FAİL YOK AMA AZMETTİRME İDDİASI VAR
Tanık beyanlarına ilişkin de konuşan Ürküt, “Dosyada fail yok ama HDP MYK’si güya birilerini azmettirmiş ama kimi azmettirdiğimiz ortada yok. Azmettirme tutmadığı için şimdi de örgüt üyeliği, yöneticiliği gibi bir şeyleri bize yüklemeye çalışıyorlar. Gizli tanıklar ve açık tanıklar üzerinden bir çalışma var” diye konuştu. Ürküt, tanıkların çelişkili ifadelerini hatırlatarak, “Bu ifadeleri ciddiye alıyorsunuz. Beyanlar üzerinden yeni deliller bulmaya çalışıyorsunuz. Tanık ifadelerinin yalan olduğu ortaya çıktı, beyanları kabul etmiyorum. Bu iddialar tanıkların kendini kurtarma çalışmasıdır” ifadelerini kullandı.
“YARGILAMA YAPMAK ANLAMSIZDIR”
Ali Ürküt’ün ardından HDP eski parti sözcüsü ve MYK üyesi Günay Kubilay söz aldı. Kubilay, tanık beyanlarındaki çelişkilerin hatırlatarak, “A53’ün ifadesi tamamen gerçek dışı. Tanığın iddia ettiği gibi Demirtaş’ın bir açıklaması yok, toplantı da HDP Genel Merkezi’nde değil Eğitim Sen’de yapıldı. Bunlar Yargıtay yazışmalarıyla kanıtlandı. Bu beyanlar üzerinden yargılama yapmak anlamsızdır. Gizli tanık Ulaş’ın ifadeleri rivayetten ibarettir. Hukuk normlarının geçerli olduğu bir yerde bu tanıkların ifadeleri geçerli olmaz. MYK çağrısı bir gizli tanık ‘Şiddet çağrısı olarak algılamadım’ derken diğeri şiddet çağrısıdır diyor. Çağrının, şiddet içermediği, demokratik bir çağrı olduğunu bütün dünya biliyor. Gizli ve açık tanıklar bir zamanlar örgüt içinde yer aldığı daha sonra gelerek etkinlik pişmanlıktan yararlandığı ortadadır. Güvenlik iradeleriyle belli bir ortaklık yapmışlardır, tanıkların onlarla anlaşma yapanların ihtiyaçları doğrultusunda hareket ettiği ortadadır. Tanıkların profesyonel kadrolu tanık oldukları anlaşılıyor. Bu davanın tanıklarının ifadelerinin üzerinde kurulduğu ortadır” diye konuştu.
Kubilay, uzun tutukluluk sürecinin göz önünde bulunarak tahliye talebinde bulundu. (MA)